Ankara Kuryeler Esnaf Odası Başkanı Ramazan Akpınar, kuryelerin ağır çalışma koşullarını ve sektördeki adaletsiz uygulamaları gündeme taşıdı. Akpınar, “Biz kuryeler olarak artık yorulduk, sömürülüyoruz. Gerçek bir esnaf statüsüyle çalışmak istiyoruz. Kağıt üzerinde bize 'esnaf kurye' deniliyor, ama sahada durum bambaşka. Gerçekte, bir SSK’lı işçi kuryeden bile daha fazla sömürülüyoruz. Esnaf gibi gösterilip, işçi gibi çalıştırılıyoruz; üstelik hiçbir işçi hakkından faydalanmadan. Biz kendi işimizi yapan bireyleriz, köle değiliz. ‘Ateşli saat’ ve ‘alevli saat’ gibi kampanyalarla hız yarışına sürükleniyoruz. Bu çalışma koşulları ölümle de sonuçlanabiliyor.” ifadelerini kullandı.
“SESİMİZİ DUYMAZSANIZ, BÜYÜK BİR EYLEM GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Paket başı ödeme sisteminin kuryeleri daha fazla kazanç için daha büyük riskler almaya zorladığını belirten Akpınar sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hızla çalışmaya mecbur bırakılıyoruz, bu da hem kendi hayatımızı hem de trafikteki diğer insanların güvenliğini tehlikeye atıyor. Yaklaşık 2 milyon motokurye, yalnızca 5 büyük e-ticaret firmasının insafına terk edilmiş durumda. Bu firmalar, sesimizi duymadığı sürece büyük bir sürüş etkinliği düzenleyerek eylem yaparak haklarımızı haykıracağız.”
“ESNAF DEĞİL, SÖMÜRÜ DÜZENİNİN KURBANIYIZ”
Mevcut sistemin kuryeleri hem ekonomik hem de psikolojik olarak sömürdüğüne dikkat çeken Akpınar, "Esnaf statüsü adı altında tamamen haksız bir düzenle çalıştırılıyoruz. Temel sorun, bir esnaf gibi görünmemize rağmen tamamen bir sömürü düzeninde çalıştırılmamız. Uzun çalışma saatleriyle daha fazla risk almaya zorlanıyoruz. Üstüne üstlük mobbing altında, fiziksel ve ruhsal olarak yıpratılıyoruz. Reklamlı çantalar, montlar, kasklar gibi ürünleri bize zorla satıyorlar. Üstelik bu ürünlerle ücretsiz olarak reklamlarını yapıyoruz. Bunun adı esnaflığı hiçe saymaktır. Kuryeler, bu adaletsiz düzenin yükünü taşımaktan yoruldu. Ayrıca kendi kurallarını koydukları, esnaf ve işçi kanunlarına aykırı ceza sistemiyle dolu sözleşmeler imzalatıyorlar. İş kaygısı nedeniyle bu adaletsiz sözleşmeleri imzalamak zorunda kalıyoruz. Ancak bir nüshasını almamız gerekirken, maalesef bize vermiyorlar. Bu açıkça hak ihlalidir.” diye konuştu.
"TALEPLERİMİZ NET!"
Akpınar, kuryelerin hem esnaf statüsüne uygun bir şekilde çalışabilmeleri hem de insani koşullarda iş yapabilmeleri için taleplerini şu şekilde sıraladı:
- Kendi kurallarımızı belirleyebilmeliyiz.
- Birden fazla firmayla çalışabilme özgürlüğümüz olmalı.
- Hasılat esasına göre vergilendirilmeliyiz.
- Çalışma saatlerimiz ve koşullarımız dayatılmamalı.
- Mobing uygulanmamalı.
- Gerçek usul vergi değil, hasılat esasına göre vergilendirme sistemi uygulanmalı.
- Birden fazla firma ile çalışabilme hakkımız tanınmalı.
- Yanımızda SSK’lı kurye çalıştırabilme imkânı verilmeli.
- Kurye haklarını da koruyan adil sözleşmeler yapılmalı.
- Adil kazanç istiyoruz. Hayatımız her an ölümle burun buruna iken kazançlarımız bu riski almaya değmiyor.
- Az Tehlikeli sınıftan Tehlikeli/Çok Tehlikeli sınıfa geçmek istiyoruz.
- Mesleki eğitim ve Mesleki yeterlik belgesi zorunlu hale gelmesini istiyoruz.