Eğitim, her daim insanlık tarihinin en önemli dinamiklerinden biri olmuştur. Fakat her çağda eğitimin içeriği, yöntemleri ve amaçları değişmiş ve değiştirilmiştir. 22. Yüzyılda ise eğitim, kendine farkı bir yol mutlaka çizecektir. Teknolojinin hızla ilerlemesi, küreselleşme ve iş dünyasındaki değişimler gibi faktörlerle eğitim hem kendini hem de toplumları yine şekillenecek, değişecek ve dönüşecektir.
22. Yüzyılda eğitim, teknoloji odaklı bir yapıya sahip olmaması kaçınılmaz. Bunula birlikte sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik gibi teknolojik araçlar eğitim sürecinin önemli bir parçası haline gelecek ve öğrenciler, gerçek hayattaki deneyimleri sanal ortamda yaşayarak öğrenecek ve bu sayede daha etkili bir şekilde öğrenme sağlayacaklar. Ayrıca her geçen gün kendini bize hissettiren yapay zeka eğitimde de alanını genişletip yapay zeka destekli özelleştirilmiş öğrenme programları ile her öğrencinin kendi hızında ve tarzında öğrenmesine imkan sağlanacak.
Artık herkesin kabul ettiği bir gerçek var ki eğitim, sadece bilgi aktarımını değil. Yeni eğitim, beceri ve yeteneklerin geliştirilmesini de hedefliyor. Yaratıcı düşünme, problem çözme, iletişim becerileri gibi insanın geliştirilebilir yetenekleri eğitim programlarının merkezinde daha da yer alacak. Hatta sorgulayıcı düşünme ve eleştirel bakış açısının öğrenilen bilgilerle entegre edilmesi de sistemin en dinamik özellikleri olacaktır.
Akademik bilgi ve bireysel becerilerin dışında eğitime entegre edilecek olan sürdürülebilirlik ve küresel bilinç de 22.yy eğitiminde önemli bir yer tutacak. Çevre bilinci, insan hakları, çeşitlilik ve eşitlik konuları eğitim müfredatının ayrılmaz bir parçası olacaktır. Öğrenciler, sadece akademik bilgiyle değil, dünya vatandaşı olma bilinciyle yetiştirilecekler.
Eğitim sistemi, öğrencilerin sadece belli bir alanda uzmanlaşmasını değil, çoklu yetkinliklere sahip olmalarını da hedefleyecek örneğin bilim, sanat, spor, teknoloji gibi farklı alanlarda yeteneklerini geliştirebilecekleri programlar sunulacak.
Yeni bilgi, beceri ve değerler ile yetişen bireyler, hem kendi hayatlarında hem de dünya üzerinde olumlu etkiler yaratacaklardır.