Başkent Ankara'nın altyapı ve kentleşme sorunu: Kalıcı çözümlere istikrarla bağlı kalmak gerek!

Ankara uzun yıllardır kronikleşen altyapı sorunlarıyla boğuşmaya devam ediyor. Yakın geçmişte de sel ve su baskınlarıyla felaketler yaşayan Başkent artık bu soruna dur demek için kalıcı çözümlere ihtiyaç duyuyor. Hemen hemen her Ankaralının serzenişinde yer eden ''Ankara'da altyapı kötü'' nidalarının artık duyulmaması için uzmanlar reçeteyi verdi.

DEĞERLENDİRME: AYBALA ALMİNA MELEK

Son yıllarda Ankara'da yaşanan şiddetli yağışlar, Başkent'in altyapı ve kentleşme sorunlarını yeniden gündeme taşıdı. Şehrin sokaklarının sular altında kalması, altyapı yetersizlikleri ve çarpık kentleşmenin getirdiği riskleri gözler önüne serdi.

İklim değişikliğiyle birlikte yağış oranlarındaki artış Ankara'nın sadece kısa vadeli ve geçici çözümlerle değil, kalıcı ve planlı yaklaşımlarla ele alınması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Bu bağlamda gerek yerel yönetimlerin gerekse ilgili kurumların şehir plancılarının önerdiği kalıcı çözümler ve planlı yaklaşımlarla, Ankara'nın daha dirençli ve sürdürülebilir bir kent olması için iş birliği içerisinde çalışma yürütmesi önem taşıyor.

HIZLI ÇÖZÜMLER Mİ? KALICI ÇÖZÜMLER Mİ?

Şehir planlama uzmanları Ankara'da yaşanan doğa olaylarının afetlere dönüşmesinin başlıca nedenlerini şu şekilde sıralıyor:

  • Plansız kentleşme,
  • İmara açılan dere yatakları,
  • Güvensiz binalara verilen imar afları,
  • Tamamı asfalt ve beton ile kaplı topraksız ve geçirimsiz yerleşimler,
  • Yetersiz veya olmayan yağmur suyu toplama sistemleri.

Yine, bu sorunlara çözüm olarak uzmanlar, şu maddeleri sıralıyor:

  • Taşkın alanlarında toprak ve geçirgen yüzeylerin artırılması: Parklar, açık-yeşil alanlar gibi küçük kentsel tasarım müdahaleleri ile taşkın alanlarında geçirgen yüzeyler artırılmalıdır.
  • Yağmur suyu hasadının teşvik edilmesi: Yeni ve mevcut yapılarda yağmur suyu hasadı teşvik edilmelidir.
  • Yağmur suyu toplama sistemlerinin kurulması: Yollarda ve taşkın alanlarında küçük ölçekli yerel yağmur suyu toplama sistemleri kurulmalıdır.
  • Yeraltı sarnıçları ve parklarla destekleme: Yeraltı sarnıçları ile suyun toplandığı yerlerde parklar ve toprak-geçirgen yüzeyler oluşturulmalıdır.
  • Üst ölçek plan ile kontrol: Tüm bu müdahaleler, bir üst ölçek plan ile kontrol edilmeli ve iklime dirençli, kapsamlı bir master plan hazırlanarak uygulanmalıdır.
  • Vadilerin ve dere yataklarının korunması: Ankara'da vadilerin ve dere yataklarının imara açılması durdurulmalı ve geçirimsiz yüzeylerin artışı engellenmelidir.
  • Kentsel tasarım müdahaleleri: Geçirgen yüzeyler, bina, yapı adası, mahalle ölçeğinde yağmur suyu toplama sistemleri arttırılmalıdır.
  • Toplanan suyun kullanımı: Toplanan su, kentsel peyzaj düzenlemelerinde ve kentsel tarımda kullanılmalıdır.

YEŞİL ŞEHİR EYLEM PLANI VE STRATEJİK PLANLARIN ÖNEMİ

Yeşil Şehir Eylem Planı gibi stratejik planlar, kamu kararlılığı olduğu sürece uygulanabilir ve gereklidir. Bu tür planlar, mekansal ve üst ölçek planlarla uyumlu bir şekilde tasarlandığında, şehirlerin iklim ve afetlere dirençli hale gelmesine katkı sağlar.

Sorunlara cevap verecek, tutarlı, bütüncül, kamu yararını gözeten, toprağı ve doğal kaynakları verimli kullanarak, altyapı ve üstyapısıyla dirençli ve planlı bir şehir yaratmak için ele alınacak stratejik uygulamalar, kentin birçok sorununa da nefes olacaktır...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ankara Haberleri