Merhaba sevgili okurlarım beni üzen bir tabloyu sizinle paylaşmak istiyorum.
Bu hafta sonu kalabalıktan uzak bir gezinti yapmak istedik. Bunun içinde Çubuk Karagöl’ü tercih ettik. Doğası ile harika bir yer
Havası güzel ve bol yeşillik Ankara’da o kadar yeşil bir yer pek görülür değil. Aşırı kalabalık bir yerde değildi sosyal mesafe kurallarına uyarak güzel vakit geçirdik.
Üzüldüğüm yer ise göl ve çevresi oldu. Göl çok güzel ama içinde biriken çöpler kötü bir görüntüye sebep oluyor. Ve ağaçların altında olan piknik masaları ve bu masalara uzak olan maalesef az sayıda olan çöp konteynerleri. İçine değil adeta etrafına atılan o çöpler beni çok üzdü.
Evimizde gösterdiğimiz o temizliği böylesi yerlerde pek gösteren bir toplum değiliz. Maalesef bu gerçek aslında oturduğumuz yürüdüğümüz nefes aldığımız her alan bizim evimiz. Böyle düşünürsek o zaman böylesi güzel yerleri daha güzel koruya biliriz.
Gölün etrafına kilit taşlarla döşenmiş güzel bir yürüyüş yolu yapılmış lakin gölün kenarlarında korumalık yok ve bu çocuklar için çok büyük bir risk bakmak için ayakları kaysa ya da dengeleri bozulsa düşebilirler. Güvenliği otoparkı var bana göre yetersiz. Galiba biz biraz da toplum olarak aşırı vurdumduymaz olduk.
Bizimde korumamız gerekir böylesi güzel yerleri. Etrafa çöpleri saçmadan temiz bırakmayı temiz kullanmayı öğrenmeliyiz öncelikle bu bizim hem insanlara hem doğaya olan saygımızdır.
Belediye burayla ilgilenir göl içinde temizlik yaparsa ve çevresinde olan eksiklikleri giderirse burası daha da güzel olur. Diye düşünüyorum.
Her bir yeri cennet olan bu vatanın bir avuç toprağı bile çok kıymetli ve değerlidir. Böyle değerler yok pahasına kaybolmamalı. Bir avuç toprak için akıtılan kan ile sulanan bu topraklarda herkesin vicdanı rahat olmalı.
Herkes üzerine düşeni yapmalı. Hayat her şeye rağmen güzel ve bize böylesi güzellikleri sunan Rabbim’e bin şükür...