Dereleri kaybolan Ankara’nın altında su var

Son yıllarda yaşanan kuraklık her seferinde gözleri barajlardaki su seviyesine çeviriyor. Beklenen yağışlar yine gelmedi. Geçmişte dereleri ile ünlü olan Ankara, aslında bir yer altı suyu zengini de...

DEĞERLENDİRME: ORHAN KEMAL ERKILIÇ

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) internet sitesinde yer alan “Ankara İli Maden ve Enerji Kaynakları” başlığının altında yer alan bilgilere göre, “Kızılcahamam ilçesi ildeki önemli jeotermal sahalardandır. İlçedeki sıcak su kaynakları şehir ısıtılması ve yerli turizmin gelişimde ilçe ekonomisine önemli oranlarda katkı sağlamaktadır. Bunun dışında il sınırları içerisinde Ayaş İçmeceleri, Haymana, Seyhamamı, Çubuk-Melikşah, Beypazarı Dutlu, Beypazarı-Kapullu sahaları gibi çok sayıda jeotermal alan bulunmaktadır.”

KİTAPLAŞTIRILAN İNCELEME

2008 yılının Mayıs ayında çok önemli bir incelemenin sonuçları Ankara İli Çevre Koruma Vakıfı (ANÇEVA) tarafından kitap haline getirilmişti. Kimya Yüksek Mühendisi Dr. Ender Eltan tarafından hazırlanan “Ankara İli ve İlçelerinde Yeraltı Sularının Sulama Suyu Kalitesi” başlıklı rapor, çeşitli bölgelerdeki 980 kuyuya ait bilgileri kapsıyordu.

Yaklaşık 2 yıl süren çalışmalar sonrası hazırlanan 168 sayfalık raporda ilçe ilçe değerlendirmelerde bulunuluyor, “Yaşanan küresel ısınma sonrası yerüstündeki su kaynaklarının azaldığı ve bunun ardından bir çok kişi ve kurumun, yeraltı sularına yöneldiği” belirtiliyordu.

Son yıllarda bazı alanlara konan ve üzerinde “Bahçemiz kuyumuzdan çekilen su ile sulanmaktadır” gibi ifadeler yer alan tabelalar bu yönelişin eseri olmalı.

TEMELLERİ SU BASIYOR

Ankara’nın altında bulunan su kaynakları bazen şaşırtıcı haberlere de yansıyor. “Temelden su çıktı” başlıklı geçmiş yıllardaki habere göre, Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yapılan konutların temelinde su çıktığını söyleyen Üreğil Mahallesi Yoncalık mevkii halkı, “Önümüzdeki yıllarda bölgede felaket yaşanabilir” demişti.

DR. EROL’UN GEÇMİŞ TESPİTLERİ

Ankara Üniversitesi’nden Dr. Oğuz Erol’un “Ankara ve Mürted Ovalarında Alüvyal Morfoloji İle Yeraltı Suları Arasındaki İlgi” başlıklı çalışmasında özetlediği şu bilgiler de Başkentin yeraltı su zenginliğine dikkat çekiyor:

“Büyük akarsular boyunda genel olarak düz uzanışlı bir taban teşkil eden alüvyonlarda, topoğrafik şartlar suyun kendiliğinden yeryüzüne çıkmasına imkân vermez. Ona mukabil yeraltısuları burada zengindir ve kuyular-pompalarla bu sudan geniş ölçüde faydalanılabilir. Ankara şehri ihtiyacının halen 2/3 ünün alüvyal taban sularından temin edilmesi bu hususun bir delilidir.”

Dr. Oğuz Erol’un mesleki açıdan teknik terimler içiren dergiler.ankara.edu.tr adresinde yer alan ayrıntılı incelemesinde

Mürted Ovası, Zir ile Kurt Boğazı’nın özelliklerine dikkat çekildikten sonra, “Benzer şartları Ankara’nın diğer ovalarında, meselâ Çubuk, Moğan, Balaban veya diğerlerinde, bazı ufak farklarla daima bulmak mümkündür” deniliyor. Buna göre, “Ankara Çayı ve onun üç ana kolu, yani Çubuk, Kayaş Çayları ve İncesu” yeraltı suları açısından önemli oluşumlara yol açmıştır.

Etimesgut Ovasının kuzey bölümündeki Kıyam Çayı’nın işlevine de dikkat çeken Erol’a göre, “Ankara şehrinin 165 bin ton olan günlük su ihtiyacının 90-110 bin ton'u yeraltı sularından, 35 bin ton'u Baraj'dan 20-40 bin ton'u da diğer kaynaklardan elde olunmaktadır.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ankara Haberleri