HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
ASO’nun Şubat Ayı Meclis Toplantısı’nda Merkez Bankasının faiz ve enflasyon kararları ele alınırken kamuoyuna yansıyan kredi kartı sınırlamaları da değerlendirildi. ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Merkez Bankası geçen hafta faiz artışı döngüsünü sonlandırarak, yüzde 45 seviyesinde sabit bıraktı. Önümüzdeki dönemde enflasyondaki gelişimin çok yakından takip edilerek uygun politika seçeneklerinin kararlılıkla uygulanmasını beklemekteyiz." dedi.
Bunun dışında yaşanacaklara ilişkin de değerlendirme yapan Ardıç, "Aksi halde bu zamana kadar katlandığımız maliyetlerin boşa gitme ihtimali bulunmaktadır. Acı tecrübelerimiz göstermiştir ki; enflasyonu kontrol altına almadan attığımız adımlar maalesef makroekonomide dengelenmeyi sağlayamıyor. Mevcut durumda parasal aktarım mekanizması iç tüketimi kıramıyor. Gelişmiş ülkelerin merkez bankaları faiz politikası ile bunu rahatça kırıp enflasyonu aşağıya çekebilirken biz çekemiyoruz. Fiyatlama davranışında ciddi irrasyonel bir durum söz konusu.” diye konuştu.
Para politikasındaki sıkılaşma çalışmaları hakkında konuşan Ardıç, şunları kaydetti:
“Sıkı para politikasıyla enflasyonun talep tarafıyla mücadele edilmeye çalışılırken, sıkı maliye politikasının da bu sürece eşlik etmesi gerekmektedir. Fakat maliye politikasında yeterince sıkılaştırma yapılamadığını görüyoruz. Diğer taraftan para politikasında ne kadar sıkılaştığımız da tartışmalı. Enflasyonla mücadelede, refah artışı ve sürdürülebilir bir büyüme için tek başına para politikası yeterli olmuyor. Bütünsel bir politika tercihinin ortaya konması ve kararlılıkla uygulanması gerekiyor.”
VERGİ ÖDEMEDE YAŞANAN ZORLUKLARA DİKKATİ ÇEKTİ
Sanayicilerin karşılaştığı zorluklardan birinin de vergi ödeme sürecinde meydana geldiğini belirten Ardıç, “Devletimizin toplumun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla toplayacağı vergileri ödemek, biz mükelleflerin temel yükümlülüğüdür. Bu görev ve sorumluluktan kaçmıyoruz. Kredi kartının çok yaygın olarak kullanıldığı bu dönemde vergilerimizi kredi kartıyla ödememizden daha doğal bir durum yoktur. Ancak, kredi kartı ödemelerinde 500 bin lira sınırı konulması yüksek enflasyon ortamında biz mükellefleri zorlamaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığımızdan talebimiz, bu sınırın kaldırılması, bu yapılamıyorsa da rakamın enflasyona göre güncellenmesi ve banka kartı ile ödemenin de sadece kamu bankaları üzerinden değil tüm bankalara yaygınlaştırılmasıdır.” diye konuştu.
"ASGARİ ÜCRETİN MALİYETİ ARTTI"
Ardıç, “Asgari ücretin işverene maliyeti 1000 dolar seviyesine geldi. Bu durum yeni ihracat pazarlarına girişimizi zorlaştırıyor. Sanayimiz ağırlıklı olarak ithalata dayalı ihracat yaptığı için önümüzdeki dönemde bilançolarda gerekli döviz pozisyonuna ulaşamayacağız.
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması'nda 2022 FAVÖK yani faiz, amortisman ve vergi öncesi karlılık oranı yüzde 15,4’e geriledi. Firmalarımız yüzde 53,4 ticari kredi faizi ile borçlanıp yüzde 15,4 FAVÖK marjı ile nasıl kâr edecek. Enflasyon seviyesi gelecek dönemde düşse bile, öncesinde alınmış uzun vadeli proje kredileri olduğundan bir avantaj sağlayamayacaktır.” şeklinde konuştu.
ÇALIŞMA SAATLERİNDEKİ ENDİŞE
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çalışma saatlerinin azaltılması yönünde çalışmaların olduğu söylemlerine yönelik Ardıç, “Sanayide hem beceri uyuşmazlığı nedeniyle hem de EYT düzenlemesiyle zaten ciddi bir işgücü sıkıntısı yaşanıyor. Mesai saatlerinin azaltılmasına yönelik bir düzenleme yapılması durumunda, işçisizlik sorunu yaşarken bir de ilave işgücü ihtiyacı ortaya çıkacak. Alınacak kararda bu durumun dikkate alınacağını düşünüyorum.” dedi.
AR-GE çalışmalarının önemi üzerinde duran Ardıç, “İhracatımız kırılan rekorlara rağmen yeterli seviyede değildir. Ar-Ge, Dijitalleşme, İnovasyon ve Patentin önemi her geçen gün artıyor. Ar-Ge, bir ülkenin ekonomik büyümesi, rekabet gücü ve yenilikçilik potansiyeli için kritik bir faktördür. Türkiye'nin Ar-Ge harcamaları açısından uluslararası arenada rekabet edebilir bir konumda olması, ekonomik kalkınma ve sürdürülebilir büyüme açısından kritik öneme sahiptir. Ancak, mevcut veriler Türkiye'nin bu alanda henüz istenilen seviyede olmadığını göstermektedir. OECD verilerine göre, Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılasına oranla Ar-Ge harcamaları, benzer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında düşük kalmaktadır.” ifadelerini kullandı.
ASO’DAN MANSUR YAVAŞ’A ÖNERİLER
ASO Başkanı Ardıç, ABB Başkanı Mansur Yavaş’a Başkent Ankara için şu noktalara dikkat çekti:
- Temelli sanayi havzasında OSB’lerimizin ortak sorunu olan yağmur sularının Ankara Çayı’na deplasesi konusunda destek olacağınızı biliyor ve sizden bugün sözünü almak istiyoruz.
- Kentleşmenin sanayi, ticaret, ulaşım, konut gibi bütün unsurlarıyla dikkate alınması gerekiyor. Hobi bahçeleri adı altında kentte tekrardan gecekondulaşma başladı.
- Ruhu olmayan bir kentte tüm çabalarınız boşa gider. Bu nedenle burada yaşayan insanların kente aidiyetini artıracak girişimler çok önemli.
- Ankara’mız, havalimanına metro hattı bağlantısı olmayan nadir başkentlerden biri,
- Fuar alanı olmayan bir başkentiz.
- Sanatçılara ve kültür-sanat etkinliklerine gerekli ilgi ve alaka gösterilmemektedir. Kültür ve sanatta da kenti geliştirmeliyiz.
Yine, Ardıç, başkanlık görevine devam etmesi halinde organize sanayi bölgeleriyle imzalanan iş birliği protokolünün devam etmesi talebinde bulundu.
MANSUR YAVAŞ TEK TEK ANLATTI
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, organize sanayilere tüm destekleri sağladıklarını belirterek, “İş dünyasıyla yaptığımız tüm toplantılarda bunu paylaştık. Toplantılar yaparak sanayicilerimizin sorunlarıyla ilgilendik.” diye konuştu.
Yavaş, belediye yönetiminde şeffaf bir süreç ilerlettiklerini ifadeleriyle tekrar anımsatarak, “Tüm ihalelerimizi açık yapıyoruz. Yaptığımız işlerin hesabını veriyoruz. İnternet sitemizde yapılanlar incelenebiliyor. Sayıştay raporlarını açık bir şekilde yayınlıyoruz. Ben belediye bütçesinin bana ait olmadığını biliyorum. Bu bütçe vatandaşın vergisiyle oluşuyor.” dedi.
“YENİ BİR ANKARA ÇAYI YAPMAMIZ GEREKECEK”
Ankara’da özellikle iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle karşı karşıya kalındığını belirten Yavaş, kentte artan sel baskınlarına değindi.
Başkan Yavaş, “İklim krizi nedeniyle artan yağışlarla Ankara’nın her yerinde seller olmaya başladı. Bunlarla karşılaşıyoruz ve bunlar devam edecek. Atatürk Orman Çiftliği’ndeki suyumuz yüzde 100 akmaya başladı. Bazı dereler karışamıyor, geri çıkıyor. Artık bizim Ankara Çayı haricinde yeni bir Ankara Çayı yapmamız gerekecek. İklim değişikliği nedeniyle yeni ve büyük tedbirler almamız gerekiyor. Ankara'nın su sorunlarına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Çamlıdere'den, Elmadağ'a su götürdük ve Yenikent'ten Polatlı'ya su sağlamaya başladık. Ancak, bu projelerin finansmanında yaşanan zorluklar ve belediye meclisindeki karar alma süreçlerindeki aksaklıklarla karşılaşıyoruz. Bu noktada, iş birliği ve destekle bu sorunların üstesinden gelmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ankara’da metro yapımı hakkındaki soruya da cevap veren Yavaş, “Metro konusuna gelirsek, başkanlık dönemimizde Keçiören'den havaalanına metro projesine başladık. Ancak ihalede yüksek teklifler alınca, şu anda daha fazla katılımcıyla yeniden ihale yapmayı düşünüyoruz. Çayyolu Metrosu'nun parasını alamadık ve Ulaştırma Bakanlığı'na yazı yazarak durumu ilettik.” dedi.
"HOBİ BAHÇELERİNE MÜDEHALE YETKİMİZ YOK"
ASO Başkanı Ardıç’ın hobi bahçeleriyle kültür ve sanat söylemlerine karşılık Yavaş, “Hobi bahçelerine müdahale etme yetkimiz yok. Arazilerin yüzde 50’ye yakını devlete ait. Devlet, bu mallara sıkı sıkıya sahip çıkıyor ama değerlendiremiyor. Kamu arazisi içerisinde yer alıyor. Kültürel ve tarihi değerlere verdiğimiz önemle Ulus'un restore edilen alanlarına dikkat çekiyoruz. Ulus'un tarihî meydanını canlandırmak, turistik bir cazibe merkezi haline getirmek amacıyla gerçekleştirilen projelerle, Ankara'nın kültürel zenginliklerini ve tarihini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz.” dedi.