Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın, kırsal kalkınma kooperatifleri, birlikler ve derneklerle gerçekleştirdiği buluşma, Ankara Kent Konseyi'nde gerçekleşti ve Tarım ve Ticaret Bakanlığına bağlı 196 derneğin temsilcisi katıldı.
YURT DIŞINDAN BİTKİ VE AĞAÇ GETİRİLEMEZ
Yavaş, seçim öncesi vaatlerini hatırlatarak, yurt dışından bitki ve ağaç getirilmeyeceğini belirtti. Çiftçilerin tarımı bırakma sebeplerini açıklayarak, köylerde yaşayan insanların kendi başlarına üretmeye çalıştıklarını vurgulayan Yavaş, kırsal kalkınmaya olan desteklerini Ukrayna-Rusya savaşıyla ilişkilendirerek açıkladı. Bu savaşın dünya buğday krizine neden olduğunu ve Türkiye'nin tarımsal üretiminin yeterli olmasına rağmen dışarıya muhtaç hale geldiğini belirtti. Yavaş, Anayasa'da çiftçilere destek verilmesi gerektiğinin yazdığını ve yerli üretimi desteklemenin önemine dikkat çekti ve gelecekte gıda erişiminin zorlaşabileceğini ve gıdanın petrol gibi stratejik bir kaynak haline gelebileceğini vurguladı.
DEVLETİN ÇİFTÇİLERİ DESTEKLEMESİ GEREKİYOR
Yavaş, dünya genelinde yapılan yer altı depolarıyla ata tohumlarının korunduğunu belirtti ve iklim değişikliğine dikkat çekerek Ankara'nın tarıma yeniden odaklanması gerektiğini vurguladı. Ankara'nın büyük bir tarım potansiyeline sahip olduğunu, ancak bu potansiyelin yeterince kullanılmadığını ifade eden Yavaş, şehrin büyük bir kısmının tarıma uygun arazilere sahip olduğunu ve bu alanların değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Çiftçilerin karşılaştığı maliyetlerin arttığını ve hükümetin bu konuda destek sağlaması gerektiğini belirten Yavaş, özellikle mazot fiyatlarının yükselmesi gibi faktörlerin çiftçilerin üretim yapmasını zorlaştırdığını vurguladı.
KÖYLERE GÜNEŞ ENERJİSİ GETİRİLMELİ
Yavaş, Kırsal Kalkınma Daire Başkanlığı ile insanları üretime teşvik etmek için büyük bir çalışma başlattıklarını ve 5 yılda 880 milyon TL'lik kırsal kalkınma desteği sağladıklarını belirtti. Pandemi döneminde ekonomik sıkıntılar yaşandığını ve daha fazla destek sağlanması gerektiğini ifade eden Yavaş, 'Köylere güneş enerjisi' projesine yönelik olarak, köylere güneş enerjisi getirilmesi gerektiğini ancak mevcut yönetmeliğin bu konuda sınırlama getirdiğini söyledi. Birçok köye ortak güneş enerjisi panelleri konulması önerisinde bulunduğunu ancak henüz resmi bir cevap alamadığını belirten Yavaş, Bazı köylerde ise kendi inisiyatifleriyle bu panellerin kurulduğunu dile getirdi. Ayrıca, sulama kooperatiflerinin enerjilerine destek olacaklarını ve bu konuda yasal bir engel olmadığını ifade etti.
Mansur Yavaş, ikinci dönemde tarıma yönelik desteklerin artırılacağını ve çocukların çiftçilik yapmasını teşvik edeceklerini söyledi. Çiftçiliğin önemini vurgulayarak, desteklerin yetersizliği nedeniyle birçok kişinin bu işi terk ettiğini ancak tekrar başlama şanslarının olduğunu belirtti. Bazı insanların desteklerle tekrar tarıma döndüğünü ve bu işin yapılabilir olduğunu gösterdiğini ifade etti.
YÖRESEL ÜRÜNLERİN SATIŞINDA ÖNCÜLÜK EDİLECEK
Yavaş, sadece tarım değil, yöresel ürünlerle ilgili kooperatiflerin de desteklendiğine dikkat çekti. Ankara'nın kırsalında bu tür üretimlere başlanması durumunda tam destek sağlanacağını belirtti. Yöresel ürünlere önem verdiklerini ve Beypazarı Belediye Başkanıyken kendi yerel ürünlerine coğrafi işaret almak için başvurduğunu söyleyen Yavaş, diğer bölgelerdeki ürünler için de benzer başvuruların yapılabileceğini ifade etti ve bunların değerlendirilmeye hazır olduklarını vurguladı. Ayrıca, hayvancılıkta da yöresel ürünlerin satışında öncülük edeceklerini belirtti.
SUSUZ KÖY KALMAYACAK
Yavaş, Ankara için 'Çılgın proje' olmadığını bir kez daha belirterek şunları söyledi: "Proje yapıyorum deyip sizlerden aldıkları paraları çöp projeleri gömdüler şimdiye kadar. Ankara’ya girerken bu kapıların kime ne faydası var. Görsel güzelliği de yok yapana göre belki güzel ama. İnanın o kapılara harcanan parayla bugün Ankara'nın bir ilçesi ayağa kalkardı. Kanalizasyon ihtiyaçlarını bitireceğiz, susuz köy kalmayacak. İlk önce onları yapacağız farz var ortada önce. İkinci önceliğimiz de oralar yaşanır hâle gelmezse çocuklarınız orada kalmaz. Orada elektrik, su, internet her şey olmalı ki çoluğunuz çocuğunuz orada yaşamaya devam etsin ve sizlerin yaptığı işi de sürdürmeye devam etsin. Hem kendi kazansın hem de Ankara kazansın. Geleceğin en büyük zenginliği gıda olacak. Yani petrolden daha önemli. Arabaya binmezsiniz petrol yoksa birçok şey yapmazsınız ama gıda olmadığı zaman ölürüz. En büyük zenginliğimiz ürettiğimiz gıdalar olacak. Biz görevde bulunduğumuz sürece inşallah sizleri desteklemeye devam edeceğiz.”