Yaşanmışlığın simgesi Ankara’nın belleği: Gençlik Parkı

Ankara’nın yalnız ve bir başına kalmış çocuğu Gençlik Parkı, Yönetmen ve Yapımcı Deniz Şengenç Tunca ve ekibinin çektiği Her Şey Akar: Gençlik Parkı Belgeseli ile yeniden hayata döndü. Ankara’nın kültürel belleği simgesi artık yok olmayacak…

ÖZEL HABER: SAMET EKER

Her Şey Akar: Gençlik Parkı Belgeseli’nin yönetmeni ve yapımcısı Deniz Şengenç Tunca, anadolugazete.com.tr’ye belgeselle ilgili önemli açıklamalar yaptı.

“ANKARA BİR ÇALIŞMA ODASI”

Hayatı boyunca hikâye dinlemeyi ve insanlarla ilişki kurmanın önemli olduğuna vurgu yapan Deniz Şengenç Tunca, bu durumun kendisine çok fazla kazanç sağladığını ifade etti. Sözlerini sürdüren Tunca, “Elimdeki fotoğraf makinesi bir anahtarmış ve bunu keşfettim. O zamanlar tabii ki her şey analogtu, fotoğraf makineleri de öyleydi ve dijital hiçbir şey yoktu. Çektiğim fotoğrafları o insanlara mektupla gönderirdim. Böylece bir iletişim sağlamış oluyorduk. Bu iletişim vesilesi ile birçok insanın farklı hallerini ve farklı coğrafyadaki insanları tanımış oldum.” diye konuştu.

Konuşmasına devam eden Tunca, “İstanbul çok kalabalık bir hale geldiği için Adalet Ağaoğlu'nun söylediği gibi, 'Ankara bir çalışma odası.' Bir çalışma masası gibi olduğu için burası çok rahat çalışabiliyorsunuz, özümseyebiliyor ve demlenebiliyorsunuz. Bir şeyleri unutmamak, bellekte tutmak, bunların anlamlarını anlamak için biraz da durmak ve demlenmek gerekir. Bunların hepsine Ankara fırsat veriyor.” dedi.

“HER YAŞ GRUBUNDAN İNSAN ANLATIYORDU”

Ankaralıların Ankara’yı göstermek istediğini ve bu konuda çok titiz davrandıklarını anlatan Deniz Şengenç Tunca, Gençlik Parkı’nı kendisine birçok kişinin gözleri parlayarak anlattığını dile getirdi. Her yaş grubundan insanın anlatması ile Gençlik Parkı’na giden Tunca, “Öyle bir izlenim oluştu ki Gençlik Parkı'na gitmek istedim. Ben gittiğim dönemde havuz boştu ve görevliler tarafından temizleniyordu. Bu durum bana o kadar dramatik geldi ki küçük bir çocuk gibiydi. Yalnız bırakılmış sokak ortasındaki bir çocuk gibiydi. Belgesel gösteriminden sonra insanların tepkisi ve yorumlarından sonra biraz duygusallaştım. Parkla hasbihal etmek istedim. 2 yıldır bir koşturmaca içerisinde olduğum için parkla o an hasbihal edemediğimi fark ettim. Park içerisinde bir iki saat dolaştım. Yine aynı duyguları hissettim.”

“SADECE BELGESEL DEĞİL, BİR BELLEK”

“Bu sadece bir belgesel değil, bir bellek” diye altını çizen Deniz Şengenç Tunca, şu ifadeleri kullandı: “Gençlik Parkı Ankara planının en önemli noktalarından biri. Konu sadece bir park değil, herkesin ortak bir noktasının olması, yaşanmışlığın hikayesi... Ve biz bu yaşanmışlığa nasıl devam edeceğiz? Bunun gibi birçok sorular silsilesi devam ediyor. Burada kentin yönetimi ve belediyecilikle ilgili konu ortaya çıkıyor. Asla yan yana gelmeyecek kişiler parktaki bir bankta yan yana gelebilirler. Bütün parklar bunu sağlayabiliyor. Bunu sağlayabilecek kentte başka bir unsur olduğunu düşünmüyorum.”

Tunca konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Festivallere çok fazla önem veriyorum çünkü belgeseli veya filmi izledikten sonra onu tartışabilmek çok önemli. Umarım internet üstündeki platformlar değer verir ve tekliflerde bulunurlar. Böylelikle daha çok insana ulaşabiliriz. Özel gösterimler için her zaman açığız. Üniversitelerde ve STK’larda bunların konuşulmasını ve etkinliklerde tartışılmasını çok istiyoruz. Bu durum başka konulara vesile olacaktır.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ankara Haberleri