Toplantının açılış konuşmasını yapan Adem Yıldırım, son dönemde artan İslamofobi ve ırkçı söylemleri ele alacaklarını belirterek, medyanın bu olumsuz algılar üzerindeki etkisini değerlendireceklerini ifade etti. Yıldırım, "Bugün İslamofobi ve ırkçı söylemlerin neden arttığını tartışacağız. Medyanın bu konuda nasıl bir rol oynadığını inceleyeceğiz ve çözüm önerileri geliştirmeye çalışacağız. Eğer yasal düzenlemelerle veya denetim mekanizmalarıyla önlem alınması gerekiyorsa, bunları da değerlendireceğiz" şeklinde konuştu.
"İSLAMOFOBİ VE IRKÇILIK TOPLUMLARI AYRIŞTIRIYOR"
Yıldırım, İslamofobi ve ırkçılığın kökeninin Batı kaynaklı olduğuna dikkat çekerek, Batı'da Müslümanlar hakkında olumsuz bir algının yerleştiğini vurguladı. "Batı’da Müslümanlara yönelik olumsuz bir imaj oluşturulmuş durumda. Müslümanlar terörist, kadın düşmanı, çocuk düşmanı gibi gösteriliyor. Ne yazık ki bu yanlış algılar, yıllardır hatta bazen kendi filmlerimizde bile karşımıza çıkıyor. Müslümanlar ya da imamlar kötü karakterler olarak resmediliyor." dedi.
Yahudi karşıtı söylemlerle Müslüman karşıtı söylemler arasındaki farkı da ele alan Yıldırım, "Dünyada yaklaşık 2 milyar Müslüman olmasına rağmen, İslamofobi ve Müslüman karşıtlığına yönelik yeterli yaptırımlar yok. Buna karşılık, Yahudilere yönelik nefret söylemleri sert yaptırımlarla karşılık buluyor" diyerek Müslümanlara yönelik nefret söylemi ve eylemleri için de yaptırım gerektiğini belirtti.
"SOSYAL MEDYA VE DİJİTAL PLATFORMLARIN ETKİSİ BÜYÜK"
Toplantıda, özellikle dijital medyanın ve sosyal medya platformlarının bu tür nefret söylemlerinin yayılmasındaki etkisi üzerinde duruldu. Yıldırım, sosyal medyanın kontrol edilmesi gerektiğini vurgularken, bu alanda yeterli düzenlemelerin yapılmadığını belirtti. “Sosyal medyanın özellikle çocuklar, kadınlar ve toplum üzerinde büyük bir etkisi var. Ancak bu platformların denetlenmesiyle ilgili maalesef yeterli bir adım atılmamış durumda. Dünyadaki örnekleri de dikkate alarak bu konuda ne gibi öneriler geliştirebiliriz, bunları konuşacağız" diyerek komisyonun bu konudaki görüşlerini ve çözüm önerilerini değerlendireceğini söyledi.