Arslan yaptığı açıklamada, TUS’a giren hekim sayısının 28 bin 500 olmasına rağmen, ÖSYM’nin asistan hekim kontenjanını yalnızca 7 bin olarak belirleyeceğinin konuşulduğunu ifade etti. Bu sayının 2 bininin Aile Hekimliği Uzmanlığı için ayrılacağını belirten Arslan, "Geçmiş sınavlarda 10 binin üzerinde uzmanlık kontenjanı varken, neden böyle bir kısıtlamaya gidiliyor? Nitelikli sağlık hizmetleri için gerekli olan bu kadroların korunması ve artırılması gerekmez mi?" diye sordu.
Ayrıca, sağlık sisteminde başka önemli sorunlara da dikkat çeken Arslan, şunları vurguladı:
- Aile hekimlerinin özlük haklarında yaşanan mağduriyetler
- Sağlık hizmetlerinde artan şiddet vakaları
- Üniversite hastaneleri ve şehir hastanelerinde görev yapan asistanlar arasındaki ücret eşitsizliği
- Sağlık sisteminin ticarileşmesi ve bu durumun yarattığı sorunlar
- Hastane randevularında devreye giren 'randevu onay sistemi' ile birlikte artan randevu sorunları
- Sağlık hizmetlerindeki aksaklıkların ve yetersizliklerin hastaların tedavisinde gecikmelere yol açması
Arslan, bu sorunların sağlık sisteminin geleceğini tehlikeye attığını ve bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. "Bu kötü gidişata dur denilmeli." diyen Arslan, sağlık sektöründeki tüm paydaşların sorunlara çözüm bulmak için bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı.