ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
İnsanlar arasındaki iletişimin temelini oluşturan dil, kültürel zenginlikleri, tarihî mirası ve evrimsel süreçleri bünyesinde barındırır. İşte bu önemli aracın derinliklerine inmek, kelimelerin izini sürmek ve dilin gelişim serüvenini anlamak amacıyla Ankara'da yer alan Kelime Müzesi, ziyaretçilerini benzersiz bir yolculuğa çıkarıyor.
Yazar Şermin Yaşar tarafından 26 Eylül Türk Dil Bayramı’nda açılışı gerçekleştirilen ve Türkiye'de bir ilk olan Kelime Müzesi, Ankara Kalesi’nde yer alıyor. Kelime Müzesi, Türkçenin zengin kelime haznesini sanat ve görsel tasarımla buluşturuyor.
Müzede, Türklerin geçmişten günümüze kadar kullandığı alfabeleri, tarihi olaylardan günümüze ulaşan deyimleri, yanlış kullanılan kelimeleri, eski kök kelimelerin değişerek günümüzde nasıl farklı anlamlarda kullanıldığını ve birçok zenginliği sunuluyor.
DİLİN İZİNDE BİR SERÜVEN
Ankara Kelime Müzesi, dilin kökenlerinden günümüze kadar uzanan evrimini anlatan etkileyici bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Müze, ziyaretçilere kelimenin yaratılışından, farklı diller arasındaki etkileşimlere, argo ve şive örneklerinden dilbilim çalışmalarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sunuyor.
Müze, tarihi belgeler, interaktif ekranlar, canlandırmalar ve sesli rehberlik gibi çeşitli yöntemlerle dilin tarihini ve değişimini anlatıyor.
Müze ayrıca, dilin toplumsal ve kültürel yönlerine de odaklanarak, farklı dillerin ve lehçelerin nasıl şekillendiğini ve kültürel kimlikler üzerinde nasıl etkiler yarattığını vurguluyor. Ziyaretçiler, dilin evrenselliği ve çeşitliliği hakkında daha derin bir anlayış geliştirme şansı yakalıyor.
Müzeler, özellikle çocuklar üzerinde farklı ve etkileyici bir iz bırakma potansiyeline sahiptir. Kelimelerin gücü, bu tür müzeleri ziyaret edenlerin deneyimlerini zenginleştirir ve öğrenmeyi daha ilgi çekici hale getirir.
ÜÇ BOYUTLU DİJİTAL ATATÜRK HEYKELİ DÜNYADA BİR İLK!
İranlı sanatçının 10 bin fotoğrafı inceleyerek hayata geçirdiği üç boyutlu dijital Mustafa Kemal Atatürk heykeli de müzede yer alıyor. Dünya genelinde Atatürk çalışmaları arasında bu eser, bir ilke daha imza atıyor.
8 aylık bir çalışmanın sonucu olan bu eserde 10 binden fazla fotoğraf incelendi. Atatürk’ün saçının düşüşü, kirpikleri, tırnak izleri dahi tek tek oluşturuldu.