Herkesin hatırında, hatırasında silinmesi imkânsız mühürler vardır…
Kendimden iki örnek vermek isterim…
MEHMET HAMAMCIOĞLU
Birincisi; gazeteci olmamın yolunu açan kişidir. 1974 yılı 15 Eylül'ünde işe başladığım Gündem Gazetesi, Türk-İş’e bağlı Basın-İş Sendikasının günlük yayın organıydı. Ali eniştemin beni teslim ettiği kişi gazetenin Yazı İşleri Müdürü Mehmet Hamamcıoğlu’ydu.
Yüreği temiz, insanlara hep sevgiyle, saygıyla yaklaşan kıymetli ağabeyimin bana ilk sözü, ‘okuyacaksın’ oldu…
Gazetenin muhabirlerinden Halim Utlu ağabeye “Götür bunu gece lisesine yazdır” dedi.
Yıldırım Beyazıt Lisesinin Akşam bölümüne kayıt yaptırdık… Oradan Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne uzanan sürecin içinde piştim…
Devlet memuru olmam için birçok teklif hatta baskı yapılmasına rağmen gazeteci olmak dışında bir duygu, düşünce yer bulamadı hedef tahtamda.
ANAFARTALAR ÇARŞISI
Ankara ve hayata dair hatırımdaki ikinci şey; Anafartalar Çarşısı’dır…
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Başkent'e kazandırdığı ve Türkiye’ye örnek teşkil eden bir uygulama olan, “Başkent Ankara’yı Kalkındırma Projesi” BAKAP’ın tanıtım toplantısı vardı, katıldım. “Türkiye'nin en büyük Tarım Kampüsü ve Rekreasyon Alanı”nı yerinde görürken, Başkan Yavaş’tan hem projelerini hem de BAKAP’ı dinledik. Ulus projelerinden bahsederken birkaç kez adını andığı Anafartalar Çarşısı ve civarı, 55 - 60 yıl önceki haliyle canlandı gözlerimin önünde…
Hal’den hanlara, Kale’den Gençlik Parkına kadar her yerin insan kaynadığı yıllarda Anafartalar Çarşısı da en cazip alışveriş merkeziydi… Aranan her şey bulunurdu orada. Bugünün önemli markalarından birkaçının doğum yeridir aynı zamanda.
***
Babam burada çalıştığı için sık uğradığım ve civarında çokça dolaştığım Çarşı, son yıllarda eski ihtişamından uzaklaşırken yıkılıp yıkılmaması bile tartışılır oldu.
Başkan Mansur Yavaş’ın talimatıyla Başkentin tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkan Ankara Büyükşehir Belediyesi, tarihi Ulus Anafartalar Çarşısı’nda yenileme, tadilat ve dönüşüm çalışmaları başlattı.
ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, tarihi yapıyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“1950 yıllarında yarışmayla elde edilmiş bir proje. Anafartalar Çarşısı Ulus'un gelişme süreci içerisinde sadece bir ticari alan olmaktan öte içerisinde barındırmış olduğu sanat eserleriyle de kamuyu sanatla buluşturan önemli bir ticari merkez. İlk yürüyen merdivenlerin olduğu bir çarşı burası… O anlamda da önemli bir merkez. Burada kıymetli seramik eserlerde mevcut… Uluslararası isim yapmış sanatçılar tarafından çarşının duvarlarını, galerilerini ve kolonlarını Avrupa’daki galerilere dönüştürmüşler. Vatandaşların alışveriş yaparken bir yandan da bu sanatsal ortamı burada yakalamalarını önemsiyoruz. Ankara'nın kentleşme sürecindeki kimlikli bir yapı. Bu yapının korunması bizim için önemli.”
***
Evet, Anafartalar Çarşısı, Ankara ile özdeş ve benim gibi pek çok insanın hatırına, hatırasına mıh gibi çakılı bir yapı…
Çocuk gözüm elbette yürüyen merdivenlerdeydi ama herkesin dikkatini çeken, soyut seramik eserler burayı bir sanat galerisine dönüştürüyormuş da haberim yokmuş!
***
Geçen ayın sonlarında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Anafartalar Çarşısı esnafını ziyaret etti.
Yerlikaya’nın, “Ulus’ta Anafartalar Çarşısı’nda kıymetli esnaflarımızı ziyaret ettik, vatandaşlarımızla bir araya geldik. Birlikte çay içip sohbet ettik. Güler yüzleri ve samimiyetleri için Ankaralı hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Türkiye Yüzyılı’nı kardeşlik hukukuyla hep birlikte inşa edeceğiz. Esnaflarımıza bereketli günler diliyorum” sözleri, Çarşı’nın ve esnafının özelliklerini yansıtan cümlelerdi.
***
Ankara’nın yakın dününe ait en önemli yapılardan biri olan Anafartalar Çarşısı, çok yaşa, e mi?