Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nde 'Beyaz Sayfa' hareketi: "Yeter, söz üyenindir!"

Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nde Nazmi Bilgin başkanlığındaki yönetimde yer alan Nursun Erel ve Önder Sürenkök istifa etti. İstifa sürecini ve perde arkasındakileri anadolugazete.com.tr'ye açıklayan Nursun Erel, "16 mütevelli heyetiyle bir vakıf kurarak Cemiyet'in bütün varlıkları tekele alınmak istendi." dedi.

ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK

Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nde 'Beyaz Sayfa' dönemi başladı. Genel Kurul'a sayılı zaman kalırken 2 dönemdir yönetim kurulunda görev alan Nursun Erel, istifa ederek başkan adaylığını açıkladı.

İstifasına uzanan süreci tüm detaylarıyla anadolugazete.com.tr'ye aktaran Erel, "43 yıllık bir gazetecilik kariyerim var. Son 2 dönemdir de Ankara Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulunda görevlendirildim. İşlerin içerisine girmedikçe çok hakim olamıyorsunuz. Ben bunları zamanla algıladım ve sıkıntılı işler olduğunu fark ettim. Bunlara her aşamasında itirazımı dile getirdim, başkana raporlar hazırladım. Cemiyet'te Avrupa Birliği destekli birçok projeye imza attım. Ancak bu olaylarda usulsüz işlerin yürütüldüğünü fark ettim ve bunlarda da başkanı uyardım. Hiçbir şey değişmedi. Arkadaşlarımın da ısrarıyla elimi taşın altına koydum ve başkan adayı oldum." dedi.

'YETER, SÖZ ÜYENİNDİR!'

14 yıl Başkan Yardımcılığı ve Genel Sekreterlik, 32 yıldır ise Başkanlık görevinde yer alan Nazmi Bilgin yönetimine karşı 'Beyaz Sayfa'yı harekete geçiren Erel, ilk kadın başkan adayı olarak da dikkat çekiyor.

Cemiyet'in arka planında kalan olayları 'Beyaz Sayfa' ile kamuoyuna duyuran Erel, "Basına bir hareketlilik getirdik. Bugüne kadar kendi sorunlarını irdelemeyen, neler olduğunun bile farkında olmayan basın örgütlerinin birden bire canlandığını gördük. Birçok telefon aldık. Bu şekilde yola çıktık, kazanacağımızdan eminim." ifadelerini kullandı.

CEMİYET'İN MAL VARLIĞINI VAKFA AKTARMAK İSTEDİLER!

Bütün üye ve yönetim kurulundan gizli olarak bir vakfın kurulduğunu ve bu vakfa Cemiyet'in sahip olduğu tüm varlıkların aktarılması için çalışma yürütüldüğünü açıklayan Erel, "Basının özellikle genç gazetecilerin çok ciddi sorunları var. Cemiyetin çok büyük kaynakları var ancak hiçbiri bu sorunların çözümü için kullanılmıyor tam tersi bir yol izleniyor. Örnek vermek gerekirse 40 yıldır ölü duran Kaş Yarımadası ve Kalkan Koyu gibi bir kaynak var. Bugünkü değeri hakkında çeşitli rakamlar dolaşsa da 300 milyon dolar telaffuz ediliyor. Bizden gizli bir başvuru formu imzalandı ve ben yönetim kurulu üyesi olmama rağmen bu metni göremedim. 16 mütevelli heyetiyle bir vakıf kurarak Cemiyet'in bütün bu varlıkları tekele alınmak istendi. Bu mütevelli heyetinde gazeteci olmayan isimler de var. Bütün yetkilerle, bir daha geri dönmemek üzere bu mal varlığını edinmek planını yaptılar. Başkana defalarca vakıf senedini sormama rağmen maalesef bilgi edinemedim. Aylar sonra yeniden gündeme geldiğinde bu vakıf senedini görebildik." diye konuştu.

"BİR KALEMLE BU VARLIKLAR GAZETECİLERDEN KOPARILMAK İSTENİYOR"

Erel, Cemiyet'in elde ettiği kaynakları kime, nereye ve hangi usulde aktarıldığı bilgilerine ulaşamadıklarını vurgulayarak, "Cemiyet'in sahip olduğu bütün mülkiyet bu vakfın eline geçiyor. Mütevelli heyetinin de üzerinde üç kişilik yönetim söz konusu. Bir kalemle bu varlıklar gazetecilerden koparılmak isteniyor. Bütün bu varlıklara rağmen biz nasıl kendi sorunlarımıza çözüm bulamayız? Nasıl işsiz kalan arkadaşlarımıza birtakım imkanlar sağlayamayız? Nasıl onlara eşit, şeffaf ve adil bir şekilde kaynaklarımızı açamıyoruz? Biz bu sorularla yola çıkarak bu vakfa karşı çıkıyoruz. Büyük kaynakların gazeteciler için kullanılması için yola çıktık. Büyük bir kadro hareketi içerisindeyiz. Tüm projelerimizi ilerleyen süreçte açıklayacağız.

Kime ne veriliyor inanın çözemiyoruz. Harcamaların detayını talep etmeme rağmen bu bana verilmedi. Bu benim için son damla oldu ve noter aracılığıyla istifa ettim. Gazetecilerin lehine olmayan, birkaç kişilik zümrenin kendi çıkarını koruduğu bir cemiyet yönetimiyle karşı karşıyayız. Yürüdüğümüz bu yolda gazeteci arkadaşlarımızın desteğini bekliyoruz." dedi.

"ÜYE LİSTESİNE ULAŞAMADIM"

Erel, başkan adaylığını açıkladıktan sonra Başkan Bilgin'den üye listesini talep ettiğini ancak bu listenin kendisiyle paylaşılmadığını ifade ederek, "Başkan bu noktada adil davranmıyor. Kendisini çok uzun yıllara varan mesleki geçmişimiz nedeniyle takdir ediyorum ancak bu noktada kendisini haklı bulmuyorum. Kendisi bize ayrıca bu süreci bu şekilde yürütmememizi söyleyerek, kongrede hesaplaşılsın dedi. İnsanlar neler olup bittiğini bilmeden kongrede nasıl oy kullansın? Bizler de kamuoyunu bilgilendirmek için 'Beyaz Sayfa'yı harekete geçirdik." dedi.

"ÜYELİK BAŞVURULARI YILLARCA KABUL EDİLMEDİ"

Cemiyet'in kaynaklarını özellikle genç ve işsiz gazetecilere şeffaf bir şekilde dağıtacaklarını dile getiren Erel, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

"Cemiyet, kadınların hiç ayak bile basmadığı bir merkeze dönüştü. Üyelik için başvuran ve yıllarca üyeliği kabul edilmeyen birçok arkadaşımız var. 1975 yılında üyelik başvurusu yapan ve emekli olduktan sonra üye olabilen arkadaşımız var. Bütün bunları eleştiriyor ve değiştirmek için yola çıktık. Son derece şeffaf davranacağız ve bütün kararları üyelerimize danışarak alacağız. Genç meslektaşlarımıza yönelik çok iyi eğitmenlerle, araştırmacı gazetecilerle eğitimlerimize devam edeceğiz. Avrupa Birliğinden alınan fonları liyakata göre dağıtacağız. Tanıdığa, ahbap çavuşa dağıtılmayacak.

Yıllardır yayın hayatını sürdüren 24 Saat Gazetesi satıldı. Basın İlan Kurumundan gelen ağır ceza ödenemedi. Cemiyet'in neden basın kuruluşlarıyla diyaloğu kesik? Biz bu diyalogları yerine getirerek sorunları çözeceğimize inanıyoruz. Dolasıyla, bütün imkanları gazeteciler lehine sunmayı hedefliyoruz."

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Ankara Haberleri