Zorlu, "Bu ülkede dokunulmazlık sadece çocuklara verilmelidir" sözünden hareketle, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yeniden düzenlenmesini ve "Çocuk Hizmetleri ve Koruma İdaresi Başkanlığı"nın kurulmasını savundu. Bu kapsamda, bir yasa teklifi hazırlayarak Meclis Araştırma Önergesi'ni imzaya açtığını duyurdu.
NARİN GÜRAN CİNAYETİNDE 'ÜST AKIL MÜDAHALESİ' İDDİASI
Zorlu, özellikle Narin Güran'ın cinayeti gibi trajik olayların toplumsal vicdanı yaraladığını ve adalet arayışını zorlaştırdığını belirtti. 8 yaşındaki Narin'in kaybolması ve cesedinin bulunması sürecinin bazı soruları gündeme getirdiğini, aile içindeki çelişkili ifadelerin "bir üst akıl müdahalesi" olup olmadığını sorgulattığını ifade etti.
Kürşad Zorlu, yeni "Narin'lerin, Sıla bebeklerin, Leylaların, Eylüllerin ve Rabia Nazların" olmaması için hukuki ve cezai tedbirlerin ötesinde, bütüncül bir yaklaşımın konuşulması ve hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Çocukların korunmasının vatanı korumakla başladığını vurgulayan Zorlu, toplumun vicdanını yaralayan olayların adaletle sonuçlanması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirtti. Bu tür olayların oluşumuna su taşınmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.