ÖZEL HABER: ALİ DEMİRASLAN
Fatma Köker, farklı yörelerin dokumalarını icra ederek kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunuyor. Altınköy Açık Hava Müzesi'nde özgün ve yöresel desenler üzerinde çalışmalarını sürdüren Köker, Ankara'ya ait desenleri araştırıp bunları el emeği ürünlerde uyguluyor. Köker, ayrıca talebe göre kıyafet ve örtü üretimi de yaparak el sanatlarını modern hayata entegre etmeye devam ediyor.
SOFT DOKUMA İÇİN ÖZEL İPLİK ÜRETİMİ BAŞLADI
Yöresel bez dokumanın yanı sıra "soft dokuma" adı verilen daha ince ve yumuşak dokumalar için de çalışmalar yaptıklarını ifade eden Köker, bu kapsamda gerçek Ankara keçisinden elde edilen parlak ve ipeksi dokunuşlu iplik üretimine başladıklarını belirtti. Üretim tamamlandıktan sonra soft dokuma çalışmalarına da başlanacak.
DOKUMA SANATINA OLAN İLGİ ARTIYOR
Son yedi yıldır Altınköy Açık Hava Müzesi'nde çalışmalarını sürdüren Köker, bu sanatı Rize, Şanlıurfa, Yozgat, Sivas, Eskişehir, Amasya, Samsun, Çorum ve Türkiye'nin birçok ilinde tanıttığını; her ilin ise kendine özgü dokuma tarzlarını yansıttıklarını dile getirdi. Köker, "İnsanlar yaptığımız bu sanatı çok beğeniyorlar ve projeye dönüştürülmesini isteyen çok kişi oluyor. Ancak şu an tezgâhlarımıza yetersiz ve bir tezgah ile olmuyor; bu sanatı sürdürebilmek için bir atölye kurulması gerekiyor." dedi.
YURTDIŞINDAN DA TALEP VAR
Köker'in eserlerine sadece yurtiçinden değil, yurtdışından da talep var. Özellikle yurtdışından gelen ziyaretçiler, kendi kültürlerine benzer dokumaları görüp satın almak istiyor. Köker, özel tasarım taleplerine de cevap verdiklerini ve genellikle ipek, keten ve pamuk ipliklerle çalıştıklarını ifade etti.
GELECEK NESİLLERE AKTARILACAK BİR SANAT
Dokuma sanatına olan ilginin giderek arttığını söyleyen Köker, Altınköy'e gelmelerine vesile olan Veysel Tiryaki'ye teşekkürlerini iletti. Köker, Ankara'da birçok öğrenci yetiştirdiğini ve soft dokuma atölyesi kurulması halinde büyük bir talep göreceğine inandığını belirterek, "Bu sanata uygun bir ortamda, köyümüzde bu geleneği sürdürmek istiyorum." dedi.
Köker, Hamamönü'nde uygun bir yer bulunması halinde, bu sanatın gelecek nesillere aktarılmasının daha da kolaylaşacağını sözlerine ekledi.
Fatma Köker'in dokuma sanatını tanıtma ve geliştirme çabaları, hem yerel hem de uluslararası düzeyde takdir topluyor. Bu sanatın yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için gösterilen çabalar, kültürel mirasın korunması açısından büyük önem taşıyor.