Sokakları bugünlerde isyan ateşiyle kavrulan, kuruluşundan beri ‘vahşiler ülkesi’, ‘ırkçılar ülkesi’ diye anılan Amerika’nın bir ‘cahiller ve ahmaklar ülkesi’ olduğu gerçeği de unutulmamalı.
Tamam… ABD eski Başkanlarından George Bush’un, son 50 yılın en ‘en kıt zekâlı’ başkanı ilan edilmesi başlı başına bir hüküm kaynağı olmayabilir.
Haklısınız! Ancak gidip görmediğim bir ülke için bazı ‘yakıştırmalarda’ bulunmam doğru olmaz ama o ülkenin ne menem bir yer olduğunu bilenlerin dediklerini de göz ardı edemem…
Mesela: ‘Benim Cici Silahım’ filminin yazarı ve yönetmeni Michael Moore, bu yüzyılın başlarında bir kitap yazmıştı, adı: Aptal Beyaz Adamlar.
2002’de ABD’de en çok satan ilk üç kitap arasına girerek rekor kırması, kitabın içeriğinin Amerikalıları cezbettiği anlaşılıyor.
Yazar kitapta, dönemin ABD Başkanı George Bush için ‘bu deliyi durdurun’ diyordu.
Nasıl demesin?
İkiz Kulelere uçaklar dalmış, dünyanın her yeri kan gölüne dönmüştü…
Sonrası daha da kanlı oldu… Böyle bir ortamda Amerika’nın başında IQ’su 91 olan Bush vardı. En zeki başkanlardan biri olarak bilinen Bill Clinton'ın IQ’su 182 imiş. Öyle olmasa Oval Ofis macerasını nasıl yaşardı?
HER AHMAK ABD BAŞKANI OLABİLİR
Bush’un ahmaklığına kanıt olarak “Afrika’yı kıta değil bir ülke sanıyor” olması yeterli ama yetmez diyenler için ilerleyelim…
2001 yılında Yale Üniversitesi’nin eğitim yılı açılışında, yaptığı konuşmada başarısız bir öğrenci olduğunu övünerek anlatan Bush’un “Başarısız öğrencilere sesleniyorum! Siz de ABD başkanı olabilirsiniz” demesinin yorumunu sizlere bırakıyorum!
Hakkında yazılıp çizilen o kadar çok ‘aptallık’ örneği var ki, bu köşenin istiap haddini aşar!
Kitap, Amerikalıların cehaletine dönük sayısız örneği sıraladıktan sonra şu soruyu sormadan edemiyor: Dünyaya nasıl hükmediyorlar acaba?
ŞAŞIRTICI VE SAYISIZ VERİLER
Böyle başa böyle tarak misali halk da ondan aşağı kalmıyor unvan yarışında.
Yeni bin yılın başındaki verilere ve kitapta yer alan bilgilere göre, 44 milyon Amerikalı ancak ilkokul düzeyinde okuma yazma biliyordu. 200 milyon ise okuma biliyor ama okumuyordu.
Bunları anlatan yazarın tespiti ve önerisi net:
“Böyle cahil ve ahmak bir ulus dünyayı yönetmemeli.”
Çünkü…
Amerika sadece salaklıkta değil başka alanlarda da dünya birincisi idi. İşte o alanlar:
En fazla milyoner ve milyarder, askeri harcamalar, özel araç, bireysel silahlar, trafik kazalarından ölüm, sığır eti tüketimi, cep telefonu, televizyon sayısı, kişi başı enerji tüketimi, havayı kirleten karbondioksit ihracı (Brezilya, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada, Hindistan, Meksika ve Endonezya toplamından fazla), akaryakıt tüketimi, bütçe açığı, ırza geçme, yoksul çocuk sayısı, seçimlerde en az oy kullanan ulus olması…
BUSH, OBAMA VE TRUMP ÖRNEKLERİ
Bush demişken, ABD Başkanı kedisine ‘India’ yani Hindistan adını koyunca, buna kızan Hintliler de köpeğe ‘George Bush’ adını vermişti… Başkan Obama’nın Afrika ziyaretinde yaptığı konuşma sırasında ensesinde durarak işitme engelliler için çeviri yapan kişinin ‘sahte çevirmen’ çıkması; Trump’ın İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’ya ‘Mozzarella’ demesi gibi mizah konusu olan söylemler ve eylemler Amerikalılar ve başkanları için karar vermede kolaylık sağlayan hususlardır. Amerika’nın değişmeyen yanı ise ırkçılığı, emperyal emelleri, başta İslam dünyası olmak üzere pek çok ülke ve bölgeye kan kusturmasıdır. Bu kadar kan ve ahmaklık hayra alamet değil.
AMERİKA’NIN YEĞİN, ŞEDİT YÜZÜ…
Okumuşsunuzdur ama Amerika’nın isyan gündemine dair bir değerlendirmeyi içeren haberi de hatırlatmak istiyorum: Eski bir ‘Kara Panter’li olan New York Meclis Üyesi Charles Barron, ülke sisteminin şiddete dayalı olduğunu söyledi: Yurtdışında emperyalist savaşlarıyla şedit, yurt içinde Martin Luther King gibi barışçıl veya Malcolm X gibi kendini savunmacı hareketleri yok etmek için oluşturduğu karşıt programlar ile şedit. Barışçıl ve haklı olman önemli değil, sonunda suikasta uğruyorsun. Ahmaklıktan daha tehlikeli değil mi? Konuya Trump, Biden ve ırkçılık ile başka yazılarda devam ederiz…