2020’nin ilk 3 ayını neredeyse bitiriyoruz. Ama 2020 ülkemiz milletimiz için hiç iyi gelmedi. Hatta dünya için bile iyi gelmedi. Elazığ ve Malatya’da yaşanan deprem yüreklerimize ateşi attı. Daha bunun etkisinden kurtulamamışken çığ felaketi ve uçak kazası birbirini izledi. Yani 2020’nin iyi geçmeyeceğini adeta gözler önüne serdi. Yaşanan bu 2 aylık süreçte millet olarak tam anlamıyla birlik ve beraberlik örneği sergiledik.
Henüz Şubat ayını bitirememişken ise Suriye’de 34 canımızı kıydılar. Türkiye’nin üzerine ateş düşmüştü bile. Hain Esad rejimi ve onun yanlıları gerçekleştirdikleri hava saldırıyla 34 Mehmetçiğimiz 80 milyonu gözü yaşlı bırakarak göçüp gitti. Analar ağladı çocuklar baba diyerek tabutlarına sarıldı. Yüreklerimiz dağlandı. Ciğerlerimize korlar düştü.
Yani 2020 ilk çeyreğinde Türkiye gözü yaşlı girdi. İç ve dış tehditler sınırlarımızda bizi tehdit ederken yaşadığımız doğal afetler ve asayiş olayları da bizi mahvetmeye yetti.
Gelelim durumun siyasi ayağına... Vatandaş tepkili çünkü herkesin evine kor ateşler düştü... Ciğerler yandı. Ama siyaset öyle değil. Hükümetinden muhalefetine kadar tüm siyasiler kanlı bıçaklı... Biz 80 milyon vatandaş birbirimize kenetlenirken milletvekilleri bakanlar mecliste birbirine giriyor çocuk gibi kavga ediyor. Bu sizlere yakışmıyor beyler.
Sen bunu dedin ben bunu dedim sanki ortada bir topaç var çeviren çevirene. Dikkat edin bu halk o topacı eline almasın... Yani sözün özü son 3 ayda ülke olarak yaşamadığımız acı kalmadı diyebilirim. Herkes ürkek bugün ne yaşanacak edasıyla yaşamaya başlamış. Ama bizim halk olarak millet olarak tek gerçeğimiz birlik ve beraberlik. Böyle zor günlerde hep biriz canız. Bunu bizi yönetenlerinde iyi bilmesi akıllı hamleler yapması gerekir. Kalın sağlıcakla...