Dünyanın başına bela olan ve etkisini tam kaybetti derken yeniden tırmanışa geçen korona virüs salgını ülkemizde de etkisini azaltmasına karşın devam ettiriyor. Özellikle İstanbul’da artan vaka sayısına karşın Ankara’da düşüşe geçmesi Başkentte yaşayan vatandaşların duyarlı olması sayesinde oldu desek yeridir.
Ankaralılar 11 Eylül’den itibaren sürekli artan vaka sayıları ile Türkiye’nin en çok hasta olan ili durumundaydı. Baktık olacak gibi değil bu belayı hep birlikte yenmenin mümkün olacağını kavradık ve el birliği ile artan hasta sayısını püskürtmeyi başardık.
Üç önemli kuralı yeniden hatırladık, “maske, sosyal mesafe ve temizlik” bunlara dikkat edince ister istemez vaka sayıları yarı yarıya düştü ve düşmeye devam ediyor. Dikkat ederseniz üç kural diyorum. Bazen kurallara uymak bize ters gelse de buna mecburuz.
Önce sevdiklerimiz sonra kendimiz için mutlak ve mutlak bu kurallara uymak zorundayız ki ülke olarak bu virüs belasından kısa sürede kurtulalım.
Başkent Ankara'da virüsün yayılım hızı durağanlaşırken, İstanbul'da ise artmaya başladı. İstanbul, son vakalarla birlikte Ankara'yı neredeyse ikiye katladı. İstanbul’da vatandaşların başta toplu taşıma olmak üzere kalabalık alanlarda sosyal mesafeye dikkat etmemesi bunun en büyük göstergesi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Ankara’nın koronavirüs gidişatında ki umutlu havadan bahsederek “Ankaralı vatandaşlarımız rehavete kapılmasın. Vaka sayısında artış hızındaki yavaşlama maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarından bizi alı koymasın var gücümüzle bu virüsle mücadeleye devam. Unutmayalım virüs alacağımız tedbirlerden güçlü değildir.” ifadelerini kullandı.
Dediğim gibi her şey bizim elimizde. Ne yaparsak biz yapacağız. Devlet yapsın, devlet çözüm bulsun, devlet elini taşın altına koysun. İşte devlet zaten sensin, devlet zaten benim. Ben, sen yapmazsak devlet nasıl yapacak?
Mesele kurallara uymak, mesele kendine iyi bakmak, mesele insanlara sevgiyle yaklaşmak ve onların hayatını riske atmamak. Sağlıklı günler diliyorum…