14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri sonrası bazı partilerin içi fokur fokur kaynarken, bazıları da işine gücüne bakıyor…
Başlık her şeyi anlatıyor ama açmak istiyorum…
AK PARTİ VE ANAYASA…
Türkiye, taa Osmanlı’dan beri anayasa arayışı ve tartışmalarının içinde. 200 yıllık bu karmaşık, bulanık süreç durulur mu? Zor ama imkansız değil.
Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, Che Guevara’nın “Gerçekçi ol, imkânsızı iste” mottosu doğrultusunda girişim başlattı.
Yürütmeyi elinde bulunduran; kurduğu kabine ve atadığı bürokratlarla kronik soruları masaya yatıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisi ve müttefiklerin desteği ile yasama konusunda da “Türkiye Yüzyılı” doğrultusunda çalışmalar yürütüyor.
Toplumun her kesimini ilgilendiren maaş ayarlamaları ile üretimi, istihdamı, ihracatı artırıp, enflasyonu düşürecek plan ve projeler peşine düşen Erdoğan ve ekibi AK Parti’yi çevrimiçi kılıyor!
BAHÇELİ, İL, İLÇE, ÖSS…
MHP, seçim öncesi havasından geçilmeyen anket firmalarını aldığı oy oranı ve kazandığı milletvekili sayısıyla siyaset mezarlığına gömerken, Genel Başkan Devlet Bahçeli de seçim sonrasının en hareketli ve ‘önermeleriyle’ en dikkat çeken ismi oldu.
Devlet Bahçeli, seçimlerin ardından toplanan partisinin ilk grup toplantısında çok önemli açıklamalarda bulunmuş, Cumhuriyet’in 100. Yıldönümü’nde 100 maddelik anayasa teklifi ile birlikte yeni yüzyılda 100 il ve 1.000 ilçe sayısına ulaşmayı hedefleyen bir öneride bulunmuştu.
Bu çağrı Türkiye’nin her köşesinde büyük heyecan yaratırken, bu hafta yine partisinin grup toplantısında kürsüye çıkan Bahçeli, “Biz gençliği sınavlarla ve karnelerle bulmadık. Bu yolda da kaybetmeyeceğiz. Ümit ediyorum ki geniş ve gerçekçi bir mutabakat ortamı kurularak üniversite sınavlarını kaldıracağımız günler çok uzak değil” sözleriyle de bir başka heyecan dalgası oluşturdu.
Devlet Bahçeli de getirdiği öneriler ve siyasi gelişmeler üzerine yaptığı değerlendirmelerle MHP’yi çevrimiçi tutuyor. Hatta önerilerini dikkate alarak ‘devrimiçi’ dense yeridir!
CHP’DE İSTANBUL VE KOLTUK MÜCADELESİ
Seçimler sonrası oluşan toz / duman ortamında;
- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun gemiyi güvenli limana götürme çabası…
- Bu çabayı yeterli görmeyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Sen bırak, gemiyi ben daha iyi yüzdürürüm” iddiasıyla ‘değişim’ türküsü çığırması…
- Genel başkanlık ve İstanbul Belediye Başkanlığı makamlarının biri diğerinin alternatifi gibi tartışılması…
- Bu tartışmaya eski / yeni tüm genel başkanların, milletvekillerinin, belediye başkanlarının hatta CHP’li medya mensuplarının dahil olması…
Gibi hususlar rahatsız edici bir kakofoni oluşturmuş durumda! İnsanlar kulağını tıkıyor artık!
Bu duruma dikkat çeken gazeteci Fatih Altaylı diyor ki:
- Seçmen CHP’yi bırakıyor. Kurultay ve değişim belki bir heyecan getirir. Aksi takdirde geçmiş olsun. Artık CHP’yi AK Parti de kurtaramaz…
CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise belki de kakofoninin son bulması adına diyor ki:
- Belediye başkanlarımız işini yapacak… (İstifa çağrılarına ilişkin) Partimizin eksiklerini giderme, yenilenme ve değişim sürecinin en sağlıklı şekilde gerçekleşmesi için gereken her şeyi yapacağız.”
Kurultay hazırlıkları devam ederken hiçbir şeyin netleşmemiş olması CHP’yi kendi içinde yaşadığı ‘evrim’ ile baş başa bırakıyor. Bakalım nasıl değişim geçirecek parti!
İYİ PARTİ DE ZORLU BİR SÜREÇTE
Seçimlerden sonra ‘iç huzursuzluk’ yaşayan ve bazı önemli isimlerin istifasıyla sarsılan İYİ Parti’de Genel Başkanı Meral Akşener’in ilk Genel İdare Kurulu toplantısında, “Karşıma isteyen çıkabilir, ben adayım” dediği iddiaları doğru ise; İYİ Parti sözcüsü Kürşad Zorlu’nun Genel Kurula ilişkin “Akşener’in etrafında kenetleneceğiz” sözleri, muhtemel genel başkan adaylarına karşı önlemlerin alındığını gösteriyor.
Daha da önemlisi, genel kurulun hemen öncesinde 81 il başkanının “Akşener’in yanındayız” açıklaması, İYİ Parti içindeki ‘evrim’ sürecinin CHP’ye nazaran daha kolay atlatılabileceği hissi uyandırıyor. En büyük sıkıntı, muhtemel istifalar olabilir…
***
Görüldüğü gibi: Politika Kasabasının Siyaset Caddesi her türlü gelişmeye açık bir hareketlilik içinde…