ÖZEL HABER: ŞİLAN EYLÜL KANDEMİR
Asarcık Höyük, Ankara il merkezinin batısında, Ayaş ilçesinin 9,5 km. kuzeybatısında, Ilıca köyünün kuzeydoğu kenarında yer alan tarihi bir höyüktür. Bu höyük, iki dere arasındaki bazalt bir yükselti üzerinde bulunur. Höyüğün coğrafi konumu, 1945 yılında İsmail Kılıç Kökten tarafından ilk kez tespit edilmiştir. Daha sonra, 1963-64 yılları arasında Alman Arkeoloji Enstitüsü adına W. Orthmann başkanlığında kazılar gerçekleştirilmiştir. Bu kazılar, höyüğün tarihine ve içeriğine dair önemli bilgilere ulaşılmasını sağlamıştır.
ASARCIK HÖYÜK GEÇMİŞE IŞIK TUTUYOR
Ayrıca, Ilıca köyünün güneyinde yer alan ve daha geç döneme tarihlenen bir mezar alanında da kazılar yapılmıştır. Bu mezar alanı, höyüğün tarihi bağlamını daha da zenginleştirmiştir. Kazılar sırasında ortaya çıkan buluntular ve kalıntılar, bölgenin antik dönem yerleşimlerine ve kültürel geçmişine dair önemli bilgilere ışık tutmaktadır.
Asarcık Höyük kazılarında beş farklı tabaka saptanmıştır ve bu tabakaların sıralaması yeniden eskiye doğru şu şekildedir:
- I. tabaka: Roma- Galat dönemlerine aittir.
- II. tabaka: Helenistik Döneme aittir.
- III. tabaka: Son Frig Dönemi'ne ait olup, Demir Çağı'na tarihlenir. Bu tabaka, sur dışındaki evlerle temsil edilir ve MÖ 2. binyılın ikinci yarısına kadar uzanır.
- IV. tabaka: Eski Hitit Dönemi'ne aittir ve MÖ 2. binyılın ilk yarısına tarihlenir.
- Va. tabakası: Erken Tunç Çağı'ndan MÖ 2. Bin yıla geçiş dönemini temsil eder.
- V. tabaka: Erken Tunç Çağı II. Evreye aittir ve kazı başkanına göre II. ve III. Evre olarak tarihlenir.
Bu tabakalar, höyüğün geçmişine dair farklı dönemlere ait izler taşıyarak arkeologlara önemli bilgiler sunmaktadır.
MİMARİ KALINTIYA RASTLANMAMIŞTIR
Erken Tunç Çağı III. Evreye tarihlenen V. tabakada, toprak tabanlar ve tahmin edilen taş temelli bozuk duvar kalıntıları bulunsa da belirgin bir tanımlanabilir mimari kalıntıya rastlanmamıştır. Bu döneme ait çoğu çanak çömlek buluntusu çoğunlukla süslemesizdir. Özellikle Polatlı Höyük'te ilk kez bulunan ve 'Polatlı malı' olarak adlandırılan bu mal grubu, koyu kırmızıdan kahverengiye kadar değişen renklere sahiptir ve ince bir işçilik ürünüdür.
Polatlı malının Asarcık Höyük'te bulunması, 5. tabakanın tarihlendirmesinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu mal grubu, höyüğün bu döneme ait kronolojisinin belirlenmesinde anahtar bir referans haline gelmiştir. Bu sayede, höyüğün tarihsel gelişimine ve o dönemdeki yerleşim düzenine dair daha fazla bilgi elde edilmiştir.
ARKEOLOJİK BULUNTULAR, GEÇMİŞİN GİZEMİNİ AYDINLATIYOR
Her tabaka, farklı bir döneme ait yaşamın izlerini taşır; burada bulunan arkeolojik buluntular, geçmişin gizemini aydınlatıyor. Höyüğün tepesine tırmandığınızda, muhteşem manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Tarihle iç içe olmuş Asarcık Höyük, arkeoloji ve tarih meraklıları için adeta bir açık hava müzesi gibidir. Burada geçmişin izlerini sürmek, eski uygarlıkların yaşam biçimlerine dair daha derin bir anlayış kazanmanıza yardımcı olur. Tarihi merak eden herkes için kesinlikle görülmeye değer bir yerdir.