Süper Lig’de ikinci hafta maçlarının heyecanı devam ediyor. Birbirinden keyifli ve sürpriz sonuçların aldığı heyecanlı maçlar gerçekten keyif veriyor. Daha ligin başı olmasına karşın kırmızı kartların çok çıkması beni şaşırttı.
Önce hakemlerimizden başlamak istiyorum. Bu sene Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu hakemleri gençleştirmek istedi. Yerinde bir karar bende olumlu buluyorum. Fakat MHK bu kadar yeteneksiz, bu kadar basiretsiz ve bu kadar aciz hakemi nereden buldu ben asıl onu merak ediyorum?
Hakemler inanın kafasına göre, takımına göre kart çıkarıyor. Bir pozisyonda verdiği faulü bir sonraki benzer pozisyonda es geçiyor. Ne kartını çıkarıyor ne de faul veriyor. Daha şimdiden kulüpler hakemleri eleştirmeye ve yerden yere vurmaya başladı.
Hakemlerimiz cesur değil, verdikleri kararları birbirini tutmuyor beni asıl üzen bu. Yoksa penaltıyı verirsin, görürsün veya görmezsin ben orada değilim. Asıl benim takıldığım hakemlerin bu kadar tutarsız olması. Bakalım daha sezon başında bunlar yaşanıyorken ilerleyen haftalarla birlikte neler olur onu düşünmek bile istemiyorum.
Şimdi gelelim Spor Toto Süper Lig’in ikinci haftasına. Sürpriz sonuçların aldığı ikinci haftada bence en büyük sürprizi Giresunspor yaptı. Karadeniz temsilcisi Galatasaray’ı İstanbul’da 1-0 yenerek haftaya damgasını vurdu.
Son şampiyon Trabzonspor haftanın açılış maçında çok zorlanmasına karşın Atakaş Hatayspor’u 1-0 yenerek ikide iki yaparken takımın yıldızlarından Edin Visca’nın kolunun kırılması büyük şanssızlıktı. Visca iki ay sahalardan uzak kalacak kendisine geçmiş olsun diyorum.
Şimdi MKE Ankaragücü’ne bakalım. Süper Lig’e bir senenin ardından yeniden yükselen Sarı Lacivertliler ilk hafta sahasında arabam.com Konyaspor ile 0-0 berabere kaldıktan sonra ikinci haftada deplasmanda Gaziantep FK’nın konuğu oldu.
Orta saha mücadelesi şeklinde geçen ilk yarının hemen ardından ikinci yarının başında golü bulan Gaziantep galibiyete ulaştı. Kırmızı siyahlılar galibiyeti hak etti etmesine fakat, Ankaragücü beraberliği hak etti diye düşünüyorum.
İlk yarıda kötü bir futbol ortaya koyan Ankaragücü golü kalesinde gördükten sonra özellikle son 20 dakika daha üstün bir futbol ortaya koymasına karşın girdiği gol pozisyonlarını cömertçe harcadı ve yenilgi kaçınılmaz oldu.
İlk yarıda çok kısır bir futbol oynadı Ankaragücü. Ne ciddi bir gol pozisyonuna girdi ne de organize bir atak geliştirdi. Yani bir takım 45 dakika boyunca ciddi bir gol girişiminde bulunmaz mı?
İkinci yarıda kalesinde golü gördükten sonra futbolcuların akılları başlarına geldi fakat “Atı alan Üsküdar’ı geçti” atasözünde olduğu at çoktan kaçtı. Son yirmi dakika boyunca baskılı bir oyun kuran Ankaragücü altı pas içinde meşin yuvarlığı ağlarla buluşturmayı başaramadı.
Yeni kurulan bir takımın gerçek bir takım olması biraz zaman alacaktır buna inanıyorum ve biraz sabırlı olmak gerektiği kanısındayım. Teknik direktör Mustafa Dalcı bu takımı nasıl toparlayacak ben onu düşünüyorum.
Çünkü alınan oyuncular gerçekten kaliteli ve kumaşı iyi. Fakat bunları birbiriyle kaynaştırmak hiç kolay olmayacak. Bir iki hafta üst üste alınacak kötü sonuçların ardından Mustafa Dalcı’nın koltuğu sallanmaya başlar üzülerek yazıyorum.
Çünkü futbolda asıl mesele sonuç. Galip gelirsen senden iyisi yok, eğer takım kaybederse ilk gidecek olan yine teknik direktördü ülkemizde. Ne acı bir durum. Çünkü takımı değiştiremeyeceğine göre teknik direktörü değiştirmek en kolay iş.
Neticede bir maç kaybedildi çok fazla üzülmeye gerek yok çünkü daha sezonun başındayız. Ben inanıyorum bu takım kısa sürede toparlanacak ve arzu ettiği sonuçları alacaktır…