Ankara’da dayın var mı?

Zafer Çam

İnsan neden Ankara da dayısının olmasını ister.

Cumhuriyet kurulduğu günden, bu güne kadar geçen zamanda sürecinde Ankara da dayın var mı?

Ankara dayısı olan hep en yukarılarda olur deniyor.

Haklılık payı da var.

Bana Ankara da dayın var mı diyenlere.

Dayım var diyorum.

Ankara da büyük araç tamircisi, Kırşehirli Kadir usta derler.

Kırşehirlinin aşığı, memleket sevdalısı, hemşerileri geldiğinde ikramı bol, sofrası geniş, eli açık…

Çıkar gözetmez, yolda kalana, arızası olana, parası yoksa kefil olur, işini görür, parayı yollarsın hemşerim yolun açık olsun der.

Adıyla Kırşehirli Kadir usta...

Benim dayım bu.

Sonra anladım ki bahsedilen anamın kardeşi dayım değilmiş.

Devletin üst düzeyinde olan seçilmiş, atanmış dayıdan bahsediliyormuş.

Devlet de iş bitiren, ihale takip eden, atamalarda rolü olan dayının adıymış…

Bürokrasinin adıymış.

İş, aş veren dayının adıymış.

Bugüne kadar Ankara’da seçilmiş, atanmış dayımız hiç olmadı elhamdülillah.

Hakkımız olmayan hiçbir iş için dayı aramadık.

İnsanın her şehirden dayısı olabilir, İstanbul da, Adana’da, Konya’da, İzmir’de, Antalya’da Bursa’da; hatta her meslekten ve her yaştan.

Ama önemli olan Ankara da bir dayın var mı; en zor zamanda, en kritik anda bunu soruyorlar insana?

Şayet Ankara da dayın yoksa seksen bir ilin cümlesinde dayın olsa ne fayda!

Ankara’da dayın deniyor.

Devlet ana, devlet baba orda işliyor.

Tüm atamalar, ihaleler başkentte yürüyor.

Çünkü Ankara’daki dayı, her insan için bir köprüden geçirme adayı deniyor.

Âşık Mahsuni Şerifin yetmişli yıllarda saza aldığı Mamudo Kurban türküsü akla geliyor.

“Madem dünyaya dargındın

Mamudo kurban niye doğdun

Hayat yolunda küskündün

Mamudo kurban niye doğdun

Kurban gelir payın yoktur

Haftan yoktur ayın yoktur

Ankara da dayın yoktur

Mamudo kurban niye doğdun

Kim okuyup yazar seni

Rüzgâr değse bozar seni

Ölsen kovar mezar seni

Mamudo kurban niye doğdun” diye boşa dememiş.

İktidarlar değişiyor, yeni yüzler geliyor, ama Ankara’da dayın var mı, sözü hiç değişmiyor.

Menfaatin, çıkarcılığın, particiliğin olduğu yerde adaletin işi yok.

Adaletin olduğu yerde dayı aramanın gereği yok.

İnsanlar neden dayı arıyor, hak etiği halde hakkı alamıyor bunun için Ankara’da dayı arıyor.

Seçilmişler, atanmışlar Ankara’da niye varlar, adaleti korumak, adil davranmak için.

Seçilmişler olsun, atanmışlar olsun, onlarda oralara gelmek için hep dayı peşinde koştular.

Dün dayı peşinde koşanlar bugün dayı oldular.

Seçilmişler, atanmışlar adil davransa insanların ne işi var, Ankara’da dayın var mı sözlerine.

İnsanlar hakkı üstün tuttu mu, adaleti korudu mu, haklarına razı oldu mu, Ankara da dayı aranmaz.