Amerikan Doları, Türk Lirası karşısında neredeyse her gün yeni bir tarihi rekor kırıyor. Aslında Türkiye’nin dolar serüveni, dalgalı kur rejimine geçilen 2001 yılındaki siyasi ve ekonomik krizin ardından başlamıştı. 22 yıl sonra dolar siyasi ve ekonomik çalkantıların gölgesinden yine halen çıkabilmiş değil.
Küresel ekonomideki gelişmeler, Türkiye’deki seçim belirsizliği ve yüksek enflasyonla mücadele kapsamında hükümetin aldığı tedbirler, döviz kurunda yükselişe neden oldu.
Döviz kurundaki fahiş artış devam ederken, bu değişimden en fazla etkilenen sektörlerden biri de otomotiv… Özellikle Türkiye otomotiv satışlarında önemli payı olan ithal otomobiller. Hal böyle olunca döviz kurundaki artışından hızlı bir şekilde otomobil fiyatları direkt etkileniyor.
Tabi şunu da belirtmek gerekiyor; otomobil fiyatları ağırlıklı olarak Euro kuruna bağlı. Otomobiller, geçen yıl kurdaki hareketlilik nedeniyle neredeyse bir ayda 3 kez zam görmüştü. Otomobiller, bu yıl ise kurun baskılanması nedeniyle daha stabil bir seyir izliyordu. Fakat küresel piyasalardaki dengesizlik, döviz kurundaki hareketlilik bu sene otomobil fiyatlarının artmasına neden olacak mı? Sorusunu akıllardan çıkmıyor. Vatandaş tedirgin. Vatandaşta bu süreçte nasıl yatırım yapacağını kara kara düşünüyor. Otomobil almak isteyen ya da otomobili değiştirmek isteyen vatandaşlar piyasanın belirsizliği yüzünden adım atamaz hale geldi. Hal böyle olunca vatandaşta elinde olan parasının her geçen gün değer kaybetmemesi için bir yatırım aracı arıyor. Lakin şu an ülkemizde ev, otomobil almak özellikle orta kesim için hayal oldu. Asgari ücretle geçinen vatandaşların araba ya da ev alma gibi bir planı olduğunu düşünmüyorum. Onlar için zaten şu an her şey hayal...
Tabi şunu da söylemeden sözlerimi sonlandırmak istemiyorum.
Ülkemizde otomobil fiyatları artmaya devam ederken, Avrupa, Çin ve ABD gibi pazarlarda fiyatlar düşüyor.