İman kadın ve erkek için öyle bir nurdur ki inanmak fazilete Allah’ın rızasına oradan da cennete götürür. İnanmamak veya inanıyor görünüp de kalbinde fısk, küfür, hastalıkları olan inkâra ve kabir de karanlıklara cehenneme götürür İslam uğrunda yaşamını sürdürmek uğrunda ölebilmek, hakiki erdemlilik ve en büyük faziletlidir.
Yüce Yaratıcımızın rızasını kazanan kadınların; “Rahman suresi; 70- Orada huyları güzel, yüzleri güzel kadınlar vardır.” Kadınların Dünya hayatında; yaşamlarını kuranda övülen kadınlar gibi sürdürmeleri sonunda; Huriler üstü ve övülen kadınlar altı bir makamla kazanacağı tefsir kitaplarında bildirilmektedir.
Kadının işi; Allah’a kul olma, Yüce kitabımızda övülen kadınlar gibi eş olma, Çocuklarına, öğretmen ideal örnek anne modeli olma, evinin sahibi ve akraba ve komşusuna davet edici olma, kabir kapısında ve mizanda hesaba çekilmeden, kabri, mahşeri, mizanı, sıratı dünyada tefekkür ederek düşünür. Eksiklerini ve yanlışlarını burada düzeltir.
Kabre taşınmaz ahrete faydası olmayan eşyalarla, mobilyaperest, otomobilperest, konutperest, v.b. tutkuların içinde olmaz. Bunlara verdiği para sonucu geçiminin bozulacağının hesabını düşünür. Düğünde altından kalkılamayacak masrafları da istemez. Mal için değil ahrete ait yaşamasında lazım olacakların peşinde olur.
Mutfakta yaptığı yemekleri, desinler veya gösteriş amacı ile değil, doymak ve hücrelere enerji olacak, şükür ve hamd edecek ruhta pişirir. Saatlerce mutfakta kalmaz. Yemeklerin içine katkılarda israf etmez, fazla yapıp dökülmesine de neden olmaz. Akidesini, akıbetini, mahvedecek işler ile sihir büyü, muska fal, her türlü oyun ve israf işlerinden kaçınır. Yüce Rabbimizin emrine uyar, yasaklarından sakınır. İfrad ve terfide önem verir.
Giydiği elbisesinin Nur suresi 31 ayetine uygun olmamasından, kibir, gurur, fitne-fesad, hased, yalan, zülüm edicilik, vefasızlık, hırçınlık, cimrilik, gıybet, sui zandan, kin, ve asabiyetten uzak kalır. Çocuklarına akraba, komşu ve arkadaşlarına kötü model olmaktan, Kulluğun gereğini yerine getirmemesi endişesi sonucu nasıl bir vebal yüklenileceğinden Allah’ın rızasını her zaman kaybederim korkusunu yaşar.
Eşini çocuklarını, başkalarına göre kıyas etmez. Ahrette yaptıklarından dolayı hesaba çekileceğini, çocukların sadakayı cariye gözüyle bakar. Çocuklarının ve bir başkalarının yanında eşini rencide etmez. Eşi çocukları mallar, hastalık, varlık-yoksullukla, imtihan edildiğini bilir. Her konuda helali arar.
Haramlardan, faiz ve tefeciden, şans, oyunları, ve her türlü oyunun zaman israfı ve kumardan, korkar. Kazancın helal daireden olmasına önem verir. Zevki için ve bir takım ihtiyaçları için harama yönelmez.
Ana, eş, kadın, gelin ve Allah’ın kul olarak değer verdiği bilinci içinde olduğundan dolayı Sabrını mearic suresi beş ayetine göre takvalı olarak güzel güzel sabır eder.Sıkıldığı zaman, ibadet, dua ve zikir eder. Duadan bıkmaz.
Gece eşiyle birlikte teheccüd namazına kalkar gece ve sabah duayla zikirle ibadetle istiğfarla geçirir; Okula çocuklarına ve işe eşini gönderirken, güler yüzle hayır dilekleri ve dualarla gönderir.
Hadisi şeriflerde; "Dünya (başlı başına) bir faydalanma (imkanı) dır. Dünyanın en hayırlı nimeti de saliha kadındır“. Müslim, Dört şey kime verilmişse dünya ve ahiret hayırları ona verilmiştir: Lisanı Zakir (Zikreden dil), Kalbi Şakir (Şükreden kalb), Belaya sabreden beden, nefsine hıyanetlik etmeyen, efendisinin malını canı gibi muhafaza edip dininde ona yardımcı olan salih kadın“. Taberani, “Kocasını memnun ederek ölen kadın cennetliktir.” Tirmizî, “Geceleyin kalkıp namaz kılan, karısını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah merhamet etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah merhamet etsin.” Ebû Dâvûd, “Ey Allah’ın Resulü! Hangi kadın daha hayırlıdır?” diye soruldu. “Kocası baktığında onu sevindiren; bir şey istediğinde onu yerine getiren; emredince itaat eden, nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen, kocası evde bulunmadığı zaman hem kendini hem de onun malını koruyan kadın!” diye cevap verdi.” (Nesâî, Nikâh 14) “Kendi yediğinden ona da yedirmen, giydiğin zaman ona da giydirmen, yüzüne vurmaman, takbih etmemen (çirkin görmemen), evin içi hariç onu terk etmemen." (Ebu Dâvud, Nikâh 42) “Evleniniz, boşanmayınız!.. Zîrâ boşanma dolayısıyla arş titrer…” (Muhtâru’l-Ehâdîsi’n-Nebeviyye, 228) “Sizin en hayırlınız, aile fertlerine en hayırlı olandır. Ailesine en hayırlı olanınız da benim” (İbni Mâce, Nikâh 50; Buyurarak da erkekleri de güzel geçinmeye teşvik etmiştir
.Beyhakinin rivayeti ise şöyle: Kul evlendiği zaman dininin yarısını korumuştur diğer yarısında ise Allahtan korksun".Bir kadın kocasına, bir koca da hanımına rahmet ve merhametle bakarsa Allah Teâlâ’da her ikisine rahmetle bakar.
Güzel amel sahibi bir kadın yetmiş veliden üstündür. Bir kadın ki kocasını Allah yoluna gönderir ve kendiside âdâbı ile evinde oturursa kocasından beş yüz sene evvel cennete girecektir. Yetmiş bin meleğin ve hurilerin sultanı olacaktır. Cennet suyuyla yıkandıktan sonra yakuttan yaratılmış bir at üzerinde kocasını karşılayacaktır. Selam ve Duayla…