ÖZEL HABER: BÜŞRA SAĞLAM
2007 tarihinde bankacılık mesleğinden emekli olduktan sonra çini kurslarına başlayan Sevil Özkoçak, beş yıl boyunca bu sanatla ilgilendi. Daha sonra kendini geliştirerek resim yapmaya ve makrome sanatıyla duvar süsleri örmeye başladı. El emeği göz nuru eserlerini müşterilerin beğenisine sunan Özkoçak, bu sayede hem sanatsal ifadesini gerçekleştiriyor hem de ekonomik bağımsızlığını sağlıyor.
TEZGÂH KÜÇÜK YETENEK BÜYÜK
Tezgâhın küçük olmasından dolayı tüm ürünlerini getiremediğini satıldıkça standa koyacağını bildiren Özkoçak, “Elimde bir sürü yaptığım ürün var ama tezgâhın küçük olmasından dolayı hepsini getiremedim. Burası inşallah başarılı olur ve herkes alışveriş yapar. Çünkü bunların hepsi el emeği göz nuru.” ifadelerini kullandı.
“DAHA FAZLA TANITIM YAPILMALI”
Pazara olan ilginin yeterli olmadığını ifade eden Özkoçak, “İnsanlar burayı tam olarak bilmediğinden fazla ilgi olmuyor. Belediye daha fazla tanıtım yaparsa kadınların kazançları ve el emeği ürünlerine olan ilgide artacak.” dedi.
Pazara gelme koşullarının eşit olmadığını söyleyen Özkoçak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zorlu şartlar altında gelen birçok kadın var. Çünkü herkesin arabası yok. Toplu taşıma araçlarını kullanarak ellerindeki yükleriyle geliyor. Bazen ürünlerini satamadan geri dönüyorlar.”
Yaptığı ürünlerin fiyatlarından bahseden Sevil Özkoçak, “Çinilerin modellerine göre fiyatlarda değişiklik gösteriyor. Büyük çini 500 liradan başlayıp 5 bin liraya kadar çıkıyor. Çerçevesiz sattığım resimler 500 lira ile bin lira arasında değişiyor. Makromelerim ise 250 ila 300 lira arasında satıyorum.” şeklinde konuştu.