Politika Kasabasında hasat mevsimi başladı! İstihsal nasıl diye müstahsilleri görmek için Siyaset Kulvarından geçip Anket köyüne vardım…
Geçerken, Salooonun önündeki hareketliliği ‘İYİ ‘ye yordum! Anket Köyü sakinleri, “Kılıçdaroğlu CHP’nin başından gitsin” diyordu ama parti içindeki gelişmeleri de göz ardı etmiyordu. “Ne yapılmalı” dedim, “Biraz bekleyelim” cevabını aldım…
‘MARAL’LIKTAN ASENALIĞA…
Bu arada, Salooonun önündeki hareketliliğin yansımaları Anket Köyüne ‘İYİ’ce nüfuz etmemişti henüz! Politika Kasabasındaki sosyal hayatta olduğu gibi siyasi ilişkilerde ve ikbal arayışında da ‘İYİ’ Hal Kağıdının önemi vardır.
‘Kumar Masası’ndan kalkıp ‘Noter Masası’na dönerek ‘maral’ konumuna düşen Meral Akşener’in marallıktan ‘Asena’lığa sıçraması için bir zaman ve zemin gerekiyordu.
Ulu Ozan Fuzuli’nin “Ba’d-ı Sabâdan Gayrı” gazelindeki o meşhur beyiti okuyarak bekledi:
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı
***
Seçimlerin üzerinden yaklaşık 30 gün geçtikten sonra zaman sorununu gideren Akşener, aradığı zemini partisinin Genel Kurulunda buldu. Öyle bir konuşma yaptı ki yer / gök titredi! Kimilerine göre zaten yıkılmış olan ‘masa’ haşat oldu!
Politika Kasabasının birincil konusu olan 2019’daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimleriyle ilgili üzerine yıkılan isnatları, “Bundan sonra size hayatta başarılar” diyerek tekmeleyen Akşener, kürsüde tam bir ‘Asena’ gibiydi…
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin 3. Olağan Kurultayı’nda eski ortaklarını iki çekti bi’yırttı! “Çalışmadı” diyenlerin insafını kuruttu!
Veee… Bir büyük hesaplaşma süreci başlattı…
DİYET İÇİN KOLUNU KESER Mİ?
Akşener’in CHP ile ilişkisi bir ‘diyet’ borcu üzerine inşa edilince, ne ödünç alınan 15 milletvekilinin bir önemi kaldı ne de masanın bir anlamı. Ömer Seyfettin’in meşhur hikayesinde olduğu gibi kol kesip önlerine atar mı göreceğiz...
Parti içinden istifalar ve eleştiriler de gelince; önce sustu, masadaşların başlattığı linç girişimine direndi fakat zaman ve zemin tamam olunca herkese diyecekleri vardı. Dedi…
Akşener, Genel Kurulda öyle bir konuşma yaptı ki kiralık vekil pişmanlığından savaşmayı göze almamaya; 14 ve 28 Mayıs stratejisinden önümüzdeki yerel seçim için pazarlık ortamı yaratmaya kadar çok yanlı, çok yönlü bir harekat başlattı…
Özünde ‘milliyetçi’ olan, olması gereken ve fakat Millet İttifakı ilişkileriyle bundan uzaklaştığı söylenen İYİ Parti’ye yeniden ‘İYİ Hal Kağıdı’ almak isteyen Akşener, bunun için parti içi muhalefeti de hedef tahtasına koydu:
- Bu partide artık şımarıklık bitmiştir. Hadsizlik bitmiştir. Saygısızlık bitmiştir…
Bu sözleri, “Partiden ayrılan ve yeni bir parti kurmak niyetinde olmasına rağmen Akşener’siz İYİ Parti’ye dönme sinyalleri veren Yavuz Ağıralioğlu’na tüm kapıları kapattı” diye yorumlayanlar da var ama işin sadece Ağıralioğlu ile bitmediği, bitmeyeceği de ortada…
Tam bu noktada şu gerçeği de bir cümle ile vurgulamak gerekir: Sinan Oğan, Yavuz Ağıralioğlu ve Ümit Özdağ’ın henüz hasar almayan siyasi yükselişi İYİ Parti açısından ‘sorun’ teşkil edebilir…
İYİ Parti’de şimdilik ‘İYİ’ giden bir durum yok ama Akşener’in varmak istediği nokta neyi ne kadar değiştirir onu beklemek gerekiyor.
AKŞENER, CUMHUR İTTİFAKI’NA GİRER Mİ
Çok zor görünen ama siyasette imkansız olmayan bir durumu da göz ardı etmemek gerekiyor. Bilindiği gibi 14 Mayıs seçimleri öncesinde hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Gel Cumhur İttifakı’na katıl” davetinde bulunmuştu.
Önümüzdeki yerel seçimler için bu davet tekrarlanır mı; ‘gel’ denirse, Genel Kurulda kürsü yumruklayan ve ‘alayına’ meydan okuyan Meral Şener’in bu seferki tercihi nasıl olur kestirmek zor…
Son söz olarak şunu söyleyebilirim: Politika Kasabasında rahat gezebilmesi için Anket Köyünden çıkması gereken Meral Akşener, öncelikle “İYİ Hal Kağıdı”nı eline almalı. Sonrası, gelişmelere göre şekillenir zaten…