ASKİ Genel Müdürlüğü, şehir şebekesine son derece temiz, sağlıklı ve kaliteli su veriyor. Ancak içme suyunun bu özelliğinin korunması, tat ve dokusunda bozukluk olmaması için suyun beklediği apartman depolarının düzenli olarak temizlenerek dezenfekte edilmesi büyük önem taşıyor.
Ankara'nın şehir şebeke suyunu sürekli denetim altında tutan ASKİ, 2 buçuk milyonu aşkın abonesine, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Birliği (AB) standardında içme ve kullanma suyu sağlıyor.
ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, kurum tarafından her gün ortalama bir milyon 450 bin metreküp suyun arıtılarak şehre verildiğini söyledi.
Akçay, şehir şebeke suyunun sağlıklı bir şekilde tüketilebilmesi için vatandaşları, su depolarının bakımlarını periyodik olarak yaptırmaları ve apartman içindeki eski tesisatları yenilemeleri yönünde uyardı.
Evinizdeki suyun sağlık garantisi depolar olduğunu kaydeden Akçay, apartman depolarının yönetmelik gereği yılda en az 2 defa temizlenmesi gerektiğine dikkati çekti.
Akçay, suyun barajlardan musluklara ulaşana kadar belirli aşamalardan geçtiğini, bir dağıtım sistemi aracılığıyla kullanım noktalarına ulaştığını aktardı.
Bu sistem içerisinde son kullanım noktasına kadar oluşan bazı değişikliklerin suyun kalitesini etkileyebildiğini belirten Akçay, şunları kaydetti:
"Bu faktörlerden dağıtım ağı (su şebeke sistemi), ASKİ’nin sorumluluğunda. Bu noktada kalite kontrolü sürekli yapılıyor. Ancak ev, iş yerleri, ticari işletmeler, fabrikalar ve kamu binalarında bulunan depoların sorumluluğu ise bu binaların yöneticilerinde. Sağlıklı su için bu depolarda düzenli temizlik şart.”
Su kalitesine dair zaman zaman abonelerden gelen şikâyetleri inceleyen uzmanların, birçok binada bulunan su deposunun fiziksel olarak uygun olmadığını, bir kısmımın ise çok kirli olduğunu tespit ettiklerini dile getiren Akçay, depoya dışarıdan su girmemesi gerektiğini vurguladı.
İçerdeki suyun dışarıya sızmaması gerektiğini aktaran Akçay, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sızdırmazlık depo için oldukça önemli. Depo, sisteme kesintisiz su verebilecek şekilde tasarlanmalı. Depoda suyun temas eden yüzeyleri temizlenebilir malzemeden yapılmalı ve bu malzeme suyun aşındırıcı özelliklerinden etkilenmemeli. Su depoları suyun özelliklerini değiştirmeyecek malzemeden yapılmalı. Yine eğer kaplama yapılacaksa deponun iç yüzeyi suyun özelliklerini değiştirmeyecek malzemelerle kaplanmalı. Su depolarının dezenfeksiyon işlemleri, Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Biyosidal Ürün Uygulama Yönetmeliği hükümlerine göre İl Sağlık Müdürlüğü’nce ‘Biyosidal Ürün Uygulama İzin Belgesi’ verilmiş kişi ya da kuruluşlara yaptırılmalı.”
Su depolarının zamanla oluşan balçık, çamur ve dış etkenler ile kolayca kirlenmeye müsait alanlar olduğun belirten Akçay, şunları kaydetti:
“Kirli su bünyesinde zamanla bakteri ürer. Çoğalan koliform, ecoli, enterekok bakterileri son derece tehlikelidir. Tifo, kolera, çocuk felci, hepatit gibi ağır ve ölümcül hastalık ve enfeksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle temizlenmeyen su depoları büyük tehlike arz ediyor”