*İktidar belediyeleri özellikle yoksuzluktan bahsetmeyi sevmiyor. İşsizlikten, pahalılıktan bahsetmeyi hiç mi hiç sevmiyorlar. Sadece sevdikleri yoksulluktan bahsetmek işlerine geliyor çünkü "Vatandaş yoksullaştıkça yardıma muhtaç oluyor. Onu küçük yardımlarla, çerez gibi paralarla aldatarak oyunu alıyoruz" diyorlar. "Yardıma muhtaç olan vatandaşın boynu bükük oluyor, onu kandırmak çok daha kolay" diyorlar. Yardıma muhtaç vatandaş din, iman lafını, vatan, millet edebiyatını duyunca aç olduklarını unutuyor, bu nedenle de kolay oy veriyor.
*Ülkemizin fakirleri ise kendi sefaletlerine bakmadan yetim hakkı yiyerek sırça köşklerde oturup, şatafatlı makam araçlarına binenlere seviniyor ve onlarla gururlanıyor, hem de alkışlıyorlar. O nedenle kim ne derse desin iktidar edenler fakirlikten, yoksulluktan beslenip gariban vatandaşı sevmiyor, onların oyunu alıp duygularını sömürüyor.
*Fakirliği bitirmek, çare aramak hiç işlerine gelmiyor çünkü o zaman deniz, derya gördükleri seçmen bitecek. Aynen taktik şu; "Muhtaç olsun ki sormasın sorgulamasın." Muhtaç olmazsa hesap sorar o nedenle insanlar sürekli fakir kalsınlar isteniyor, bu durum ülkemizin en önemli kanayan yarası. İnsanlar belediyelerden, hükümetten yardım alarak yaşamaya alıştırıldıkları için çalışmaya değil, fakirliğe mahkum edenleri alkışlamayı seviyor, bu gidiş geleceğimizi de bitiriyor, gelecek neslimize ilimi, bilimi değil el avuç açmayı eser bırakıyoruz!
*El avuç açarak geçinenlerin yetiştirdiği nesil de gelecekten umutsuz yetişiyor. Geleceğe güzel gözlerle bakamıyor ne yazık ki!
*Ülkemizin sağlıklı nesillere kavuşması için fakirliği kökten bitirecek projeler üretmeliyiz ki oylar alınan yardımın miktarına göre değişim kazanmasın!
*Böyle gelmiş böyle gideri bırakıp gelecek 10 yılları bari kurtaralım! Aksi halde durum hiç iç acıcı gözükmüyor. Fakirliği bitiren projeleri olanlara sahip çıkmak bütün demokrasi sevdalılarının asli görevi olmalıdır!
*Geleceğimiz için tek aydınlık yol başka da yolumuz olmamalı. Yardım karşılığı oy veren seçmenden kurtulduğumuz an ülkemizin geleceğinin aydınlık olduğunu davulla zurnayla kutlamak dilek ve temennilerimizle önce ahlak sonra utanma!!!
Yazıya dipnotumuz:
1-Cahil toplumlar olgu ile değil algı ile yönetilirler, rüşvetçi, düzenbaz, devlet malını aleni çalan hırsızları, servetinin hesabını veremeyen adayları seçenler kurban değil, doğrudan tescilli suç ortaklarıdır..!
2-Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz (Türk Atasözü)