Spor Toto Birinci Lig’in 17’inci haftasının maçları hafta içinde oynandı. Ankara’nın üç temsilcisinin mücadele ettiği zorlu ligde MKE Ankaragücü haftayı bay geçerken, Gençlerbirliği ile Ankara Keçiörengücü birbirinden zorlu maçlara çıktılar.
Gençlerbirliği ve Ankara Keçiörengücü güçlü rakipleri karşısında üç puan için sahaya çıktı. Bu maçlarda tam istenilen sonuçları aldığımız söylemek zor.
Gençlerbirliği zirve mücadelesi veren ve şampiyonluğun en güçlü adaylarından birisi olan Büyükşehir Belediye Erzurumspor karşısında hayal kırıklığı yaratan bir futbol ortaya koyarak sahadan 2-0 yenilgiyle ayrıldı.
Gençlerbirliği’nin kadro zafiyeti bir kez daha Erzurum’da ortaya çıktı. Giren ve çıkan oyuncuların aynı kalitede olmaması belki de bu mağlubiyetin ana nedeni gibi göründü bana. Çünkü çıkan oyuncuların yerine giren oyuncular ne yazık ki beklentilerin çok uzağında kaldı.
Ankara Keçiörengücü ise deplasmanda Manisa Futbol Kulübü’nün konuğu oldu. Başkentin Mor Menekşeleri ilk yarıda yakaladığı pozisyonları değerlendirmiş olsaydı devreyi çok farkla bir skorla kapatmış olacak.
Keçiörengücü ikini yarıda yakaladığı pozisyonlardan ancak birini değerlendirip 1-0 öne geçmesine karşın rakibin penaltıdan attığı gole engel olamadı ve mücadele karşılıklı atılan gollerle 1-1 sona ererken takımlar haftayı bir puanla kapattı.
Ankaragücü ligin 17’inci haftasında maç oynamadı. Sarı lacivertli ekip son haftalarda inişli çıkışlı bir grafik izliyor ve ortaya konulan futbol hiç iç açıcı değil. Başken ekibinin son maçında Yılport Samsunspor’a 2-0 yenilmesinin ardından teknik direktör Mustafa Dalcı’nın yeterli olup olmadığı tartışmaları başladı.
Birçok futbolsever Mustafa Dalcı bu takım için yeterli deneyim ve kapasiteye sahip değil yorumlarını yapıyor. Yani bu hafta sonu alınacak bir yenilgi sonrası sanırım Mustafa Dalcı ile yollar ayrılabilir diye düşünüyorum.
Zorlu bir haftayı geride bıraktık. Takımlarımız bir beraberlik bir yenilgi aldı. 18’inci hafta birbirinden zorlu maçlarla başlıyor. Üç takımımıza da maçlarında başarılar diliyorum. Umut ediyorum ki haftayı üçte üç yaparak kapatırız.
Fakat ortaya konulan futbola baktığımızda umuttan öteye gidemiyoruz ne yazık ki. Çünkü kadrolar yetersiz, oyuncular formsuz. Hal böyle olunca en kolay yol teknik direktörün yetersizliğinden dem vurmak ve istifa etmesini istemek oluyor.
Takım kazanınca teknik direktörün başarısı gündeme gelmiyor, yenilgince teknik adam ne yapsa yaranamıyor ülkemizde. Sanırım ülkemizin en büyük sorunu teknik adamlara yeterince güvenmiyoruz.
Alının başarısız sonuçlarda ilk istifa eden yine teknik adamlar oluyor. İnşallah biraz daha akıllı hareket eder, biraz daha teknik direktörlerimize güveniriz.