ÖZEL HABER: SÜMER TAŞKIRAN
Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, 18 ve 19. yüzyılda dokunmuş olan Ankara'nın tarihi 'Sof Kumaşı'nı, özgün bir proje ile gün yüzüne çıkarmaya hazırlanıyor. Enstitü, tarihi sof kumaşı, sağlık sektöründen teknolojiye kadar birçok alanda değerlendirmeyi hedefliyor.
Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, 30 yılı aşkın süredir Türk sanatlarına emek veren el sanatları öğretmeni Didem Özkorucuklu, Ankara ATO’da düzenlenen Travel Expo Ankara Fuarı'nda anadolugazete.com.tr’ye sof kumaşın önemi ve faydaları hakkında açıklamalarda bulundu. Özkorucuklu, “Tarihi Ankara Sof kumaşımız, Kurumumuzun destekleriyle şu an müzedeki haliyle yerini almaktadır.” dedi.
“KIŞIN SICAK, YAZIN SERİN TUTAR”
El sanatları öğretmeni Didem Özkorucuklu, sof kumaşın en büyük özelliğinin yüzde 100 Ankara tiftik keçisinin tüylerinden elde edilen ipliklerle dokunduğunu belirterek, “İçine hiçbir şekilde sentetik ya da polyester bir malzeme katılmadan orijinal, bükülmüş haliyle dokuma yapılması onu değerli kılıyor. Sof kumaşın değerli olmasının bir diğer önemli özelliği ise her şeyden önce çok sağlıklı bir kumaş olmasıdır. Kışın sıcak, yazın serin tutan, kumaşı giydiğinizde vücudunuzdaki bütün negatif enerjiyi alabilen bir kumaştır. Aynı zamanda insanı güneşin zararlı ışınlarından da korur. Sof kumaş, ayrıca sağlıklı, su geçirmez, kırışmayan ve radyasyona karşı koruyucu özellikleriyle de önemli bir yere sahip.” ifadelerini kullandı.
YATAK YARALARINA SON!
Tarihi sof kumaşın özellikle yatalak hastalar için önemli bir role sahip olduğunun altını çizen Didem Özkorucuklu, “4 gün boyunca bir çok alanda ziyaretçilere kapılarını açan bu renkli fuarın sağlık sektörü bölümündeyiz. Sof kumaşın özelliklerinden biri de sağlıklı olmasıdır. Örneğin yatalak hastaların yataklarına serilen bu özel kumaş, yatak yaralarının oluşmasını engelliyor. Sağlık sektörü için çok önemli bir fayda sağlayacak.” şeklinde konuştu.
'RADYASYONA KARŞI KORUYUCU ÖZELLİĞE SAHİP'
Sof kumaşın diğer bir faydalı yanının ise radyasyona karşı koruyucu özelliğe sahip olduğuna dikkat çeken Didem Özkorucuklu, “Maalesef artık çağımızın insanı telefonları ve tabletleri ile uyuyor. Teknolojik aletlerin yaydığı ve insan sağlığına zarar veren radyasyonun etkilerini içinde tutabilen bir kumaştır. Bu çerçevede düşünerek sof kumaş ile tablet ve telefonlar üzerine de çalışma yürüttük. En azından odanıza telefonla giriyorsanız ve başucunuzda telefon veya tablet ile uyuyorsanız, radyasyon yayan elektronik cihazlarınızı sof kumaştan yapılmış çantanın içine koyarak kendi sağlığınızı korumuş olursunuz.” dedi.
LANSMAN DUYURUSU
Ankara Olgunlaşma Enstitüsünün yürüttüğü bu projede sof kumaşın tarihini, özelliklerini ve kullanım alanlarını günümüzle buluşturarak, bu değerli kumaşı yeniden popüler hale getirmeyi hedeflediğini ve özel üretimler yaparak tarihi sof kumaşı modern hayata uygun hale getirdiği bilgisini aktaran Didem Özkorucuklu, Ankara Olgunlaşma Enstitüsü’nün düzenlediği ve 29 Kasım'da Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde lansman yapılacağı müjdesini verdi.
Öğretmen Didem Özkorucuklu, “Lansmanda, özel çalışmalarımızın yer aldığı sof kumaş koleksiyonumuzu tanıtacağız. 21 parçadan oluşan bu koleksiyonu, tarih ve kültür meraklılarıyla buluşturularak, Ankara'nın bu özel kumaşını daha geniş kitlelere tanıtmayı amaçladık.
Koleksiyonda, sof kumaşın farklı kullanım alanlarını yansıtan ürünler yer alacak. Bu ürünler arasında, kıyafetler, ev tekstil ürünleri, aksesuarlar ve teknolojik ürünler bulunuyor. Örneğin, sof kumaşın su geçirmez özelliğinden yararlanılarak, yağmurluk ve şemsiyeler üretilirken, radyasyona karşı koruyucu özelliğinden yararlanılarak, elektronik cihazlar için kılıflar üretiliyor.” duyurusunda bulundu.
KENDİ SANATÇILARINI YETİŞTİREN BİR İŞKOLU
Projenin hedeflerinden birinin sof kumaşıyla ilgili işkollarının yaygınlaşmasını sağlamak olduğunu ifade eden Didem Didem Özkorucuklu, “Bu kapsamda, sof kumaşı dokuma, boyama ve diğer zanaatları içeren meslek gruplarına yönelik kurslar ve eğitimler düzenlenerek, bu değerli kumaşın sürdürülebilirliği hedefleniyoruz. Bu sayede sof kumaş, Ankara'nın kumaş geleneğinde yeniden yerini alarak, kendi sanatçılarını yetiştiren bir işkoluna dönüşecektir.” açıklamasında bulundu.