ÖZEL HABER: ESRA SARI
Ankara Ticaret Odası (ATO) “Topraktan Ticarete Geleneksel Meslekler Belgeleniyor” başlığıyla düzenlediği Aktarlık ve Çiçekçiliğin meslek olarak kabulü konusunda bilgilendirme toplantısı ATO Meclis Toplantı Salonu'nda düzenlendi.
Toplantıya; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sn. Mehmet Cahit Güran, Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sn. Hadi Hakan Maraş, Lokman Hekim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Gültekin, Çankaya Kaymakamı Murat Duru, Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Türk Standartları Enstitüsü Başkanı Mahmut Sami Şahin ve çok sayıda davetli katıldı.
ATO Başkanı Baran, toplantıda yaptığı konuşmada, iki ayrı komitenin yaptığı çalışmalar neticesinde Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini belirterek, “Aktarlık" ve “Çiçekçilik” mesleklerinin belgeli hale getirildiğini söyledi.
Baran, şunları söyledi:
“Bugün, insanlık tarihi kadar eski olan her iki meslek de belgeli hale geldiyse, komitelerimizin, sektörleriyle birlikte yürüttüğü çalışmaları sayesindedir. Yönetim Kurulu olarak biz de komitelerimizin çalışmalarını destekleyip, onlara rehberlik edip, ilgili kurum ve kuruluşlarla temaslarda bulunarak üzerimize düşen görevleri yerine getirdik. Bu çalışmalar neticesinde 11 Ağustos 2021 tarihinde “Aktar Seviye 5 Ulusal Meslek Standardı”, 9 Temmuz 2023 tarihinde de “Çiçekçi Seviye 4 Ulusal Meslek Standardı” Resmî Gazete’de yayımlandı. ATO İDEA şirketimizin koordinatörlüğünü yaptığı çalışmalarla, bu meslekler yalnızca sözlü kültürle değil yazılı belgelerle de geleceğe aktarılabilir hale geldi. İşte geleceğe iz bırakmak budur.”
“EKONOMİYE VE İSTİHDAMA KATKI SAĞLIYORLAR”
Baran, aktarlık ve çiçekçilik mesleğinin binlerce yıldır icra edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Kültürümüzün, tarihimizin ve doğamızın birer parçası olan bu meslekleri icra edenler, kendilerine meslek öğreten büyüklerinden aldığı bilgilerle, tabiatın yani toprağın cömertçe sunduğu bitkileri işleyerek ürün haline getirip insanların sağlığına, mutluluğuna ve güzelliğine fayda oluşturuyorlar. Bunu yaparken ekonomiye ve istihdama da katkı sağlıyorlar. Her iki sektörün sadece sözlü kültürle aktarılan meslekler olması, gelişim ve rekabet gücü açısından taşınan potansiyelin sergilenememesine neden oluyordu. Meslekler belgelenince sektörlerin de önü açıldı.”
“Çalışmalarımız sadece bununla sınırlı değil.” diyen Baran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aktarlık ve çiçekçilik mesleğini icra edecekler için “ulusal yeterlilik” çalışmaları da yürütüyoruz. Bu çalışmalarla mesleği seçecekler için pusula ortaya çıkartılıyor. Hem ülkemizde hem de Avrupa Birliği’nde (AB) geçerli olan ulusal yeterlilik belgeleri, mesleği icra edenlerin ölçülüp değerlendirilmesini sağlarken, nitelikli işgücünün yetişmesini ve dolayısıyla sektörün istihdam kalitesini artıracaktır.”
Baran, bilgi çağında yaşadığımızı, dijital dünyanın hemen her şeyi bu dönemde kapsadığını ve sözlü kültürle sektörel rekabette başarıyı beklemenin gerçekçi olmayacağını ifade etti.
Aktarlık ve çiçekçilik mesleğinin yeninden canlandırılmasıyla istihdamın artacağına işaret eden Baran, şunları kaydetti:
“Somut olmayan kültürel mirasımız da sayılan aktarlık ve çiçekçilik mesleklerinin yeniden canlandırılması, standarda bağlanması, modernize edilmesi toplumumuzun yararına olacaktır. Her iki sektör de artık yazılı bir biçimde korunacak, gelecek nesillere taşınırken bilgi kayıpları azalacak. Mesleklerin belgeli olması, sektörde standartların oluşması, tüketici güveninin sağlanması anlamına geliyor. Belgeli olmak, sektörün rekabet gücünü yükseltirken, nitelikli işgücü istihdamını, üretimi ve ihracat artışını da beraberinde getirecek. Belgeli olmak, sektörün gelişimine uygun olarak yeni teknoloji ve yöntemlerin kullanılmasını teşvik edecek. Belgeli aktarlar ve çiçekçiler, meslek standartlarına uygun olarak kendilerini sürekli yenileyip geliştirecekler. Bu da sektörün inovasyon kapasitesini artıracak. Bu katkılar, genel ekonomiye de yansıyacak. Sektörde istihdamın, üretimin, kalitenin, ihracatın ve inovasyonun artması, ekonomik büyümeye ve refaha katkı anlamına geliyor. Sektörün kültürel mirasının korunması ve tanıtılması, nihayetinde ülkemizin turizm gelirlerine pozitif anlamda katkı sağlayacaktır.”
“2022 YILINDA 145 MİLYON DOLAR ÇİÇEK İHRAÇ ETTİK”
3 bin 500’den fazla endemik bitki türünün ülkemizde bulunduğunu ve biyoçeşitlilik açısından çok çeşitli bir ülke olduğumuza dikkat çeken Baran,“2022 yılında toplam 145 milyon dolarlık çiçek ihraç ettik. Bunun çok daha üzerine çıkacak kapasitemiz var. Hollanda örneği önümüzde duruyor. Konya’dan biraz büyük olan Hollanda’nın tarım ihracatı 120 milyar dolar civarında. Bunun içinde süs bitkileri ve çiçek soğanı ihracatı 15 milyar dolara yaklaşmış durumda. Aynı tablo aktarlık sektörünün kapsadığı tıbbi ve aromatik bitki ihracatı için de geçerli. 12 bin farklı bitki türüne ev sahipliği yapan Türkiye, bu zenginlik içinde ancak 400 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirebiliyor. Her iki sektörde de varlık içinde darlık yaşıyoruz. Ve bunun sorumlusu biziz.” ifadelerini kullandı.
“2 MİLYAR DOLAR AROMATİK BİTKİ İHRACATI HAYAL DEĞİL”
Baran, çiçekçilik sektörünün önünün açıldığını belirterek, son olarak şunları söyledi:
“Çiçekçilik ve aktarlık meslekleri, ekonomi içinde giderek büyüyen sektörler olma adımlarını attı. Bu adımlar sektörleri başarıya götürecek, çünkü başka yol yok. Türkiye için ilk etapta 1 miyar dolar çiçek, 2 milyar dolar da tıbbi ve aromatik bitki ihracatı hayal değil. Bunlar kısa vadeli hedefler. Uzun vadede ise 10 ve 20 milyar dolar gelir hedeflenebilir.”