HABER: GAMZE ERDOĞAN
Gazi Üniversitesi Dr. Öğr. Öğrencisi Esra Öztürk, akademisyenlikten siyasete atılmaya karar verdi. “Her yere lazım bir iletişimci, Yukarı Öveçlere bir hanımeli!” sloganıyla muhtarlık için yola çıkan Dr. Öğr. Öğrencisi Esra Öztürk, siyasete karar verme sürecini anadolugazete.com.tr'ye anlattı.
"SÜRECİN AVANTAJ OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"
"8 Yıldır Yukarı Öveçler Mahallesi'nde ikamet ediyorum. Şu anda Gazi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nde doktora yapıyorum. Evliyim ve 2 yaşında bir oğlum var. Bu sürecin bana engel değil, aksine avantaj olacağını düşündüm. İnsanlarla sağlıklı iletişim kurmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kadınların ise yönetimde çok başarılı olduklarına inanıyorum. Bu zamana kadarki eğitim hayatımdan öğrendiklerimden yola çıkarak, 'Her yere lazım bir iletişimci, Yukarı Öveçlere bir hanımeli' sloganıyla adaylığa başladım."
MAHALLENİN SORUNLARI NELER?
"Mahallemizdeki eski dönemlerde göçmenlerin kaldığı bazı gecekondular mevcuttu. Bu yerleşim alanlarının yıkılmasıyla birlikte kullanılmayan boş araziler oluştu. Boş arazilerin bazılarına parklar yapıldı; fakat halihazırda boş olan alanlar akşam saatlerinde bir güvenlik sorununa dönüşüyor. Akşam saatlerinde bu bölgelerin etrafından geçerken tedirgin oluyoruz. Akşam dershaneden gelen öğrenciler, çocuğunu parka çıkaran aileler ve tüm mahalle sakinleri tarafından bu durum bir güvenlik zafiyetine dönüştü. Gecenin ilerleyen saatlerinde arabaların park ettiği ve ne faaliyet yürüttüğünü bilmediğimiz bazı insanların bu bölgelerde bulunduğuna şahit oluyoruz. Bu tedirginliği ortadan kaldırmak için elimizden gelen çabayı göstereceğiz."
"PARK, BAHÇE VE SOSYAL ETKİNLİK ALANLARI SINIRLI"
"4-5 bin bandında nüfusa sahip olan küçük bir mahalleyiz; fakat ihtiyaçlarımız çok büyük. Bir mahalle sakini olarak çocuğumu parka götürdüğümde parktaki çitlerin kırık, salıncakların sağlam olmadığını görüyorum. 0-6 yaş aralığında çocuğu olan bir anne olarak, bu yaşlardaki çocukların yeterince sosyalleşemediğini söyleyebilirim. Mahallede çocukların yaz-kış gidebileceği park, bahçe ve oyun alanlarının varlığı büyük önem taşıyor. Boşta kalan araziler, belli saatlerden sonra araçların park ettiği tekinsiz alanlardan çıkarılıp çocukların ve yaşlıların vakit geçirebileceği sağlıklı yaşam parklarına dönüştürülmeli."
"EMEKLİLER VE EV HANIMLARI İÇİN HALK EĞİTİM KURSUMUZ YOK"
"Mahallemizde bir halk eğitim kursumuz yok. Rahatça vakit geçirip sosyalleşebileceğimiz bir mahalle konağımız yok. Geniş bir muhtarlık binamız yok. Ben emekli olmuş ya da ev hanımı olarak yaşamını sürdüren mahalle sakinlerimizin sosyal yaşamın içinde olmalarını önemsiyorum. Hepimiz için bir halk eğitim kursu açmak ve oradaki faaliyetlerle belki ailelere ek kazanç kapıları açmak en çok istediğim şeyler arasında yer alıyor.
Mahallemizde bir cenaze, bir düğün olsa haberimiz olmuyor. Komşuluk ilişkilerimizi yeniden canlandırmak istiyorum. Mahallemizde bir futbol sahası var bunu kimse bilmiyor, bu saha bazı dönemlerde mahalle takımlarının maç yaptığı canlı bir yere neden dönüşmesin?"
"İHTİYACI OLAN DA ÇOK İHTİYAÇ FAZLASI OLAN DA..."
"İhtiyacı olan insanımızla ihtiyaç fazlalarını paylaşmak isteyen insanlarımızı bir araya getiremiyoruz. Evet her mahallemizde giysi kutuları mevcut, insanlar buraya giymedikleri giysileri bırakarak kullanım fazlası eşyalarını paylaşıyorlar. Fakat bu noktalar ne kadar steril ve bunların kaçı doğru noktalara ulaşıyor? Muhtarlık yardımlaşmanın noktası olmalı. Seçim broşürlerimde iki tane karekod yer alıyor. Biri kişisel web siteme, diğeri ise sosyal medya hesabıma ait karekodlar. Dijital ve ulaşılabilir bir muhtar adayı olarak, muhtarlığa başladığım andan itibaren dijital gruplarla herkesten haberdar olmayı ve insanları bir araya getirmeyi sağlayacağım. İhtiyacımız olan resmi evraklar e-Devlet üzerinden ulaşılabilir hale geldiğinden bu yana muhtarlıklar, yerini dahi bilmediğimiz yapılara dönüştü. Muhtarlığımızı aktif hale getirmek istiyorum."
"EN BÜYÜK ZORLUK SEÇİM DÖNEMİ OLACAK"
"En büyük zorluğumuz seçim dönemi olacak. Muhtar adaylarının oy pusulalarının sorumluluğu kendilerinde; bizler perdelerin arkasına koyuyoruz. Rakip adayın bir yakını oy kullanmaya geldiğinde diğerlerini alıp çöpe atabilir. Bu yüzden de bizim gönüllülere ihtiyacımız var, bu da bir güvenlik zafiyeti. Yüksek Seçim Kurulunun da buna çözüm bulması gerekiyor. Muhtar adaylarının pusulaları da sandık başkanlarında olsa sorun olmaz. Burada kâğıt israfı da söz konusu. 4 bin kişilik mahalle için 10 bin tane pusula bastırıyoruz. Pusulalarımız sabote ediliyor diye. Doğal tahribat bir nevi. Biz seçim günü bu handikaba giriyoruz.
Cumhuriyet'imizin 100. yılını geride bırakırken; eğitimli, çağdaş, modern bir Türk kadının temsilcisi olmak istiyorum. Bu gönüllü yapılan bir şey, bence gönüllü olarak başlanan şeylerde de isteğimizi göstermek önemlidir, ben de buna hazırım."