Dünyada en büyük soykırımı suçlusu şüphesiz, Amerika Birleşik Devletleri'dir. Başta Kızılderililer olmak üzere öldürdükleri milyonlarca insanın mutlaka hesabını vermelidir. Kendi katliamlarını görmeyip, aslı astarı olmayan soykırım masallarını Dünya'ya yutturmaya çalışmaktadırlar. Avrupa'dan Amerika'ya göç eden kaçaklar, sabıkalılar ve her türlü suçları işlemiş kişilerin Amerika'ya yerleşmeleri ve oranın asıl sahipleri olan 70 milyondan fazla Kızılderili’yi, gözü kırpmadan, 65 milyon bizonu sırf Kızılderili'ler yiyor, yemesin aç kalsın diye katledenlerin şimdi demokrasi ve insan haklarından bahsederek Dünya'yı kana boyamaya devam etmektedir.
Bazı araştırmacılar şimdiye kadar öldürülen Kızılderililerin sayısının 145 milyon olduğunu belirtmektedirler. Bir sapık inanç sistemiyle tüm Dünya'ya kendini demokrasi havarisi diye tanıtırken, güdümüne aldığı devletleri yönetenlerle kendisine karşı olan Herkesi, her devleti terörist olarak yaftalayıp işgal etmekte, milyonlarca insanı öldürmeye, zenginlik kaynaklarına el koymaya, silah satmaya pervasızca devam etmektedir.
Tarih boyunca kendisine ait olmayan coğrafyalar üzerinde sayısız savaş ve çatışmanın mimarı olan ABD, kendi kanlı tarihini ve soykırımlarını unutmuş gibi görünüyor. Ama tarih unutmuyor. Bu kanlı tarihin sayfalarını açtığımızda, karşımıza ilk olarak Kızılderili katliamı ve son yıllarda da İslam ülkelerinde dökülen kanlar çıkmaktadır. Kristof Kolomb’un 1492 tarihindeki keşfinden hemen sonra başlayan Kızılderili katliamı, yerli halkın tabi tutulduğu soykırımın adıdır.
O tarihten 1886 yılına kadar süren katliamda, 70 milyon Kızılderili ortadan kaldırılmış ve topraklarına el konulmuştur. ABD’nin resmi devlet politikası olan Kızılderili soykırımı, Nazi Almanyası’nda Yahudilere karşı uygulanan soykırımdan çok daha büyük bir soykırımdı. ABD’nin resmi makamları Kızılderili kellesi başına 5 dolar ödedikleri belirtilmektedir. Devlete ait binaların bodrumları, Kızılderili kafataslarıyla dolmuş taşmıştı. İlk biyolojik silah, Kızılderililer üzerinde uygulanmıştı. Sürgüne gönderilen Kızılderililere yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırılarak çok sayıda insanın öldürülmesi sağlanmıştı. Kızılderililerin açlıktan ölmesi için başlıca yiyecekleri olan bizonların toptan ölmesi de, soykırım yöntemlerinden biri olmuştu.
Ancak ABD’liler, soykırım için son derece ilginç bir savunma yapıyor: “Sonuna kadar öldürmedikçe soykırım sayılmaz!” diyerek adeta dünya ile alay ediyorlardı. Amerika kıtasını keşfeden Kristof Kolomb’un seyir günlüğüne göre Kızılderililer, ”Keskin silahları ilk kez gören, kötülüğü tanımayan ve hiç silahı olmayan“ bir ulustu. O tarihlerde dünya nüfusunun 5’te biri Kızılderili'ydi. Ancak bugün, soykırımlarla yok denecek seviyeye gelmiştir. Bu sömürgeciler, onların vatanlarını işgal etti, topraklarından sürdü. Beyaz adam Amerika’yı binlerce yıldır üzerinde yaşayan yerli halkın elinden zorla almıştır.
Tatmin olmayan, hiç doymayan, hakim olma, hükmetme egosuyla Dünya'nın her yerinde zulmüne, soygununa ve katliamlarına devam etmektedir. Japonya'ya attıkları atom bombasının yüz binlerce insanın ölmesine, şehirlerin yakılıp, yıkılmasına sebep olmuştur. Vietnam'da yine milyonlarca insanın katledilmesine sebep olmuş, ancak, başarı sağlamayarak geri dönmek zorunda kalmıştır.
Afganistan, Irak, Yemen, Libya, Tunus, Mısır ve Suriye politikaları, yine milyonlarca insanın ölümlerine sebep olmalarını bütün dünya izlemektedir. İsrail'in büyümesini, güçlenmesini açıkça sergileyen bu vampirler; PKK’nın, IŞİD'in ve diğer birçok terör örgütünün en büyük destekçisi olarak yıllarca kan dökülmesine ve ülkemizde 50 bine yakın insanın ölmesine sebep olmuşlardır. Başta zengin Yahudiler olmak üzere silah üretmek ve kavgalar çıkardıkları ülkelere ve örgütlere satmak için gözlerini dahi kırpmamaktadırlar.
İş başına getirdikleri partiler ve liderler sayesinde projelerini pervasızca uygulamaktadırlar. Amerika Birleşik Devletleri, hiç bir zaman Türkiye'nin müttefiki ve stratejik ortağı olmamıştır. Türkiye'yi bölmek, Türk Ordusunu etkisizleştirmek, bölücü terör örgütlerini güçlendirip her çeşit yardımı sağlamaktan kaçınmamaktadır. Türkiye'nin kendine gelmesi, badireleri atlatması, dayattıkları projelerden derhal vazgeçilmesi için Acil ve köklü tedbirler alınmalıdır. NATO üyeliği üsler ve tüm fitne yuvaları, ihanet şebekeleri dağıtılmalıdır. Bizleri yönetenler, önce ülkem, Milletim demeli vatanseverlerle, vatan satanları ayırt etmelidirler. Türk'ün, Türk'ten başka dostları olmadığını unutmamalıdırlar. Kaynak: Amerika, katliamlarının hesabını vermelidir.