ÖZEL HABER: SÜMER TAŞKIRAN
Başkent Üniversitesi GSTMF Film Tasarımı ve Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nihan Gider Işıkman, festivalin önemine ilişkin anadolugazete.com.tr’ye açıklamalarda bulundu.
Işıkman, "8. Türk Dünyası Belgesel Film Festivali, bu sene Ankara'da gerçekleştiriliyor. Cumhuriyet'in 100. yılında bu festivalin Ankara'ya gelmiş olması da ayrıca anlamlı oldu. Belgesel, sinema, kültürel, sosyal, siyasal, ekonomik konuları izleyiciye aktarmakta çok güçlü bir araç. Dolayısıyla belgesel filmler üzerinden de farklı kültürlerle tanışabiliyor, o dünyayı tanıyabiliyor olmak bazen ne kadar ortak noktamız bazen de farklılıklarla birlikte ne kadar zengin olduğumuzu görebilmek adına sinema içinde çok önemli bir tür. Dolayısıyla da böylesi hani belgesel üzerine özelleşmiş bir film festivalinin 8. yılına gelmiş olması hem de bu sene Ankara'da gerçekleşip bizim de bunun bir parçası olabilmemiz bizleri çok mutlu etti." ifadelerini kullandı.
PANDEMİ SONRASI SİNEMADA GERİ DÖNÜŞ
Prof. Dr. Işıkman, pandemi döneminin sinema sektörüne etkilerine de değinerek,
"Pandemi dönemi itibariyle bazı filmlerin yapım süreçleri veya izleyicinin sinemaya gitme pratikleriyle ilgili biraz çekinceleri olmuştu artık ama bu noktada biraz geri dönüşler yaşanıyor. Türkiye sineması dediğimizde bu anlamda dünyaya güçlü bir çıkışı olan bir sinemadan bahsediyoruz. Hem kurmaca alanında hem belgesel alanında pek çok film dünya festivallerinden büyük başarılarla dönüyor. Bunun yanı sıra film endüstrisinin içindeki önemli aktörlerden biri olarak türlerden biri olarak türk dizilerinden bahsedebiliriz pek çok ülke tarafından beğeniliyor, takip ediliyor talep görüyor. Dolayısıyla bir izleyici kitlesinden artık küresel boyutta bahsedebilir olmak çok önemli. Belki sinema salonlarından izleyici çekildi ama sinema endüstrisi dönüşüyor. Dijital platformlar, farklı film izleme pratikleri izleyiciyi hiçbir zaman filmlerden vazgeçirmiyor, öyle ya da böyle farklı mecralardan, farklı kanallardan mutlaka ki izliyor. Çünkü sinema sektörü çok zengin be geniş bir dünya, çok farklı tecrübeler var. İzleyici kendi hayatında bulamadığı bazı yaşam pratiklerini tatminleri filmler üzerinde bulabiliyor ve artık düşündüğümüz zaman hani belgesel film üzerine konuştuk kendi hayatındaki kendisine dair etrafına dair anlatmak istediği bazı şeyleri artık izleyiciler bile fiziksel anlatılara dönüştürebiliyorlar. Dolayısıyla sinema ölmez. Sinema anlatısı gelişir, gelenekselin üstüne yeni eklenir ama her zaman filmler yapılacaktır ve insanlar da film izleyecektir."
FESTİVALE DAVET
Prof. Dr. Işıkman, Başkentlileri festivale davet ederek sözlerini tamamladı:
"Başkentlileri festival kapsamındaki gösterimlere bekliyoruz. Festival, Türk Dünyası'nın kültürel zenginliğini ve ortak değerlerini belgeseller aracılığıyla izleyicilerle buluşturacak. Bu anlamda çok önemli bir etkinlik. Başkentlileri bu etkinliği kaçırmamalarını tavsiye ediyoruz."