Kimi kamu görevlileri ile konuştuğunuzda ülkedeki en önemli görevin kendi biriminin yaptığı işler olduğunu söyler size. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz, sağlık olmazsa insanlar ne yapar, bir akademisyen kolay mı yetişiyor kardeşim gibi birçok tartışma konusuna şahitlik etmişsinizdir.
Ama bazı işler var ki ortaya koyduğunuz şey hayatınızdır. Konuya buradan bakınca diğer her şey anlamsız kalır. Bayrağa sarılı şehit cenazesine bakarken kendi mesleğiyle ilgili şöyle ya da böyle yorum yapacak olanınız varsa bir adım beri gelsin de görelim.
Yapılan işin karşılığı normal hayatta tabii ki ücrettir. Çalışma koşullarına göre arz ve talep dengesi oluşur ve insanlar razı olduğu bir ücret karşılığında işleri kabul ederler. Ama sadece ücret karşılığı bazı işlerin yapılmasını sağlamak çok da mümkün değildir. Başka ülkelerde askerlik ücret karşılığı gibi algılanabilir ancak bizim ülkemizde şehadet ya da gazilik ödülü vardır.
Bayrak sevgisi, vatan sevgisi bu mesleklerin en büyük motivasyon kaynağıdır. Mesela yakın zamanın sembolü haline gelen Şehit Polis Fethi SEKİN ve Şehit Astsubay Ömer HALİSDEMİR, kameralar önünde gözlerini kırpmadan bir gül bahçesine girer gibi bu dünyadan ayrılmışlardır. Allah onlarla beraber tüm şehitlerimize rahmet eylesin.
Şimdi gelelim bu insanların özlük haklarının belirlenmesi meselesine. Gördüğünüz gibi bu mesleklerin ücretini belirleyecek bir ölçü birimi yoktur. Ama diğer mesleklerin bilgi ve becerisi, eğitim gereksinimi, piyasa koşulları vs. unsurlar nedeniyle yine de bir ücret sıralamasına tabi olmaktadırlar. Bu sıralamanın her zaman için adil olmasını beklemesek de bir şekilde haklarının verildiğine de inanmak isteriz.
Artık günümüzde sosyal bilimler içerisinde insan kaynakları diye bir disiplin alanı var. Çalışanların işe alımından performansının ölçülmesine, temel ücretlerinden yan haklarının belirlenmesine kadar birçok konuda bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Ama maalesef bu alandaki gelişmelerden kamu çalışanları menfaatine hiç yararlanılmadığını görmekteyiz.
Memur maaş artışlarının konuşulduğu bu günlerde güvenlik güçlerimizin temel maaşlarına yapılacak artışların yanında, yan haklar veya sosyal haklar diyebileceğimiz başka ücret kalemleri de belirlenmelidir. Bazılar var olmakla birlikte nöbet ücretleri, arazi ücretleri, tamamlayıcı sağlık sigortası, spor salonu harcama desteği vb.
Ayrıca bu meslek guruplarına mutlaka “birikimli hayat sigortası” yapılması sağlanmalıdır. Allah vermesin başlarına bir şey geldiğinde bu sigortadan çok yüklü tazminat verilmesi, sağlıkla emekli olduklarında ise yüklü miktarda birikim sahibi olacakları bir sistem tasarlanmalıdır. Bunların sigorta primlerini devlet ödemeli ancak kendilerinin de katkı yapmaları teşvik edilmelidir.
Hepsine birden memur maaşları diyerek tüm meslek guruplarının aynı kefeye konulmaması, bazı kesimlere pozitif ayrım yapılması emin olun ki toplumsal mutluluğumuza da fayda sağlayacaktır.