ÖZEL HABER: SAMET EKER
Ankara’nın kahve kültürü siyasi tartışmaların, fikir alışverişinin, dostluğun ve mahalle kültürünün aşılandığı mekanlar olmuştur. Geçmişten günümüze birçok şeyin değişmesi kahve kültürünü nasıl etkiledi? Burhanettin Aksu, anadolugazete.com.tr’ye açıkladı.
“KAHVELERDE ESKİ KÜLTÜR KALMADI”
1957 Rize Hemşin doğumlu Burhanettin Aksu, 1977’den beri baba mesleği olan kahvecilik yapıyor. 1977 yılında babasının yanında esnaflığı ve kahveciliği öğrenen Aksu, o günden bugüne mesleğini aşkla devam ettiriyor. Esnaflığın temel yapı taşlarından olan kahvecilik; birçok görüşün, fikrin, siyasi tartışmaların, mahallelinin derdinin dinlendiği, paylaşıldığı ve mahallelinin ortak buluşma noktasıydı.
Geçmişten günümüze kahveciliğin nasıl değişiklik gösterdiğini anlatan Burhanettin Aksu, şunları söyledi: “Kahveye gelen insanların yaş ortalaması artık 50 ile 60 yaş aralığında değişiyor. Kahveler eskisi kadar aktif değil. Eskilerde yani gençlik yıllarımızda kahveye gelen insanlar seçim dönemlerinde veya herhangi bir olayda analiz yapar, kimin kazanacağı üzerine konuşulur ve bir münazara yapılırdı. Biz de can kulağı ile dinlerdik ama artık öyle bir şey yok, yani kalmadı. Eski kahve kültürü kalmadı. Gençler artık kahveye rağbet etmiyor çünkü kafelere gidiyorlar.”
Kahvelerin durumuna ilişkin de bilgi veren Aksu, şunları ifade etti: “Yaz aylarında bahçe kısmımızda daha yoğunlaşma oluyor. Açık hava olduğu için daha çok tercih ediliyor. Kadınlar, aileler de yazın tercih ediyor. Mekanlarda oluşturulan sigara alanları işletmelerin satışını artıracağını düşünüyorum ama hiçbir mekân bu uygulamaya uymuyor. Bizim neredeyse içeri kadar sigara içilen alanımızda mevcut.”
“EN UCUZ ÇAY KAHVEDE İÇİLİR”
Hizmetin ve esnaflığın birleştiği bir nokta olan kahvecilik kültürü, son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılardan nasibini aldı. Kahvehane işletmecilerinin yaşadığı sorunları da anlatan Burhanettin Aksu, şunları vurguladı: “Elektrik, su ve doğalgaz en büyük giderlerimizden ama bunun yanında çay fiyatları çok zamlandığı için biz de bunu gelen mahalleliye yansıtmak zorunda kalıyoruz. Bir yerin en ucuz çayını kahvede ve çay ocağında içersiniz. Bölgenin en ucuz çayını 8 TL’den ben veriyorum ama 10 TL yapmayı düşünüyorum. Çünkü çayın kilosu şu an 110 ile 165 TL arasında değişiyor. Ekonomik durum, doğal olarak bizi de etkiliyor. Mahalleli bizi tanıdığı ve ekonomik durumu da bildiği için zam yaptığımızda herhangi bir şey demiyor. Çünkü 4 kişi kafeye gittiğinizde ödeyeceğiniz para ile burada ödeyeceğiniz para arasında uçurumlar oluyor.”