2030 yılında kanser vakaları artış gösterebilir!

Ankara Hematoloji ve Onkoloji Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “Her yıl 10 milyon insan kanserden ölmektedir. Eğer bilgilendirme bilinçlendirme farkındalığı artırmazsak 2030 yılına kadar kanser ölümlerinin 13 milyona çıkacağa tahmin edilmektedir.” dedi.

ÖZEL HABER: ESRA SARI

Uluslararası katılımlı 'IV. Ankara Hematoloji ve Onkoloji Kongresi' Ankara’da bugün başladı. Ankara Hematoloji ve Onkoloji Derneği (AHOD) tarafından gerçekleştirilen, ‘4. Ankara Hematoloji ve Onkoloji Günleri’ kapsamında, ‘Dünya Kanser Günü’ dolayısıyla basın toplantısı düzenlendi.
Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısına; AHOD Kurucu Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Dr. Bahar Uncu Ulu, Dr. Tuğçe Nur Yiğenoğlu, Dr. Öztürk Ateş, Dr. Cengiz Karaçin, Dr. Berna Öksüzoğlu ve basın mensupları katıldı.

2030 YILINDA KANSER VAKALARINDA ARTIŞ YAŞANACAK!

Basın toplantısında konuşan AHOD Kurucu Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Türkiye’de kanser vakalarının ilerleyen yıllarda artış gösterebileceğine işaret ederek, “Her yıl 10 milyon insan kanserden ölmektedir. Eğer bilgilendirme bilinçlendirme farkındalığı artırmazsak 2030 yılına kadar kanser ölümlerinin 13 milyona çıkacağa tahmin edilmektedir.” dedi.
Altuntaş, bugün kanser hakkında geçmişe göre çok daha fazla şey bildiklerini dile getirdi.
Araştırma ve inovasyona yatırım yaparak; tıpta, teşhiste ve bilimsel verilerde olağanüstü atılımlara tanık olduklarını anlatan Altuntaş, “Ne kadar çok bilirsek, risk faktörlerini azaltmada, önlemeyi artırmada ve kanseri önleme, teşhis, tedavi ve bakımını iyileştirmede o kadar fazla ilerleme kaydedebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Dünya Kanser Günü’nün bu yılki uluslararası sloganının 'Kansersiz bir gelecek için şimdi harekete geçme zamanı' ve 'Tedavi Açığını Kapatın' olarak belirlendiğini kaydeden Altuntaş, sağlıklı bir geleceğe adım atabileceğini söyledi.

“ÖNCELİKLİ HEDEF KANSERİN OLUŞUMUNU ENGELLEMEK”

Prof. Dr. Altuntaş, kansere meydan okumak için ‘en az 21 günde bir gün kendinizle konuşun’ tavsiyesinde bulunduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Öncelikli hedef kanserin oluşumunu engellemek, var olan kanseri de en iyi şekilde tedavi etmektir. Hızla gelişen kanser tedavilerine tüm hastaların ulaşabilmesini sağlamak 7’den 70’e hepimizin üstlenmesi gereken bir görevdir. Bunu sağlayabilmenin yollarından biri öncelikle kanser farkındalığını arttırarak erken teşhis ve tedavi şansını kaçırmamak olacaktır.”

TÜRKİYE’DE HER YIL 2 BİN LÖSEMİ VAKASI GÖRÜLÜYOR!

Lösemi tedavisinin zor ve sıkıntılı bir süreç olduğunu aktaran Altuntaş, günümüzde löseminin tedavi edilebilir ve tamamen yok edilebilir bir hastalık olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Ülkemizde her yıl bin 500-2 bin yeni lösemi vakası görülmektedir. Her ne kadar lösemi görülme sıklığı artmış olsa da güncel tedaviler ile uzun süreli yaşam yüzde 60'lara kadar çıkmıştır. Bazı çocukluk çağı lösemilerinde bu oran yüzde 90'lara kadar ulaşmaktadır.”
Altuntaş, lösemide ilk aşamanın ilaç tedavisi olduğunu, ilaç tedavisi ile hastalık kontrol edildikten sonra bazı hastalara kemik iliği nakli yapılması gerektiğini belirterek, Altuntaş, “Kök hücre umut kök hücre gelecektir. Ancak uygun vericisi olmayanlar için de hayatın sonu değildir. Yeni tedavilerle de lösemisiz hayat mümkün.” ifadesini kullandı.
Lenfomanın lenf sisteminin kanseri olduğunu belirten Altuntaş, erken teşhisin çok önemli olduğunu vurguladı.

Ağrısız, lastik kıvamında hareketli lenf nodu şişliği, beraberinde ateş ve kilo kaybı durumunda sağlık kuruluşuna başvurmak gerektiğine işaret eden Altuntaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Lenf bezi kanserlerinde yüzde 95’lere varan başarı mümkün. Düzenli aralıklarda ve yeterli dozda ilaç tedavisi almak yaşamı uzatmaktadır. Lenfoma tedavisinde yaşam süresi için en önemli göstergelerden biri ilk aylarda aldığı ilaçların toplam dozudur. Bu bağlamda uygun aralıklarda (iki, üç hafta) yeterli dozda (önerilen doz) ilaç almak gereklidir. Bu nedenle iki veya üç hafta aralıklarla verilen tedavi sürelerini tıbbi zorunluluk olmadıkça geciktirmemelidir.”

KANSER KRONİK BİR HASTALIK GİBİ TEDAVİ EDİLEBİLİYOR

Multiple Myelomanın ise bir tür kemik iliği kanseri olduğunu belirten Altuntaş, görülme sıklığının ise yılda yüz binde 3 ila 9 arasında değiştiğini aktardı.
Multiple Myelomanın yaşla birlikte görülme sıklığı artığını belirten Altuntaş, Multiple Myeloma hastalarında yeni kuşak ilaçlar ve otolog kök hücre nakli ile başarı oranları son yıllarda belirgin şekilde arttığına işaret etti.
Altuntaş, lösemi, lenfoma, myeloma olarak bilinen hematolojik kanserlerin artık akıllı tedaviler ile kronik bir hastalık gibi tedavi edilebildiğini aktardı.
Altuntaş, lösemi, lenfoma, myeloma gibi kanser türleri şeker hastalığı gibi, hipertansiyon gibi tedavi edilme eğiliminde olduğunu ifade ederek, “Gelecek; bağışıklık sistemi, kök hücre, hücre ve genetik temel üzerine yoğunlaşmakta. ‘Bireyselleştirilmiş tedavi’ dediğimiz daha güvenli, daha etkin ilaç ve tedavilerin hastanın genetik özellikleri ve bireysel gereksinimine göre verilmesi amaç olmalıdır” diye konuştu.

AKILLI İLAÇ!

"Kanser tedavisinde olumlu bir etki yaratılabilmesi için araştırma ve geliştirme alanlarında istikrarlı ve kademeli bir ilerleme kaydedilmesinin önemine değinen Altuntaş, hastaların yaşam süresini ve kalitesini artıracak yenilikçi ilaçların geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Altuntaş, “Dünyada kanser tedavisinde akıllı ilaçlar kullanılıyor. Ülkemizde de her geçen gün yaygın olarak kullanılıyor.” diye belirtti.
Günümüzde tüm hastalar için spesifik olmayan tek tip tedavilerden, moleküler analizi sonucu kişiselleştirilmiş ve hedefe yönelik tedavilere geçiş olduğunu aktaran Altuntaş, kanser alanında hemen hemen her gün bir değişim yaşandığını belirtti.

YAPAY ZEKÂ KANSERDE SONUÇ VERDİ!

Prof. Dr. Altuntaş, yapay zekâ konusuna ilişkin, “Yapay zeka kanserde sonuçlarını vermiştir. Kanserde zekamızı kullanalım! Yapay zeka bize rehberlik etmekte. Teknoloji bazı paradigmaları değiştirecek durumda.” dedi.
Konuşmalarının ardından AHOD üyeleri de önemli mesajlar verdi.
Kongre, Sheraton Ankara Kongre Merkezi’nde 4 Şubat tarihine kadar devam edecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ankara Haberleri