ÖZEL HABER: BÜŞRA SAĞLAM
Ankara’nın pek çok yerinde konseptli kafelere rastlamak mümkün, ancak Keçiören’de bu tür mekânın varlığı hâlâ birçok kişi için sürpriz olabilir. İlçenin ilk konsept kafesi olarak müşterilerini yeniliğe davet eden bu yer, hem özgün atmosferi hem de sunduğu olanaklarla ziyaretçilerin ilgi odağı haline geldi.
ANKARA’DA ÇOK KEÇİÖREN’DE BİR İLK
Keçiören halkının konseptli kafeler konusunda bilgi sahibi olmadığını söyleyen Akkız Kafe/Atölye işletmecisi Zeynepnaz Ateş, “Bu tarz kafeler genellikle Çukurambar veya Tunalı gibi yerlerde oluyor. Bizde teyzemle Keçiören’de açmak istedik. Burayı ilk açtığımızda anlaşılmadığımız için zorluklar yaşadık.” dedi.
Üç yıldır burada faaliyet gösterdiklerini belirten Ateş, öğrencilere kıyasla daha çok kadın müşterilerinin geldiğini ifade ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kafemize öğrencilerde geliyor ancak daha çok 45-50 yaşlarındaki kadınlar tercih ediyor. Ayrıca, gelen müşteriler bizi çok sevdikleri için bir daha bırakmıyorlar ve devamlı müşterimiz haline geliyorlar. Müşterilerimizle adeta bir aile gibiyiz."
HEM KAFE HEM DE EĞİTİM BİR ARADA
Kafenin yanı sıra atölyenin de bulunduğu bu yerde, boyama yapmak ve çeşitli tekniklerde öğrenmek mümkün. Kafenin dekorasyonu ve içerisindeki eşyaların tamamını kendilerinin yaptığını bildiren Ateş, gelen müşterilere isteğe bağlı olarak kurs verdiklerini kaydetti. Ateş, atölye kursu hakkında şu bilgileri verdi: “Bir aylık kursumuz mevcuttur. İki gün için bin 300 TL gibi bir ücret alıyoruz. Boya ve fırça gibi malzemeleri bizden satın alabilirsiniz. Yaptığınız her şey sizlere kalıyor. Bu kursa katılan vatandaşlar genellikle eğitim görüyorlar ve boyama tekniklerini öğreniyorlar. Pazartesi, çarşamba, cuma ve cumartesi günleri, 13.00 ile 17.00 saatleri arasında katılabilirsiniz.”
Zeynepnaz Ateş, verdikleri boyama kurslarının yalnızca bir eğitim süreci olmadığını, aynı zamanda bir rehabilitasyon imkânı sunduklarını dile getirerek, "Biz buna rehabilitasyon diyoruz. Gelenler burada sıkıntılarını atlatıyorlar. Herkesin kendi çapında sorunları var. Müşteriler bu sayede En azından boya yaptıklarında moralleri düzeliyor ve sağlıklı bir ortamda sosyalleşme imkânı buluyorlar." dedi.
SANATLA ÖZGÜVEN KAZANIYORLAR
Kursiyerlerin süreç sonunda özgüven kazandığını vurgulayan Ateş, "Başta 'Ben yapamam' diyen bir kursiyer, bir ya da iki ay sonunda 'Ben yaptım' diyerek kendine olan güvenini yeniden kazanmış oluyor. Bu durum bizim için oldukça anlamlı, çünkü onlara bu özgüveni kazandırabiliyoruz." ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE GİRİŞİMCİLİĞE VE ESNAFLIĞA ÖNEM VERİLMELİ”
Türkiye’de girişimciliğin zor olduğundan yakınan Ateş, ülkemizde esnaflığa daha fazla önem verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ateş, esnaflığın insanı diri ve dinamik tuttuğunu belirterek, “Esnaflık sayesinde ülkede neler olduğunu yakından görebiliyorsunuz. Türkiye'de daha fazla girişimcilik olmalı ki bizler de daha fazla kalkınabilelim. Türkiye'nin gelişmesi için buna ihtiyacı var. Ne kadar geniş bakarsak ve ne kadar yenilikçi düşüncelere sahip olursak çok daha iyi işler çıkabilir. Son olarak kimsenin hayalini kısıtlamamak lazım çünkü hiçbir insanın imkânsızlığı yoktur.” şeklinde konuştu.