Okula servislerle getirilen öğrenciler, sınıflarına yerleştirildikten sonra anneler, onları yalnız bırakmamak için teneffüs zilini beklemek üzere ayrılan odada bulunuyorlar. Zilin çalmasıyla birlikte anneler, çocuklarının yanına koşarak onları yalnız bırakmıyorlar.
Okulun velilere yönelik düzenlediği el becerileri ve dil eğitimi gibi etkinliklere katılan anneler, bu sayede kendilerini geliştirirken, çocuklarına da daha iyi destek olabilmek için çaba gösteriyorlar.
Anne Yelda Güngör, 10 yaşındaki oğlu Oğuz'un selebral palsi teşhisiyle doğduğunu ve bu süreçte birçok zorluğa göğüs gerdiklerini belirtti. Güngör, "Annelerin sevgisi ve fedakarlığı gerçekten benzersizdir. Her gün çok kıymetlidir ve her anlamda takdir edilmelidir" şeklinde duygularını dile getirdi.
Benzer duyguları paylaşan diğer anneler de çocukları için gerekirse işlerini bırakarak sadece onlara odaklandıklarını ifade ettiler. Erken yaşta eğitimin önemine vurgu yapan anneler, özel gereksinimli çocuklara sahip olmanın ayrıcalıklı bir durum olduğunu dile getirdiler.
Okul Müdürü Arif Muzaffer Kul ise okullarında kaynaştırma-bütünleştirme modelinin öne çıktığını belirterek, annelerin çocuklarının eğitim sürecindeki desteğini takdir ettiğini ifade etti. Kul, "Annelerimiz, çocuklarının ihtiyaçları için büyük bir özveriyle mücadele ediyorlar. Onların fedakarlığı gerçekten takdire şayan" dedi.