5.8

Dilek Özder

O anda hepimizin ölümle burun buruna geldiğini hissettiği en gerçekçi an değil midir? Deprem
Hani korku, panik ve endişenin tavan olduğu...

Deprem gerçeğini bildiğimiz halde günlük yaşam içinde düşünmediğimiz gerçekliğini görmezden geldiğimiz. Başımıza gelince de korkudan paniklediğimiz.

Oysa bizim ülkemiz coğrafik (jeolojik) olarak oluşumunu henüz tamamlamamış aynı zamanda fay hatlarının üzerinde bulunduğu genç bir ülkedir. Bu nedenle de deprem gerçeği bizler için kabul etmemiz gereken doğal bir durum olmalı. Bu noktada bizlerin bilmesi gereken en önemli husus deprem başladığında dışarı kaçma çabasının aslında asıl tehlikeye zemin hazırladığıdır.

Oysa evde bu gerçek için her zaman hazırlıklı olup deprem başladığında evlerimizde hemen korunaklı bölgeye sığınılsa belki de hiç bir şey olmadan deprem atlatılmış olacaktır.

Deprem ve diğer doğal afetler ile ilgili okullarımızda sürekli tatbikatlar yapılıyor ve emin olun deprem gerçeği ile ilgili çocuklarımız büyüklerinden daha bilgili ve donanımlı. Deprem anında nasıl davranacaklarını neler yapacaklarını çok iyi biliyorlar. Deprem anında korunma ve sonrasında binadan tahliyeyi belli bir düzen içinde kargaşaya meydan vermeden saniyeler içerisinde gerçekleştirebiliyorlar. Ebeveynler çocuklarına güvensinler ve onlardan bu konuda bilgi alsınlar. Ve bu sayede çocuklarımızda kendine güven, kendini önemli hissetme, ebeveynlerine yardım etmiş olma ayrıca onlarda bir işi başarmanın mutluluğunu gözlemlemiş olalım.

Böylece, deprem olsun, diğer afetler olsun eğitimin her alanda önemi olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oluyor.

Marmara depreminde yaşanan panik ve korkuyu tahmin edebiliyor ve herkese geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.