Bugünkü konuğum çok başarılı bir profesyonel yönetici, TÜSİAV Mütevelli Heyet Üyesi ve Verimlilik Platformu Başkanı Mustafa Ataç oldu. Mustafa Ataç Türkiye de elektrik üretimini ve elektrik satış ve pazarlamasını en iyi bilen bir profesyonel yönetici.
Veli Sarıtorak: Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Mustafa Ataç: 10 yılı aşkın süredir TÜSİAV ailesinin bir üyesiyim. İlk, orta ve lise eğitimimi TED Ankara Kolej’inde aldım. Üniversite eğitimimi Bilkent Üniversitesi İktisat bölümünde gerçekleştirdim. TOBB Üniversitesinde MBA programını bitirdim. 6 ay Deloitte Consulting şirketinde çalıştım. Askerlik görevimi yaptıktan sonra Ayen Enerji’de göreve başladım. 12 yıl çalışmamda, Enerji Uzmanı olarak girdiğim şirkette Satış ve Pazarlama Müdürü ve sonrasında Strateji Planlama ve Risk Müdürü olarak çalıştım. 2021 Kasım ayından itibaren Kolin İnşaat bünyesinde enerji grubunda Kolen Enerji’de Direktör olarak çalışmaktayım. İş hayatım çerçevesinde Üretim Planlama, Serbest Tüketicilerin fiyatlaması, teklif verilmesi, ikili anlaşmalar(diğer tedarik şirketleri ile), bayi yönetimi, spot fiyat tahminleme ve analizleri, şirketin alacağı stratejileri belirleme, üretim planlaması( Gün Öncesi ve Dengeleme Piyasası), kur tahminlemeleri, şirketin derneklerde temsili( TUSİAD-Enerji Çalışma Grubu Üyeliği, TESAV-Müşteri Hizmetleri Grubu Başkan Yardımcılığı, ETD), yurt dışı elektrik piyasaları ve bir çok konuda çalıştığım şirketlerin yönetim kadrosunda bulundum. Özellikle Ayen Enerji firmasında kariyerim anlamında kendimi çok geliştirdim. Şu anda çalıştığım Kolen Enerji’de 12 yılda öğrendiğim tüm tecrübeleri uygulayabiliyorum.
Evli ve 1 erkek çocuğu babasıyım. Eşim ile hem aynı liseden hem de aynı üniversiteden mezunuz. Aslan adında 1 oğlumuz var. Kendisi de Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Mezunu.
Veli Sarıtoprak: Türkiye Enerji Sektörü hakkında bizlere güncel bilgi ve gelişmeleri paylaşabilir misiniz?
Mustafa Ataç: İçinde bulunduğumuz duruma bakıldığında öngörülebilirlik en büyük sorun. Pandemi ve ardından Rusya-Ukrayna Savaşı, ülkemizde bulunan döviz hareketleri ve enflasyonist etkilerden dolayı birçok tedbir ve düzenleme yapıldı. Bu da ne yazık ki serbest piyasada fiyat oluşumunu ve maliyet analizini var olan olması gereken noktadan daha farklı noktalara taşıdı. Piyasamızda referans olarak kabul edilen gün öncesi ve gün içi piyasalardaki azami fiyatların üst limitleri ile ilgili düzenleme ve kararlar piyasa katılımcılarını oldukça zorlamaktaydı. 2022 yılı Nisan ayı itibariyle başlatılan kaynak bazında azami uzlaştırma fiyatı (AUF) mekanizması ise geleceğe dönük ticari aksiyonları tamamen kısıtladı. Zira bu mekanizmanın fiyatlar üzerindeki doğrudan bağlayıcılığının ötesinde uygulamasında da birçok belirsizliklerin olması gerek arz tarafında gerekse talep tarafındaki katılımcıların öngörüler oluşturarak vadeli pozisyonlar almasını imkânsız hale getirdi. Bunun sonucunda piyasada yapılan oldukça kısıtlı işlemlerin de tarafların risklerini yönetmelerini sağlayacak yapılandırılmış ürünlerden ziyade sadece referans kabul edilen spot fiyatlara endeksli, finansman ve nakit akış yönetimine dönük işlemler olduğunu söyleyebiliriz.
Veli Sarıtoprak: Mustafa Ataç: 2024 ve sonrası için Türkiye’de enerji ve ekonomi konusunda öngörüleriniz nelerdir?
Bildiğiniz üzere Suudi Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Salman krallığın ham petrol politikası ve net sıfıra ilişkin görüşü çerçevesinde OPEC arz kesintilerinin piyasayı sıkıştırmasıyla birlikte Brent petrol fiyatlarında ciddi yükselmelerle karşılaştık. Buna ek olarak Çin’den korkulan ekonomik veriler gelmedi. Şahsi düşüncem 2024 yılında 100 dolar ve üstü Brent petrol fiyatlamasını yapacağız. Ayrıca Ukrayna-Rusya Savaşının ne yönde ilerleyebileceği ve Avrupa’nın geçen kış sıcak geçmesiyle birlikte yansımayan fiyat riski bu sene aynı şekilde olması hususunda o kadar da emin değilim. Depolar dolu olmasına rağmen ben bu sene riski daha fazla görüyorum. Artan petrol fiyatlar OVP’de kur ve enflasyon noktasında bizleri zorlayabilir. Yüksek enflasyonu bir risk olarak görsem de devleti bir nebze de olsa aslında rahatlatan noktaları da var. Yüksek enflasyonun büyümeye olumlu etkisi kadar reel borçların (borç/milli gelir) küçülmesine yardımcı olmaktadır. Burada önemli olan husus vatandaşın alım gücünü koruyabilmesinden geçmektedir. 2024 için en büyük riski bu noktada görüyorum. Alım gücünün korunması çok önemli. Türkiye elektrik piyasalarına baktığımızda son dönemde dolar cinsinden spot fiyatın düştüğünü gözlemlemekteyiz. Bu noktada 2024 yılında şu anda gördüğümüz 75 dolar olan fiyatı analizlerimizde 2024 yılı için ortalamada 90 dolar civarında hesaplamaktayız.
Veli Sarıtoprak: Gençlere özellikle enerji piyasasında kariyer yapmak isteyenlere ne gibi tavsiyeleriniz bulunmaktadır?
Mustafa Ataç: Öncelikle Türkiye elektrik piyasası serbestleme tarihi çok uzun değil. Birkaç kilometre taşı bulunmaktadır. Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği ile 2009 yılında aslında bugünkü temeller atıldı. Bu da bizlere aslında 15 yıldan az bir yakın geçmişe işaret ediyor. Bu yüzden genç nesil arkadaşlar bu sektöre tuğla üstüne tuğla koyabilecekleri bir ortam bulunmaktadır. Sürekli değişen ve gelişen bir yapısı bulunmakta. Doğal gaz ve kömür gerçekliğinden yenilenebilir ve sürdürülebilir bir patikaya giren bir enerji piyasası var. Örneğin rüzgâr yatırımları daha yakın zamana kadar yatırım yapılabilir gözükmüyorken şu anda yatırım maliyetleri ciddi boyutta düştü. Son dönemde özellikle depolamalı olmak üzere birçok yenilenebilir projesi hayata geçirilmesi için sırada bekliyor. Genç mezun arkadaşlara ilk tavsiyem okusunlar. Mevzuat, yönetmelik, tebliğ, Resmî Gazete ve makale. Okumadan ve teknik bilgiye sahip olmadan fikir sahibi olmasınlar. İkinci olarak verebileceğim tavsiyede çevre edinsinler. Harvard Üniversitesinin yaptığı son araştırma başarının %99 oranında başarılı bir çevre ile geldiğini göstermiştir. Başarılı insanları dinlesinler. En büyük gizli silah başkalarının tecrübeleri dinleyip başımıza gelmeden önlemleri alabilmektir.