Siyaset, günümüz hayat sürecinde popüler bir meslek alanı gibi zihinleri meşgul eder hale gelmiştir. Aslında siyasetin bir meslek değil belirli bir ideal doğrultusunda ortaya çıkan doktrinlerin gerçekleşmesi adına sivil toplum hareketi ile yoğunlaşarak demokratik bir alanda plan ve programların propaganda yöntemi ile halka sunumudur. Hükümet yönetim sistemine talip olan tamamen duygusal ve tamamen ilkeli bir sürecin adil ve hukuk kuralları içerisinde işlevsellik gösterdiği mücadele yöntemidir.
Ne için siyaset yapılır?
Milli güvenlik, milli mücadele, milli eğitim, milli kültür, milli tarım, milli enerji, milli kalkınma ve idareyi güçlendirme politikaları başta olmak üzere birçok alanda siyaset alanında mücadele yapılır. (Peki, günümüzde nasıl oluyor diye sorgulamak lazım)
Siyasetin merkezinde millet, temelinde memleket, kalkınma vatan ve bayrak, beyninde devlet vardır. (Sermaye sahipleri asla ana mecra olmamalıdır)
Siyaset Vatanseverlik duygusunun zirvesinde bir hal alan duygu ve zihin sahibinin kendi rahatından vaz geçip vatanı ve vatandaşı için rahatsız olmayı göze almak demektir.
Uykusundan, rahatından, ailesinden, işinden, çevresinden, mesleki gelirlerinden, ticaret beklentisinden arınarak üreten bir devlet stratejisi için azim ve gayret ile bu değerleri temin etmek için çalışana da siyasetçi denir. (merhum Mehmet Akif Ersoy, Gazi Mustafa Kemal Paşa, Hasan Ali Yücel, Necip Fazıl Kısakürek, Ziya Uygur, Mahmud Esad Coşan, Adnan Kahveci, Alparslan Türkeş, Necip Haplemitoğlu, Mahir Kaynak, Aytunç Altındal, Necmeddin Erbakan, Fehim Adak, Muhsin Yazıcıoğlu, İbrahim Başaran vb. rahmeti rahmana kavuşmuş vatanseverler gibi…) Zalimin karşısında kalkan, mazlumun yarasına pansuman, hainin karşısında mert, mücadele de azimli, vatan ve millet sevdalısı, ufku aydın ve anlı ak olan olmalıdır.
Vatan ile vatandaş arasındaki köprü siyasettir.
Devlet ve millet arasındaki bağ siyasettir.
Sorun ile çözüm arasındaki ince çizgi siyasettir.
Devlet hizmetinin halka ulaşmasının teminatı siyasettir.
Devletin kalkınması ile güçlenmesi arasında ki çözüm siyasettir.
Siyaset, millet adına memleketi yönetme görevine talip olan vekillik görevidir.
Eğer dünya siyasetinde öncü bir ülke olmak istiyorsak,
Eğer kalkınan ve güçlenen bir ülke olmak istiyorsak,
Eğer eğitim, sağlık, kültür, tarım, bilim, teknoloji vb. alanlarda güçlü ve kuvvetli olmak istiyorsak,
Eğer terör ile mücadele de başarılı olmak istiyorsak,
Eğer borçlardan kurtulmak istiyorsak,
Eğer faiz lobisini kovmak istiyorsak,
Eğer fetö vb. yasadışı örgütlerden kurtulmak istiyorsak,
Eğer açlık sınırındaki vatandaşlarımızın kalkınmasını ve korunmasını istiyorsak,
Eğer derdimiz vatan vatandaş ve devlet güvenliği ise,
Bu değerleri koruyup muhafaza edecek standartta gözü kara, aklı sert, ilkeli, genel kültür, bilgi ve deneyim kapasitesi yüksek, akademik lisan ve saha kabiliyeti olan, en önemlisi kimlik, liyakat, azim ve gayret sahibi olan milli ve manevi değerlere bağlı halk içinden ve halkın önerdiği kişiler ile siyaset yapılmalıdır.
Günümüzde siyaset arenasında milletin emanetine vekil olmak adına hep ithal adaylar, sermaye sahibi temsilcileri, sivil toplum temsilcileri vb. oranda parti merkezleri tarafından atanan kişiler aracılığı ile siyaset yapılmaktadır.
Halk ile bağı olmayan bu kişiler de eğer vicdan varsa gerçekten bir şeylerin mücadelesi oluyor. Fakat bağ yoksa tek çözüm var sorun her ne olursa olsun üç İhlas bir Felak okuyup sineye çekmek oluyor.
Bu durumda millet emaneti verdiği vekile ulaşmak için önce ona yakın olan bir yakın bulması gerekiyor. Sonra ona derdini anlatıp inandırırsa vekâlet temsil edene yakın olana intikal etmesi gerekiyor. o yakını da ikna ederse vekâleten emanetçisi olan vekile asaletin sahibi olan vatandaş boynu bükük ceket ilikli kısacık vakit içinde derdini anlattılarsa ne ala...
Çözüm için ne yapmalı?
Sorunlar başkent Ankara’ya gelmeden illerde çözüme ulaşmalı.
İl Başkanlıkları kadrosu sermaye sahipleri temsilcileri ile değil, son derece mükemmel bir şekilde donanımlı kişiler tarafından kadrolaşmalı.
İl başkanlıkları nezdinde halkla ilişkiler ofisleri kurulmalı ve bu ofiste mutlak suretle sosyoloji ve Psikoloji alanında uzman kişiler istihdam edilerek olaylar ile kişiler arasında analizler oluşturularak çözüm politikaları hazırlanmalı.
Gençlik Kolları, ideolojik saplantılardan arındırılıp milli bir şuur ile akademik alanda yenilikler ve Ar-Ge politikaları ile ilerlenmeli.
Milletvekili danışmanları parti tarafından atanmalı. Bu hususta danışman adayı akademik lisana sahip olup, mutlak suretle o ilin vatandaşı olmalı. Milletvekili sadece özel danışmanını kendi şahsi tercihi ile yine o ilin vatandaşı olan kişiden seçmeli.
Türkiye Büyük Millet Meclisi dışında asla ofis açılmamalı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi dışında tek ofis parti il başkanlıkları olmalı.
Parti içi il disiplin kurulları bağımsız ve hür bir şekilde faaliyet yürütmeli.
Parti il disiplin kurulu, hukukçulardan oluşan bir jüri ile adil bir şekilde faaliyet yürütmeli.
İl disiplin kurulu başkanları doğrudan genel başkana bağlı olarak hareket kabiliyeti kazanmalıdır. Yıllık denetimler il başkanı öncülüğünde gizli bir şekilde yapılmalıdır.
İlçe disiplin kuruluda hukukçulardan oluşup il disiplin kurulu başkanına danışmanlık yapması sağlanmalı.
İl ve ilçe yönetimi, belediye başkanları, milletvekilleri yılda bir savunmaları alınmalı. (belediye başkanları ve vekiller arasından kelli felliler de dâhil)
Öncelikle mal beyannameleri istenip bu minvalde işlevselliklerin akış sureci tespit edilmeli.
Daha sonra; faaliyet işlevselliği, hizmet kalitesi, kalkınma politikaları, istekleri, şikâyetleri, düşünce ve fikirleri, vatandaş ile ilişkileri konularında görüş alışverişinde bulunmalı.
Aynı zamanda denetimleri hassas bir şekilde sağlanırken istişare ile görüş alış verişi yapılarak istatistikler oluşturmalı.
"Siyaseti vatana hizmet için değil doymayan, aç nefsini doyurmak için yapanlar siyaset arenasından temizlenmesi" temel ilke olarak denetim yapılmalı.
Önce kendisi, ardından karısı, sonra baldızı vb. akraba ve uşakları milletvekili olmaya çalışırken saltanatvari bir işlevselliğin önüne set çekilmeli.
Böylece ülkenin refahı, milletin selameti ve devletin bekası güven içerisinde emin bir şekilde muhafaza edilirken muasır medeniyetinin temin edilmesi sağlanacaktır.
2017’nin son bulduğu bugünün ardından gelen 2018 yılında…
Devletin temelinde millet olduğu hakikatinin hatırlanması,
Vatan sevgisinin artması,
Vatandaşa hürmet ve saygının esas alınması,
Devlet adabı ile yönetim politikalarının yürütülmesi,
Hukukun üstünlüğünün esas alınması,
Sağlık, eğitim, kültür, sanat politikalarının halkı kalkındırması,
Kurumsal çatışmaların son bulması,
Fetö vb. terör örgütleri ile mücadelede devlet aklı ile hareket ederek sürecin son bulması,
Akademik çalışmaların hızlandırılarak teknoloji ve bilim alanında ilerlemelerin artması,
Horoz dövüşü gibi süregelen siyasi şovmenliklerin bitirilerek yeniden şekillenen dünyada Türkiye'nin mevcut durumdan haberdar olarak güçlü bir şekilde saha da kazanım elde etmesi,
Hayatta en hakiki mürşidin ilim olduğu her zaman zihnimizde iri ve diri olması,
Vatan ve cumhuriyetin çalışkan insanların omuzunda yükseleceği, vatanını en çok sevenin görevini en iyi yapan olduğu hakikatinin zihinlere aşılanması temennilerimle…