Aile geleneğini yaşatan mağrur evlatlar:
TAMERLAN ALİYEV
ZARİFE ALİYEVA
Azerbaycan tıbbının iki ünlü şahsiyeti, dünyalarını zamansız değişmiş ve Tanrı’nın çiçekli bahçesinde, ebedi karargâhında inzivaya çekilmiş yetenekli evlatlarıyla siz değerli okurlarımı bir daha tanış edeceğim. Her ikisi Azerbaycan’ın tanınmış hekimleri olmuş, Aziz Aliyev ailesinin sevimli incileri sayılıyorlar.
Evet, ailenin dört evladından ikisi hakkında konuşacağım. Aziz Aliyev müstesna şahsiyet olduğu gibi evlatları da babalarının dest hattı üzerine büyümüş, onun çelik aklının, dehasal dünya görüşünün mantığında yücelmişlerdir. Aziz Aliyev’in altı evladından dördü ata yolunu seçmiş, hekim olarak halkımızın sağlığı keşiğinde durmuşlardı...
Aziz Aliyev ailesinin başka bir özelliği vardır, aile fertleri yeni torunlarına dede babaların isimlerini vermişlerdir, böylece manalı ömür geçmiş büyüklerinin ruhunun yaşatmaları için bir nevi zemin yaratmışlardır. Aziz, Leyla, Lazife, Dilber adları torunları yaşatırlar ve böylece nesil değiştikçe, yeni kuşak, ecdatlarının isimleri ile birlikte onların renkli yaşamlarını, manevi irsini, toplum için fevkalade faydalı zengin yaratıcılıklarını da koruyup saklıyorlar. Aziz Aliyev’in çok zengin yaşam öyküsü dâhil, geçmiş dede babaların da eskilere dayalı soylu bir kökten geldikleri ve bu neslin bin yıla dek uzanan ışıklı yolu yaşatmaktadırlar. Bu çok nadir rastlanan bir aile yapısıdır. Bundan bizlerin de ibret almamız, ayrıca kurur ve kıvanç duymamız gerekmez mi?
Aile yapısının bütünleşmesinde, aile geleneğinin ve aile özelliklerinin korunmasında, çocukların manevi zemininin ve ahlaki, estetik ve etik yönden terbiyesinde annelerin fevkalade rolünü inkâr etmek mümkün değildir.
AZERBAYCAN’DA TANINMIŞ AİLENİN GELENEKLERİ
Bu bakımdan Aziz Aliyev ailesinin ikinci sütunu Leyla Hanımın emeği daha büyük olmuştur. Gerçek bir Türk ailenin evladı olan Leyla Hanım gerçek insani özellikleri kendinde bütünleştiren, saf, samimi, entellektuel Azerbaycanlı kadınlarının sembolü olmuştur. Ailenin şah damarı olmuş, toplumu için hayırsever, mert, cesur, kahraman evlatlar eğitmiştir. Ailenin büyük evladı Tamerlan, fevkalade samimi, sade, insan sarrafı, mütevazı bir bilim adamı olarak ülkemizde geniş tanınıyordur.
Tamerlan Aziz oğlu Aliyev 1921 yılı Ekim ayının 3’ünde Naxçıvan’ınŞahtahtıilçesinde dünyaya ‘merhaba’ demiştir. Onun doğulduğu yıllarda Ermeni çeteleri, zor kullanarak, Azerbaycan illerini, köy, ilçe ve kasabaları boşaltıyor, Türkleri öldürüyor, evlerine yerleşiyorlardı. Aile devamlı yer değişmiş ve bu göç diliminde Tamerlan dünyaya gelmiştir. Acılı aile bu yıllarda büyük facialarla, katliamlarla karşılaşmış, Tanrı’nın lütfü sayesinde sağ selamet kalmışlardır.
İlkokula 1929 yılında başlamış, aile Bakü’ye taşındıktan sonra Bakü’deki 176 no’lu Okulu pekiyi puanla bitirmiştir. Elbette ki, baba sanatı ağırlık bastığından aynı yılda Narimanovadına Azerbaycan Devlet Tıp Üniversitesinin Malice-Profilaktura fakültesine girmiştir. Tamerlan, eğitim aldığı üniversitede Stalin aylığını almış, onur verici öğrenci olmuş, tüm Üniversitenin rağbetini kazanmış, yetişkin bilim adamı unvanına laik olmuştur. Aynı Üniversitenin mikrobiyoloji Bölümünde ilmi deneylerini sürdürmüş, 1948 ve 1963 senelerinde ABD Öğretim Üyeliği yapmış, ilmi çalışmalarını hızlandırmıştır.
Kudretli bilim adamı 1969 yılında Doçent ve 1970 yılında Profesör ilmi unvanını almıştır. Babası Aziz Aliyev’in yaratmış olduğu Tıp Üniversitesinde Hocalık yapmak onun için ayrıcalık teşkil ediyor ve bundan onur, kıvanç duyuyordu. Bütün manalı yaratıcılığı da Tıp Üniversite ile bağlı olduğundan burayı ikinci evi olarak görüyordu. Yüzlerce ilmi makaleleri basılmış, dünyanın çeşitli kutuplarında ilmi Sempozyumlara, Kongrelere katılmıştır. İki yüze dek ilmi makalelerin, on ilmi analitik kitabın yazarı gibi tanınıyordu. Yirmi beş ilimler namzedi ve beş doktora Öğrencisine Tez Danışmanlığı yapmış, aktif faaliyette bulunmuştur.
Uzun yıllar, 28 yıla dek Sağlık Bakanlığının 4 nolu İdare nezdinde Merdekan’da, TeymurGuliyev Bağındaki Tedavi Tıp Merkezi Başhekimi çalışmış, rahmetlık Prof.AğamehtiPzayev’in söylediklerinden:
TAMERLAN, GÜZEL İNSAN, YAKIN DOST OLMUŞTUR
Babası Parti Başkanı olmuş, rektör olmuş gibi havalara girenlerden değildi. Öyleleri de vardı bizimle okuyanlar arasında. Fakat Tamerlan özel bir insan idi, o kadar hoş, o kadar saf bir insandı ki, bir an olsun ondan ayrılmak istemezdik. Derslerde hep pekiyi okuyordu. Puanları devamlı yüksek oluyordu, bilgili, okumuş, pırlanta gibi Azerbaycanlı aydınıydı. Sınavlarda Hocalar onu yanında oturtur, öğrencilerin bilmedikleri soruları yorumluyor, izahını veriyordu. Yani bütün sınıftakilerin sorularını da yanıtlıyordu. Hayret bir şey, bir kere okuduğu dersi hafızasına depoluyordu. Tekrarı sevmezdi, bir kere okuduysa yetiyordu. Dünya edebiyatı okumak, klasik müzik dinlemek hobisiydi. Boş zamanlarında kütüphaneye giderdik. Kitaplara göz atar, meraksız öterdi. Sorduğumda, “bunları okumuşum” derdi. Kısacası onun kadar samimi, temiz, ruhlu talebe yoktu Üniversitede. Kısa zaman sonra Talebe Şurası’na Başkan seçildi. Hepimiz ona oy verdik, zaten bütün Üniversitede onu severlerdi, saygı duyardılar. Sonra hekim oldu, Doçent ve Profesör oldu, halka hizmetinde de aynen öğrencilik yıllarındaki gibi sade, samimi ve temizliğini korumuş şahsiyet idi. Anne tarafından yakın akrabaydık, fakat hiç zaman bu akrabalık onun samimiliğine delalet etmedi. Tümüyle nasıl idiyse, benim ile de aynen öyle davranırdı. Ama tek kaldığımızda bana “senin yerin başkadır, Ağa, sen gerçek dostsun”, derdi. Babası Azerbaycan Cumhuriyetinin Parti Başkan Yardımcısı, Dağıstan Parti Başkanı, Azerbaycan Başbakan Yardımcısı, Moskova Kremlindeki yaşamı onu hiç zaman değişmedi, nasıl vardı öyle de kalmıştı. Şımarık olmadı, baba gölgesine sığınmadı. Yeteneği ve başarısı sayesinde bilim dünyasında kendine öz yerini buldu. Tamerlan öğrencilik yıllarında tanıdığım mütevazı, sade, fevkalade insancıl bir şahsiyet idi, öyle yaşadı, öyle de dünyasını değişti. Allah rahmet etsin, nur içinde yatsın.”
Çok büyük şeref yolu geçmiş Tamerlan Aziz oğlu Aliyev’in ilmi, eğitici faaliyeti devletimiz tarafından bütün Orden, Ödüller, Altın Şeref Ödülü ve Mükâfatı ile onurlandırılmıştır. Pek çok Tıp Dergilerinin Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Fevkalade azimli, büyük başarı ve aktiflik göstermiş Azerbaycan’ın bu şerefli oğlu 1997 yılında Bakü’de dünyasını değişmiştir.
Halkımızın bu fedakâr Tıp uzmanı, büyük bilim adamının mezarı Fahri Hıyabanda, Azerbaycan devletinin kurucusu ve teşkilatçısı, Ulu Önder, Milli kahramanımız, merhum Cumhurbaşkanımız Haydar Aliyev’in mezarının yakınlığında, kız kardeşi Zarife Hanımın mezarıyla yan yanadır. Burası, halkın, yerli ve yabancı devlet adamlarının, ziyaretgâhı olarak insan akınına çevrilmiştir.
ZARİFE HANIM, ALİYEV’LER AİLESİNİN MEDARI İFTİHARIDIR
Aziz Aliyev ailesinin medarı iftiharı, favorisi, sevimli kızı Zarife Aliyev’a olmuştur. Ailenin en çok sevilen kızı Zarife Hanım 1923 yılında, Naxçıvan’ınŞahtahtı ilçesinde, Tamerlan’dan tam iki yıl sonra dünyaya merhaba demiştir. Azerbaycan topraklarında Ermeni çetelerinin, Andronik gibi katillerin at oynattığı o acılı günlerde çocukluğunu doğru dürüst yaşayamadı. Çocukken anneleri ölmüştür, annesinin sıcaklığını da doyasına almadı. Bütün çocukluk ve gençlik yılları Bakü’de geçmiştir. 1947 yılında Narimanov adına Azerbaycan Devlet Tıp Üniversitesinden mezun olduktan sonra Azerbaycan İlmi-TadgigatOftalmologiya (Göz) Enstitüsünde ilmi faaliyetine devam etmiştir. İlmi ufku yüksek olan Zarife Hanım, bilim alanında hızla yükselmiş bilim uzmanı olmuştur. 1969 yılından babasının adını taşıyan Aziz Aliyev adına Azerbaycan Devlet Hekimleri Tekmilleştirme Enstitüsünde Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalında Başkan olarak ilmi deneylerini devam ettirmiştir. 1959 yılında ilimler namzedi, 1976 yılında Tıp Doktoru ilmi unvanını almış ünlü bilim uzmanıydı.
Zarife Aziz kızı Aliyev’a bütün manalı hayatını Bakü’de ve Moskova’da yaşamış, bilim deneylerini ise babasının yaratmış olduğu Enstitüde devam etmiştir. Yaşamını Tıp dünyasına atamış genç bilim uzmanı Göz Hastalıkları üzerine ünlü deneylerine sahip bilim adamıdır. Özellikle kimya ve elektronik alanda çalışan bilim uzman kadroların eğitiminde müstesna rolü olmuştur. Bir sıra ilmi makalelerin, eserleri ün kazanmış, aynı zamanda pek çok bilim dergilerin yönetiminde görev yapmıştır. Tanınmış Oftalmolog doktor olan Zarife Hanım, 187 ilmi araştırma niteliğinde makaleleri ve on bir araştırma niteliğinde ders kitapları yazmıştır. Aynı zamanda Uluslararası Oftalmolog Cemiyetinin hakiki Üyesi, Dünya Barış Müdafaa Komitesi Üyesi seçilmiştir. Babasının şah eseri sayılan Enstitüde Oftalmoloji ABD Başkanı olmuştur. Dünya Oftalmologları arasında tanınan bir isim olarak Zarife Hanım Azerbaycan’da pek çok bilim uzmanları eğitmiş, gerçek bir uzman olarak halkımız tarafından çok seviliyor.
İyi hatırlıyorum. Oğlum Tale’nin yedi yaşı vardı ve sağ gözünde ufak problem vardı. Heyecanlandım, acil doktora götürmek istedim. Kayınvalidem Hatice Hanım koymadı. Kendisi ünlü Röntgen Uzmanıydı ve çevresindeki doktorları da iyi tanıyordu.
OĞULUMUN GÖZLERİNİ TEDAVİ ETMİŞTİR
Hatice hanıma sordum:
-Nereye götüreceksin?
-Polikliniğe götüreyim, bakım, görüm ne diyorlar.
- Olmaz, torunumla ben ilgileneceğim. Göz Hastanesine, Zarife Hanıma götüreceğim. Ona yaptıracağım,-dedi. Mani olmadım. Kendisi 40 yılın Röntgen uzmanıydı ve ülkemizde iyi tanıyorlardı. Aldı oğlumu götürdü Göz Hastalıkları Hastanesine. Orada ünlü Doktor Zarife Hanım ilk önce kendisi bakmış, -Bir şey yok, ufak ameliyat olmalıdır, -dedikten sonra, derhal gereken ameliyatı Göz Cerrahına yaptırmıştır. Oğlumdan sordum, kim sana baktı, Doktor Zarife Hanım, -dedi. Doktorunu beğendin mi, sordum? Benim alnımı öptü, sonra da -Nasıl güzel balasın, -dedi. Annem kadar sıcaktı, sevdim onu, baba, -oğlum cevap verdi…
DEVAMI VARDIR…