ÖZEL HABER: GÜNSU ÖZMEN
Etimesgut Belediyesi Eryaman 1. Etap Üretici Pazarı’nda satış yapan Oğuz Uysal, 40 yılı aşkın deneyimiyle doğal ve yerel ürünler sunuyor. Sebze, bakliyat, pekmez, zeytinyağı, ev yapımı salça ve salamura yaprak gibi ürünlerle pazarda yer alan Uysal, doğal üretim ve yerel pazarlamanın inceliklerini anadolugateze.com.tr okuyucuları için paylaştı.
Ürünleriniz hakkında bize bilgi verir misiniz?
“Sebze ve bakliyat çeşitleri satıyorum. Pekmez çeşitlerim var. Zeytinyağı yapıyorum. Ev yapımı salça ve salamura yaprak satıyorum. Diğer pazarcılardan farkımız, kendi üretimimiz olmasıdır. Pazarcılar dışarıdan alıyor bazen sera malı da olabiliyor. Benim ürünlerim tamamen doğal, fideyle ekiyorum ve kendi halinde büyüyor. Mesela 10 dönüm domates ekiyoruz. Kimisi 200 dönüm domates ekiyor pazarcılara satılıyor. Toptan yapan da var, kendi üretip böyle benim gibi pazarlarda satan da var.”
Müşterileriniz ürünlerinizin kalitesini nasıl değerlendiriyor?
“Müşteriler pazar veya market malıyla kıyaslayınca anlıyor. Mesela bazı müşterilerim diğer pazara gitmiyor, direkt köylü pazarına geliyor. Burada benim tanıdıklarım var. Fatih'te olan köylü pazarına da geliyor buraya da geliyor. Mesela Eryaman'da oturuyor, ürünü bitince Fatih'e de geliyor buraya da geliyor.”
Üretici olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
“Ben 40 senedir bu işi yapıyorum. Her sene yeni yeni şeyler öğreniyorum, bu zor, kolay değil. Mesela bu sene sıcaklar çok oldu, sebze zor yetişti. Salatalık mesela bir ay öncesinden yetişmesi lazım, iki haftadır satıyoruz. Vatandaşlar bu işe girerken iyice araştırsın. Şimdi biz fide olarak da satıyoruz. Mart ayında yetiştirip mayısın ilk haftası satmaya başlıyoruz. Müşteri geliyor diyor ki, 'Benim fideler kurudu.' Niye? Evin veya binanın bahçesine dikiyor, orada inşaat artığı var, pislik var, yetişmiyor. Yetiştireceğin yer önemli, öyle söyleyeyim. Bu da köy köy değişiyor. Kimi köy toprağı geç ısınıyor, erken soğuyor, erken bitiyor. Bölgeyi de araştırıp yetiştirmek lazım. Bende zeytinyağı da var. Manisa Akhisar'da tarlam var. Bir köyünki değişik, öbür köyünki değişik. Oksijenden kaynaklanıyor. Ne kadar yüksekse oksijen, o kadar bol, o yüzden daha lezzetli oluyor.”
“Üretici 'Ben arazime nohut ekeceğim.' demeden önce mutlaka toprak analizi yaptırsın. Bölgedeki toprakta ne yetişir, daha çok ne gider baksınlar. Benim kayınpeder tarafı Ayaş’ta nohut ekti. 500 kilo nohut ektiler ama inan 500 kilo nohut alamazsın çünkü artık toprak yaşlanmış. Toprak yaşlandığı için verimi de olmadı.”