Türkiye Cumhuriyetinin tarihi dağılan ve işgal edilen Osmanlının yıkılmasından sonra Anadolu topraklarında Kurtuluş savaşları verilerek toprakları kanla sulanarak Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarınca Cumhuriyetin ilanıyla kurulmuştur. Bu başlangıcı içine sindiremeyenler işi kendi zihniyetlerine uyarlayarak Malazgirt’e (1071) Türklerin Anadolu topraklarına ilk gelişine kadar uzandırırlar. Zihniyet eskiye takılı kaldığından bu egolarından kurtulamamışlardır. Anadolu toprakları Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarınca 30 Ağustos’ta verilen zafer savaşları sonrasında 1923 de Cumhuriyetin ilanıyla kurulmuştur.
Cumhuriyeti kuranlara bu zaferi Türk milletine armağan edenlere rahmet diliyor, bu ülkeyi kuran bu özgürlüğü bize yaşatan kahramanları Türk milletine ve Cumhuriyetine emanet ediyorum. Elbette ki kahramanları anmadan onları teker-teker yazmadan geçilemez ancak sizlere birkaç kahramanı hatırlatmadan geçmeyeceğim. İşte onlar. Asla unutulmayacak olanlar.
27 Ağustos 1922 sabahı Mustafa Kemal paşa’ya telefonda kuşattıkları tepeyi yarım saat sonra alacaklarını bildirmesine rağmen bunu başaramayınca onur meselesi yapıp intihar ederek hayatına son veren Miralay Reşat ÇİĞİLTEPE
Özellikle cephenin biraz gerisinde yüksekçe bir yere oturup tabancalarını dizlerine koyarak ‘’Geri çekileni vururum’’mesajı vermesi ve birkaç sefer geriye kaçan askerler üzerinde bunu bizzat uygulamasıyla ‘’Deli Halit’’ lakabını alan Mirliva Halit KARSIALAN
Kütahya’nın Emet ilçesinden kendisi ve Emet halkı süvarileri tarafından kaçırılan Yunan ordusunu kovalayarak İzmir’e giren ilk süvari birlikleri komutanı Ferik Fahrettin Altay.
Demiryollarının kesiştiği yer olan Eskişehir’e bir üs kuran ve savaş boyunca derme çatma trenlerle cepheye asker cephane malzemesi nakleden, ray döşeten gereğinde ray ve vagonlardan çelik söktürerek kılıç yaptıran Miralay Behiç bey.
İstanbul’dan ve bizzat kendisine gönderilen ve Mustafa Kemal paşa’yı tutuklaması emredilen telgrafa rağmen ‘’Ben ve Kolordum emrinizdedir paşam diyerek Mustafa Kemal’in emrine giren Birinci Ferik Musa Kâzım Karabekir.
İzmit ve Adapazarı’nı geri alıp, Sakarya meydan muharebesine katılarak üstün başarılar kazanan Birinci Ferik Kâzım Fikri Özalp.
Birlikleri ile İzmit ve Adapazarı üzerinden Bilecik ve Eskişehir istikametine ilerleyen,İngiliz kuvvetlerine Geyve yakınlarında ateş açarak onları durdurup geri püskürten ve Türk kurtuluş savaşını fiilen başlatan ilk komutan olan Mirliva Ali Fuat CEBESOY
Bahriye nazırlığından ayrılan ve Anadolu da ki Milli mücadele hareketine katılan Albay Hüseyin Rauf Orbay.
İstanbul’dan Anadolu’ya silah ve mühimmat kaçıran İtalyan işgalinde ki Antalya depolarında bulunan silah ve mühimmatın, KUVA-YI MİLLİYE’ ye kazandıran Mirliva Refet Bele.
İstanbul hükümeti saray tarafından Ulusal hareketin öncülerinden biri olarak rütbesi sökülen, nişanları geri alınan ve idamına karar verilen Müşir Mustafa Fevzi Çakmak.
Harbiye’de Askeri Taktik ve Strateji öğretmenliği yapması nedeniyle başta Mustafa Kemal olmak üzere taktir edilerek Hocam diye hitap edilen Büyük Taarruz planını riskli ve tehlikeli bulduğu halde emre uyarak uygulayan Orgeneral Yakup şevki Subaşı
Yaptığı konuşmalar ile zihinlerde yer etmiş usta bir hatip olan Kurtuluş savaşında cephede Mustafa Kemal’in yanında rütbe alarak savaşan onbaşı Halide Edip Adıvar
Kağnı ile cepheye silah taşıyan Fatma Nine’ye. İnebolu’da bulunan cephanelerin Ankara’ya götürülmesinde çocuğu ve kağnısı ile yer alırken kış şartları nedeniyle cephane ıslanmasın diye battaniyesini cephaneye saran,sonra da kendisi donarak ölen Şerife Bacıya,Erzurumlu Kar Fatma (Seher Erden), Gördesli Makbule’ye,Yörük Ali Efeye katılan Emir Ayşe’ye, ismini sayfalara sığdıramadığım tüm Kurtuluş savaşı kahramanlarına.
Fransız gemisini kaçırıp’’ Bunu istiklal madalyası almak için yapmadım diyerek reddeden İpsiz Recep’e ‘’GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER’’ diyen Mustafa Kemal’e ve silah arkadaşlarına rahmet diliyor ve onları Türk milletine emanet ediyorum. Olmadık bahaneler yaratarak Türkiye Cumhuriyetini kuranların yarattığı eserlere ihanet edenleri ve yok etmeye çalışanları da kınıyorum. Cumhuriyet tarihinin başlangıcını, tarihin akışını değiştirerek ülkemize zaferler kazandıran bizlere hür yaşama zevkini tattıran bütün şehitlerimizin hatıraları önünde minnet ve şükranla eğiliyorum. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZI KUTLUYORUM.