Birisiyle arkadaşlık kurarken evvelâ onda şu beş meziyeti aramalı, eğer bunlar varsa dost edinmelidir:
1 - Akıl: Arkadaş akıllı olmalıdır. Çünkü ahmakla dostluktan hayır gelmez. O sana faydalı olmak için bir iş yapayım derken, zarar verir.
2 - Güzel ahlâk: Kötü huylu kimsede vefa ve iyilik olmaz. Meselâ: Öfkesine ve şehvetine sahip olamayan kimse kötü huyludur. Öyle bir kimseyi dost edinmelidir ki, sen ona hizmet ettiğin zaman o seni korusun. Sen onunla konuşup görüştüğün zaman o sana tatlı söylesin. Senden bir iyilik görünce onun değerini bilsin ve bir hata görünce onu örtsün.
3 - Salih olmak (İyi hâlli olmak, günahlardan kaçınmak): Büyük günah işlemekte ısrar edenle dost olma. Allah’tan korkan, günah işlemekte ısrar etmez. Hâlbuki Hak Teâlâ’dan korkmayan kimsenin şerrinden korkulur.
4 - Kanaat: Dünyaya dört elle sarılan haris (lüzumundan fazla dünyaya düşkün) kimselere yakın olma. Onun sadakati geçicidir. Haris ile dostluk, öldürücü bir zehirdir. Çünkü tabiatı, huyu değişkendir. Belki türlü huylara bürünmekte ustadır. Fakat şu bir gerçektir ki harîs kimselerle kalkıp oturan da onun gibi haris olur. Zâhid (dünyaya rağbet etmeyen) insanlarla oturup kalkan kimse rahat bulur.
5 - Doğruluk: Yalancıyla dost olma ki o kötüdür. Seraba benzer. Sana uzağı yakın, yakını uzak gösterir.
Bu maddelerden başka üç türlü arkadaş vardır:
Biri âhiret kardeşidir. Onda yalnız dinle ilgili olanları ararsın.
İkincisi dünya kardeşidir. Bunda da yalnız güzel huy ararsın.
Üçüncüsü de öyle bir kimsedir ki, onda ne menfaat bulunur, ne de onunla vakit geçirilebilir. Ondan kurtuluncaya kadar onunla güzellikle geçinmeye bakılır. Ancak bu gibi kimselerden insan ibret dersleri alır. Onda görülen kötülüklerden çirkinliklerden çekinmelidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Eğer insanlar, başkalarında görüp tiksindikleri şeylerden sakınsalar, edepleri kemal bulur, terbiye ediciye lüzum kalmaz.” buyurmuştur.