ÖZEL HABER: SAMET EKER
Ankara sanayisinde dönüşüm için Yeşil OSB Uygulama Projesi kapsamında bir araya gelen Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç ve AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer- Landrut ASO 2. OSB’de incelemelerde bulundu. Bölgenin yeşil OSB olması için çalışmaları anlatıldı. OSB’de gezen Meyer, bölge ile ilgili incelemelerde bulundu.
ÇAĞLAYAN: YEŞİL DÖNÜŞÜM ROTAMIZI BELİRLEDİK
Programın açılış konuşmasını yapan ASO 2. OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mete Çağlayan, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Sayın Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve delegasyon yöneticilerine, yeşil dönüşüm konusundaki çalışmalarına karşı gösterdikleri ilgi için teşekkür etti.
“İhracatımızda sürdürülebilirliğin sağlanması, küresel değer zincirlerindeki konumumuzun güçlendirilmesi ve doğrudan yatırımlardan aldığımız payın artırılması için ülkemizin sanayi sektörlerinin AB ve dünyadaki yeşil dönüşüm sürecine uyumu büyük önem teşkil etmektedir” şeklinde konuşan Çağlayan’ın açıklamaları şöyle:
“ASO 2. OSB olarak sanayinin yeşil dönüşümü ve ekolojik sanayi kültürünün yaratılması noktasında; sürdürülebilir kalkınma amaçlarını benimseyerek faaliyetlerini sürdürmeye özen gösteriyoruz. AB Yeşil Mutabakatının yayımlanması ile birlikte kamu kurumlarından önce kendi eylem planımızı oluşturarak hızlı ve emin adımlarla yeşil dönüşüm yolunda rotamızı belirlemiş durumdayız.
Ankara ihracatının %10’u Bölgemizdeki Sanayi tesisleri tarafından yapılıyor. İklim Değişikliği ve sürdürülebilirlik odaklı AB düzenlemelerinin sanayicilerimizin üzerindeki etkilerinin ve risklerin farkında olarak çalışmalarımızı planlıyoruz. Bu noktada Bölgemiz; atık su ve atık yönetimi, yenilebilir enerji projeleri, yenilikçi ve öncü uygulamaları ile öne çıkmıştır. Ülkemizin 2030 yılında %41 karbon emisyonu azaltım ve 2053 yılında sıfır karbon emisyonu hedefi doğrultusunda hazırlanan Ulusal İklim Eylem Planı, Yeşil Mutabakat Eylem Planı ve bunlara bağlı ortaya konan yasal düzenlemeler, bugün bizi Yeşil OSB kavramı ile tanıştırdı”
“DİĞER OSB’LERDEN BİR ADIM ÖNDEYİZ”
Yeşil OSB konusunda yasal düzenlemelerden çok daha önce başlattıkları Sanayin Yeşil Rotası projesi ile yürütülen çalışmalar sayesinde Yeşil OSB yarışında diğer OSB’lerden bir adım önde olduklarını belirten Çağlayan, “Bu da bize hem pilot çalışmalarda yer alma hem de bu konuda TSE tarafından ilk denetlenen OSB olma avantajını sağladı. Yeşil OSB kavramına yakışır şekilde yeni projeler ve yeşil çözümler ile yolumuza devam edeceğimizi, sanayicilerimizi iklimin risklerinden, iklimi ise sanayinin etkilerinden korumak adına gayretle çalışmaya devam edeceğimizi bildirmek isterim” dedi..
'Sürdürülebilir üretim' vurgusu yapan Çağlayan, "ASO 2. OSB olarak sanayinin yeşil dönüşümü ve ekolojik sanayi kültürünün yaratılması noktasında; sürdürülebilir kalkınma amaçlarını benimseyerek faaliyetlerini sürdürmeye özen gösteriyoruz. AB Yeşil Mutabakatının yayımlanması ile birlikte kamu kurumlarından önce kendi eylem planımızı oluşturarak hızlı ve emin adımlarla yeşil dönüşüm yolunda rotamızı belirlemiş durumdayız." diye konuştu.
Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, küresel iklim değişikliğinin yarattığı etkiler göz önüne alındığında farkındalık yaratmanın vaktinin geldiğini hatta geçtiğini vurgulayarak, "Biz sanayiciler, üreterek topluma fayda sağlarken aynı zamanda üretim sürecinde ortaya çıkan kirlenme karşısında daha yeşil bir ekonomi ve sürdürülebilirlik ilkesiyle yaşadığımız kente sorumluluğumuzun farkındayız. Çevre kirlenmesinin sadece hava, su ve toprağın kirlenmesi olmadığını, çevrenin bir kaynak olduğunu ve bu kaynağın da zamanla tüketilebileceğini, kullanım maliyetinin olduğunu çok iyi biliyoruz." ifadelerini kullandı.
"DOĞAYA VERDİĞİMİZ BU ZARARI YILLARDIR HEPİMİZ GÖRDÜK"
Ardıç, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
"Aslında çevrenin tahribatını, doğaya verdiğimiz bu zararı yıllardır hepimiz gördük ve yaşadık. Paris İklim Anlaşması, BM kararları ve ardından da Avrupa Yeşil Mutabakatı bu konuya biraz daha odaklanmamızı sağladı. Artık hepimiz “yeşil sanayi” ve “döngüsel ekonomi” kavramlarının farkındayız. Bu kavramlar önümüzdeki dönemde de hiç olmadığı kadar önemli hale gelecektir. Sınırda karbon düzenlemesinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında Türkiye ön sıralarda yer almaktadır. Avrupa bu mutabakatla, 2050'ye kadar sıfır karbona ulaşmayı taahhüt ediyor. 2030 yılına kadar da sera gazlarını yüzde 55 oranında azaltmayı hedefliyor. Bu durum ülkemizi de yakından ilgilendiriyor.
Karbon fiyatlandırmasından zarar gören değil, fayda sağlayan ülkeler tarafında olabilmemiz çok önemli.
Biz de Ankara Sanayi Odası olarak Avrupa Yeşil Mutabakatının üyelerimiz üzerindeki etkilerinin yönetilmesi projesine başladık. Çok kapsamlı bir çalışma içindeyiz. Ankara’da sanayicilerimizin ham madde kullanımı, atık yönetimi, karbon salınımı, su ve atık su yönetimi konularında ulusal ve uluslararası düzenlemelere göre değerlendirmeleri içeren çevresel durum raporlarını hazırlıyoruz. Bu raporlar karbon ve su ayak izi hesaplamalarını ve tesislerin yeşil dönüşüm için yatırım ihtiyaçlarını da içerecek şekilde hazırlanmaktadır. Projemizle, sanayicilerimizin bilime dayalı hedefler belirlemelerini sağlayacağız. Düşük karbon ekonomisine geçişte önemli bir rekabet avantajı elde etmelerini ve enerji verimliliği, yeşil altyapı, gelişmiş su döngüselliği, endüstriyel simbiyoz gibi uygulamaları hayata geçirerek ASO olarak Yeşil dönüşümünün sağlanmasını hedefliyoruz."
"TÜRKİYE BİZİM ÖNEMLİ ORTAKLARIMIZDAN BİRİ"
AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer- Landrut konuşmasına şu sözlerle başladı: Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında Birleşik Arap Emirlikleri'nde bir araya geldiği şu günlerde sizlerle bir aradayız. Bu toplantı kapsamın neler yapıldığı veya yapılmadığı ile ilgili tartışabiliriz. Fakat hayatımızda, sanayimizde, enerji üretimimizde karbondioksit salınımı azaltan bir sürece doğru ilerliyoruz ve karbondan arındırılmış bir ortama ulaşacak yol haritasını belirlemeliyiz. Burada tek mesele ne kadar hızlı ilerleyeceğimiz. Çünkü gerçek dönüşümü sağlayabilmeniz için yerinde, sahada adımların atılması büyük önem arz ediyor. Bugün itibariyle sanayide ve tüketiciler yönünden karbon azaltım amaçlı katkı sağlaması için adımların etkin hale getirilmesi lazım. Türkiye bizim önemli ortaklarımızdan biri. Türkiye Avrupa Birliğinin ilerlettiği pek çok programın bir parçası. Geride bıraktığımız süre içerisinde Türkiye'ye yönelik olarak desteklerimizle katılım öncesi mali yardım programları kapsamında hem KOBİ'lere hem de özel sektöre yönelik desteklerimiz oldu ve bu desteklerin miktarı 600 milyon Avronun üzerinde gerçekleşti. Bana göstereceğiniz her şeyi büyük sabırsızlıkla bekliyorum.”
Açılış konuşmaları sonrasında sanayi bölgesinin faaliyetlerini anlatan tanıtım filmi izletildi. Ankara Sanayi Odası 2, OSB Çevre Yönetim ve Arıtma Müdürü Dilek Demir, yapılan projelerde arıtma tesisi ve elde edilecek olan enerji kapsamında analiz laboratuvarlarından bahsetti.