HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Ankara Sanayi Odası (ASO), 60. yılını kutladığı Cumhuriyet’in 100. yılında geleneksel olarak düzenlediği iş dünyası ile yabancı misyon temsilcilerini buluşturduğu etkinliğini Etnoğrafya Müzesi’nde düzenledi. ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın ev sahipliğinde gerçekleşen davete her yıl olduğu gibi ilgi büyük oldu.
Etkinliğe Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz da katılım sağladı.
"DOST ÜLKELERLE EKONOMİK İLİŞKİLER KURMANIN ÖNEMİ ARTIYOR"
ASO Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirme yaparak, “Dünya ekonomisinde çok önemli değişimlerin yaşandığı dönemdeyiz. Gözlerimizin önünde yeni bir dünya düzeninin kurulduğuna şahit oluyoruz. Ülkelerin bir yandan çetin bir rekabet içerisinde yenilikçi ve çağdaş üretim yetkinliklerini yakalamaya çalıştıklarını, diğer taraftan dış şoklara karşı kırılgan olmayan bir ekonomi tesis etmeye çabaladıklarını görüyoruz. Söz konusu koşullarda dost ülkelerle ekonomik ilişkiler kurmanın önemi hiç şüphesiz artıyor. Bu süreçte ülkemiz dünya arenasındaki stratejik konumunu, ne kadar önemli bir müttefik olduğunu; yapıcı, uzlaştırıcı ve sağlam duruşuyla ortaya koymuştur." diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin yıl sonunda yüzde 4'ün üzerinde büyüyeceğinin ön görüldüğünü belirten Ardıç, "Türkiye, hızla büyüyen dünya ile ekonomik bütünleşmesini sürdüren, 80 milyonu aşan nüfusuyla yatırımcılara geniş imkanlar sunan büyük pazar konumundadır. Etki alanı da geniş bir coğrafyaya yayılmaktadır. Küresel resesyon kaygıların gölgesinde risk algısının oldukça yüksek olduğu 2022 yılında yüzde 5,6 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2023 yılının birinci çeyreğinde yüzde 3.9, ikinci çeyreğinde ise 3.8 büyüme kaydederek, çarpıcı bir başarıya imza atmıştır. Ekonomimiz muhtemeldir ki 2023 yılının sonunda yüzde 4'ün üzerinde bir büyümeye ulaşacaktır." ifadelerini kullandı.
"ANKARA, TÜRKİYE'NİN EN AVANTAJLI KENTİDİR"
Ankara'nın hem üretimde hem de hizmet sektöründeki gelişimi hakkında konuşan Ardıç, "Ülkemiz ekonomik gelişimini sürdürürken, Başkentimizin ekonomisi de istikrarlı bir şekilde güçlenmektedir. Üretimimiz giderek katma değeri daha yüksek olan imalat ve bağlantılı hizmet sektörlerine doğru gelişmektedir. Ankara'nın güçlü yönlerine baktığımızda, ülkemizdeki 10 araştırma üniversitesinin 4'ü şehrimizde bulunmaktadır. Nitelikli insan kaynağı açısından da açık ara Türkiye'nin en avantajlı kentidir. Sektörler arası iletişimin güçlü olması, lojistik alt yapısı, reel sektör ile iş birliği yapabilecek 143 AR-GE, 35 tasarım merkezi, 13 teknoloji geliştirme ve 13 organize sanayi bölgesi ile Ankara, diğer illerimize göre önemli bir üstünlüğe sahiptir." diye konuştu.
"ANKARA'DA 100. YIL COŞKUSUNU KARDEŞ BAŞKENTLERLE YAŞAYACAĞIZ"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, gerçekleştirdiği konuşmada şunları kaydetti: "Cumhuriyetimizin başkenti Ankara, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, o medeniyetlere merkez olmuş ve en son Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ardından başkent olma kimliği ile dünyada tanınmaya başlayan bir kent olmuştur. Böyle önemli bir kimliğe sahip olan Ankara'da, merkezde, Cumhuriyetimizin 100. yılının bizim dönemimizde kutlanacak olması da bizlere özellikle çeşitli sorumluluklar yüklemektedir.
Ekim ayının sonunda tüm dünyadan dost ve kardeş kentlerimizin de katılımıyla 100. Yıl Ankara Şehircilik Forumu ve bir dizi etkinliklerle Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağız. Ankara'nın dört bir yanında 100. yıl coşkusunu hep birlikte, kardeş başkentlerle yaşayacağız."
Yavaş, Türkiye'nin en büyük tarım kampüsü ve rekreasyon alanının Gölbaşı'nda açılacağını duyurarak, şunları söyledi: "Önümüzdeki Cumartesi günü 3,5 milyon metrekarelik arazinin üzerine kurduğumuz Türkiye'nin en büyük tarım kampüsü ve rekreasyon alanını da Gölbaşı'nda açacağız. Çalışmalarımızı sanayi ve ticaret odalarımızla, üniversitelerimizle ve teknoloji merkezlerimizle uyum içerisinde sürdüreceğiz. Örneğin, Ankara'dan diğer bölgelerin başkentlerine direkt uçuş hatlarının konulmasını Ankara'nın tüm bileşenleri olarak talep ediyoruz."
"TÜRKİYE, EKONOMİSİNİ BÜYÜTMEKTE KARARLIDIR"
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil, şunları söyledi: "Ülkemizde karşılaşılan çeşitli sınamalara ve krizlere rağmen son 20 yılda sanayiden bilim ve teknolojiye, ticaretten yatırıma, spordan sanata kadar birçok alanda büyük ilerlemeler kaydetti. Türkiye, zorluklar karşısında sorunların değil, çözümün bir parçası olarak hareket etmeyi tercih etmiştir. Sorunların diplomasiyle dostane bir şekilde halledilmesini en temel çözüm yöntemi olarak benimseyen Türkiye, uluslararası iş birliği açısından hiçbir zaman tek taraflı kazanımlar elde etmeyi tercih etmemiş, her zaman kazan-kazan durumunu teşvik etmiştir.
Türkiye, ekonomisini yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlası ile büyütmekte kararlıdır. Türkiye, başta otomotiv olmak üzere beyaz eşya, demir-çelik gibi sektörlerde dünyanın sayılı üretim üsleri arasında yer almaktadır. Bakanlığımız, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm politikalarıyla şekil alan dördüncü sanayi devrimi sürecini ülkemizin küresel bir yüksek teknoloji üretim merkezi olması bağlamında bir fırsat olarak görmektedir. Bakanlık olarak son yıllarda yüksek teknolojik ürünlerin ihracattaki payını artırmaya, AR-GE ve inovasyona dayalı üretim faaliyetlerini geliştirmeye yönelik çok sayıda politika aracını devreye soktuk. Milli teknoloji hamlesi kapsamında 100 teknoloji geliştirme bölgesi ve bin 700'e yaklaşan AR-GE ve tasarım merkezi kurmayı başardık."
"BUGÜN BEŞ KITADA BİZİM SANAYİMİZ VE TİCARETİMİZ ETKİN"
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Mehmet Kemal Bozay, Türkiye'nin stratejik konumuna değinerek, şunları belirtti: “Küresel ekonomide yavaşlama var. Belirsizlikler hakim. Büyük bir mücadele var. Çevremizde bir savaş var. Sanayi ve ticaret savaşına tanık oluyoruz. Tüm bu gelişmelerin ortasında da ülkemiz bulunuyor. Bugün beş kıtada bizim sanayimiz ve ticaretimiz etkin. Türkiye’nin ileriye dönük Türkiye Yüzyılı'nda yapacağı atılımlarda tüm dostları yanımızda görmek istiyoruz. Dışişleri Bakanlığı olarak gümrük ve vize konusunda bizimde yeni dönemde çok yoğun bir çalışma sürecine girdiğimize emin olabilirsiniz."
"YEŞİL MUTABAKAT VE DİJİTAL GÜNDEM BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
Bozay, "Yeşil mutabakat ve dijital gündem bizim için çok önemli. Dijitalleşme konusunda atıl kalan bir nüfusumuzu harekete geçirmek bizim için çok önemli. Bu nüfusumuz kadın iş gücü nüfusumuz... Bu bir tek bizim sorunumuz değil, İtalya gibi Avrupa Birliği üyelerinin de sorunu. Bizim bu açıdan mesleki eğitim konusunda, Ankara Sanayi Odası'nın bu konulara da ağırlık vermesi bizim açımızdan, Türkiye'nin yüzyılı açısından da önemli olduğunu düşünüyorum.
Tedarik ve değer zincirlerinin geçtiği yollarda biz varız. Bu güzergahların bize evrilmesi için sanayimizi en yukarıda tutmamız gerekiyor. İkiz dönüşüm olarak adlandırılan çalışmalarda da en yoğun biçimde bulunmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
TBMM 28. Dönem Milletvekili, Eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ise gerçekleştirdiği konuşmada, “Adeta bir demokrasi şöleni gibi geçen bir seçimi geride bıraktık. Dünyada bir türbülanstan geçiyor, bu türbülansın üzerinden geçmenin yolu da iş birliğinden geçiyor. İş dünyası, yatırım, istihdam, ihracat noktasında yabancı yatırımcının desteğini artırarak güzel işler yapabileceğimize inanıyoruz. Önümüzdeki günlerde de bunu yapmaya devam edeceğiz.” dedi.