Bugün dünyaya cumhuriyete geçişinin 77. yıl dönümünü kutlayan İtalya’dan bakalım…
Çünkü yaşanan son olay pek çok konuya ilişkin çağrışımlara yol açtı…
KUTLAMA FELAKETİ!
Olay şu: Bir grup insan, doğum günü (!) kutlamak için 2 bin Euro’ya kiraladıkları tekne ile Maggiore Gölü’ne açılmış. Bir nedenle batan teknede bulunan 21 kişiden birkaçı kıyıya yüzmeyi başarırken büyük bir bölümü hayatını kaybetmiş.
Haber ilk ortaya çıktığında ‘turistik bir gezinin faciaya dönmesi’ şeklinde duyurulurken; İtalya ve İsrail medyasında sonradan çıkan haberler olayın çok daha farklı olduğunu gösterdi.
İngiltere ve Amerika kaynaklı haberlere göre teknedeki 21 kişi de İsrail ya da İtalya savunma ve istihbaratında görev almış isimlerden oluşuyordu. Yani hepsi de ajandı!
‘007’lerin tekne kazası’ başlığını atan da var; sadece bir kaza olduğunu savunan da…
Hayatını kaybeden kişilerden biri ise gezi teknesinin kaptanının eşi olan ve İtalya’da oturum izni bulunan 50 yaşındaki Rus vatandaşı Anna Bozhkova olduğunu da hatırlatalım…
Soruşturması süren kazanın sonuçları ne kadar ve nasıl açıklanır merak konusu!
KÜRESELCİLER, ULUSALCILAR
Milyarlarca insan günlük hayatını kurtarma telaşında olsa da kimilerinin yaşadığı gizemli olaylar, karanlık dünyanın iç hesaplaşmaları, faili meçhul cinayetler tarih boyunca olduğu gibi bugün de devam ediyor…
İtalya’daki faciayı bilmem ama meşhur ‘küreselciler’ ile ‘ulusalcılar’ın özelilkle pandemi dönemi öncesi ve sonrası tutuştuğu acımasız mücadele süreci geldi aklıma.
Daha fazla söz sahibi olmak, dünyada kontrolü tamamen ele geçirmek için verilen mücadeleler sırasında yaşananlardan bazen haberimiz bile olmuyor…
LONDRA’YA UZANAN BAĞ
Pandemi öncesi dönemin ABD Başkanı Trump’ın BM Genel Kurulu’nda “Gelecek küreselcilerin değil vatanseverlerindir” mesajı ile yükselen tansiyon; ülkenin ve dış politikanın başka güçler tarafından yönetildiğinden yakınan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in şu sözüyle de dikkat çekiyordu: “Elimi nereye atsam Londra’ya uzanan bir bağ görüyorum…”
Birbirine zincirle kenetlenmiş gibi uzayıp giden bağlar ve başkalarının bağını koparmak için verilen mücadele insanların da hayatlarını derinden etkileyebiliyor kuşkusuz…
Dünya ekonomisini, siyasetini ve geleceğini yönetmek ve her şeyi kontrol altında tutmak isteyenler acımasızdır…
Bu mücadele öylesine büyük güçlerin savaşı ki diplomasiye, ikili ilişkilere, ticarete ve siyasete yansıyabiliyor: Bu uğurda suikastlar bile düzenlenebiliyor…
VİRÜS VE AŞI TARTIŞMASI
Olağan gibi görünen cinayetlerin arka planında akıl almaz planlar, projeler olabiliyor.
Koronavirüs salgını ve virüsle mücadele için üretilen aşılarla ilgili süreci ve yaşanan tartışmaları da bir hatırlayın!..
Yazının girişinde hatırlattığım tekne faciasının ardında karanlık noktalar var mı bilemeyiz ama güçler savaşının sonucu olması ihtimali de hep akıllarda kalacaktır…
Zaman zaman gazetelere, televizyonlara yansıyan suikastlar, ajan savaşları ile ilgili haberler de gösteriyor ki; Türkiye özellikle de İstanbul; ajanların cirit attığı bir yer.
Devletimiz gelinen noktada hepsinden haberdardır ve gerekeni yapıyordur…