Uzun yıllardır Bakü’de yaratılan Azerbaycanlıların ve Diğer Türk Dilli Halkaların İşbirliği Merkezi semereli faaliyetini olağanüstü faaliyeti ile sürdürmektedir. Merkezin yaratıcısı ve Başkanı, sevgili İlham İsmayılov, kardeş Türk Devlerindeki olumlu olayları günlük çalışmalarıyla, etkinlikleriyle halkımızın uç noktalarına dek yaymaya sey gösteriyor. Men yıllardır ATXEM-in bu önemli ve semereli faaliyetini yakından izliyor ve Türkiye basınında tanıtıyorum. Vatana her geldiğimde mutlaka ATXEM-in tüm etkinliklerinde iştirak ediyor, bu Merkezin çalışmalarından gurur ve kıvanç hissi yaşıyorum. Kurucu Başkan, sevgili İlham İsmayılov, tüm gücünü ve imkânlarını adeta seferber etmiş, Türk kardeş Devletlerindeki çalışmaları, önemli hadiseleri anbean izlemekte ve tebliğ etmektedir.
Ayrıca ATXEM - kardeş Türk Devletleri ve Türk Toplulukları şairleri, yazarları, bilim adamları müzisyenlerini, tanınmış iş dünyası insanlarımızı da tanıtmaya, tebliğ etmeye önem veriyordur. Örneğin, dünya edebiyatında önemli Türk yazarları - Kırgız yazarı Cengiz Aytmatov’un, Dağıstan şairi ve yazarı, Rasul Hamzatov’un eserlerinin okullarımızda öğrenilmesinde mühim rol oynuyor. Bu yazarların doğum günlerini yâd ediyor, çeşitli etkinlikler yapıyordur. Ve böyle önemli yazar ve şairlerin Jubiley günlerini akşam yemekleri organize ederek yapmaya gayret ediyor. Ayrıca, kardeş Türk Devlet ve Toplulukların milli Bayramları, örf adetlerimiz, milli kahramanlarını da unutmuyor. Böyle yemeklerde Türk kardeş devletlerinden özel davetliler de iştirak ediyorlar. Aslinde Kültür Bakanlığının yapması gereken önemli etkinliklere bile imza atmaktadır.
TÜRKİYE’DEKİ DEPREME YARDIMLAR ORGANİZE ETMİŞTİR
Türkiye’de asrın felaketi olarak nitelenen Deprem olayı tüm Türk dünyasında büyük yankı uyandırdı oldu. Dünya Türkleri hemen ayaklandılar ve Depremde evlerini, aile bireylerini yitirmiş soydaşlarımıza Türk dünyasından her türlü yardımlar akmaya başladı. ATXEM Başkanı, sevgili İlham İsmayılov, AZ. TV-de Program yapmaya karar verdi ve Teşkilatı adına dünya Türklerini yardım etmeye davet etti. Konuşmasında önemli bir konuyu da dile getirmiştir, “Deprem olduğu andan tüm Türk Dünyası hemen ayaklanmış oldu ve Türkiye’ye kardeş desteyi, yardımı anbean akmaya davam etmiştir. Türkiye’ye en çok tekniği, maddi ve manevi yardımlar Azerbaycan başta olmakla kardeş Türk Devletlerinden olmuştur. Bu Zirve Toplantısı zaman ve mekân bakımından oldukça önemliydi. Aslinde Zirve Toplantısı Şuşa kentinde olacaktı. Hepimiz biliyoruz ki, Mayısın 14-de Türkiye’de Cumhurbaşkanı seçimleri geçirilecektir. Belli ki, Depremin fesatları ülkede bazı psikolojik gerginliklere de sebep olmuştur. Böyle bir ortamda Türk Dünyası için hedeflerin yeniden seslendirilmesi, ayrıca Türkiye’nin mevcut iktidarına bir destek mesajı ifade ediyordu. Ve Zirve Toplantısının özellikle Ankara’da geçirilmesi teklifini ise bizzat, Cumhurbaşkanımız, Sayın, İlham Aliyev tarafından teklif olunduğunu da iftiharla ifade etmek isterim.
SAYIN, İLHAM ALİYEV, TÜRK DEVLET BAŞKANLARINA ÇAĞRI YAPMIŞTIR
Zirve toplantısında Liderlerin imzalamış oldukları 16 kalemden oluşan Beyannamede, Teşkilat dâhilinde bütün alanlarda birlikte faaliyet edecekleri özellikle vurgulanmıştır. Toplantıda fevkalade önemli bir konu da gündemde hallini bulmuştur. Türk Devlet Teşkilatının milli felaketlerin idare olunması amacıyla Mülki Müdafaa Mekanizmasının yaratılması hakkında ortak Saziş’in gelen yılın ilk Toplantısında imzalanacağı kararına varılmıştır. Bu ise kardeş devletleri arasındaki bağların güçlü ve ebedi olarak pekişmesi demektir. Bu da ileride baş verecek her hangi doğa felaketlerinin ortaklaşa idare olunacağı ve felaketlerin derhal aradan kaldırılmasında önemli rol olacaktır.”
ATXEM Başkanı daha bir konuyu da gündeme taşımız oldu: “Kardeş Devlet Başkanları yeni bir - Türk Devletlerin “İnvestisiya” Fondü’nün oluşturulması ile ilgili anlaşma imzaladılar. Bundan böyle kardeş Türk Devletleri arasında biri-birlerine yatırımlar yapmak kararını da aldılar. Fevkalade olumlu ve ebedi kardeşliğin pekişmesinde müstesna önem taşıyan karar olduğunu vurgulamak istiyorum” dedi. Her hangi kardeş devletin maddi sıkıntıları, fevkalade durumlar olduğu anda kardeş devletler hemen maddi yardımda bulunacaklardır. Böylece ebedi kardeşliğin temeli sağlam bir zeminde oturtulmuş olduğunu önemle vurgulamak isterim” demiştir.
İlham İsmayılov daha bir ciddi konuya açıklık getirmiştir. Konuşmasında, şöyle dedi: -Biliyorsunuz ki, İran’da Azerbaycan Sefirliğine karşı töredilen silahlı Baskın gerçekleşmiştir. Son yıllar İran’da Azerbaycan Devletine karşı pek de hoş olmayan olaylar da baş vermektedir. Devletimiz iyi bir komşuluk politikasını daima sergiliyordur. Fakat İran Devleti, topraklarında bulunan Sefirliğimizin güvenliğinden bizzat sorumludur. Birleşmiş Milletlerin Kararnamesinde bunlar açıkça yazılmıştır. Her bir devlet, topraklarında bulunan Dış Ülkelerin Sefirliğinin güvencesini korumalıdır. Bunu İran Devlet rehberliyi iyi anlamalı ve olması görevini iyi yapmalıdır. Unutmalılar ki, aynı olay ülkemizdeki İran Sefirliğinde baş vere bilecekti. Fakat Devletimiz, topraklarımızda bulunan bütün Sefirliklerin güvenliğini üst seviyede koruduğu gibi, İran Devleti de üzerine düşen görevlerini BM Kanunları çerçevesinde icra etmek mecburiyetindedir. Uluslar arası kanunlar çerçevesinde Azerbaycan Sefirliğinin binası ve orada çalışan diplomatların can güvenliği de İran Devleti tarafından korunmalı ve muhafaza edilmelidir. Bütün bunlar BM kanun ve anlaşmalarında yer almaktadır.
ŞAH İSMAYIL DÖNEMİNDEKİ KARDEŞLİK BAĞLARINI KORUMALIYIZ
Tüm dünya Devletlerinde olduğu gibi, İran Devletinin de üzerine sorumluluklar düşmektedir. Azerbaycan tarih boyunca Dış ülkelerle olan sınırlarda sıkı güvenlik tedbirleri almaktadır ve sınırlarımız Güvenlik Kuvvetlerimiz tarafından daima sıkça korunuyordur. Bu böyle de olmalıdır. Zan ediyorum ki, aklı-selim insanlar ne söylemek istediğimi anlayacaklardır. Buradan tarihe de nazar salmalıyız. Ve ünlü şairimiz Şah İsmayıl Hatai dönemini de hatırlamakta yarar vardır. Azerbaycan Devletinin yaratıcısı Şah İsmayıl Hatai döneminde, şimdiki İran topraklarında yaşayan çeşitli ırklardan oluşan milletler - barış, huzur ve kardeşlik ortamında yaşamlarını sürdürmüşler. Ve azınlıkta olan ırkların hak ve hukukları üst düzeyde korunmuştur.
Bu günkü İran Devlet adamları, geçmiş tarihlerine yeniden nazar salsınlar, tarihi belge ve el yazılarını okusunlar, diyorum. Ben şahsen pek çoğunu okumuşumdur. Çünkü babamın, dedelerimin tüm akraba ve kökleri bu topraklarda yaşamışlar. Rahmetlik babaannem, İncibeyim Hanımın tüm akrabalarının - Uzun Hasan’ın kökünden, yani Şah İsmayıl Hatai’nin kökünden olduğunu bilmekteyim. Ve ben 1991-92 yıllarında Erzurum’u dolaştım, babaannemin akrabalarını buldum ve bu topraklara, buradaki zenginliklere, tarihi- mekânlara, Uzun Hasanın Sarayına hayran kalmışımdır. Bu Sarayı dolaşırken içimden kalbime uzanan bir ateşli duygudan zayıfladım ve yere fırlandım… Babaannemin uzak akrabası olan Ağayi Allahverdi, hemen Sarayın çeşmesinde su getirmiş oldu, içtim ve sapasağlam kendime döndüm. İşte Uzun Hasanın Sarayının yakınındaki Çeşmeden getirilen su, sanki mehlemdi, şifa suyuydu… Nasıl olsa dedelerimin kadim çeşmesiydi ve şifalı sudan sapasağlam oldum. Bu kadar… Babaannem, rahmetlik İncibeyim Hanım – Uzun Hasanın kız kardeşinin İncecik kızıydı… Nur içinde yatsın. Âmin!
İşte, adaletin, dürüstlüğün, kardeşliğin var olduğu o altın dönemlerde Şah İsmayıl Hatai-tüm ırkların da hukukunu – Türk soyundan olan insanların hukukları seviyesinde korumuş ve müdafaa etmiştir. Fakat sonraki yıllarda İran’da İngiliz politikasına daha ılımlı üstünlük veriliyor ve bu toprakların ezeli sahipleri olan Türklere karşı bazı hoşa gelmez olaylar, karşı durmalar baş vermektedir. Bunun en son örneği ise Azerbaycan Sefireliğine olan saldırıyı bir daha hatırlamak isterim.
Olumlu düşünerek bu olayın tesadüfü olduğu düşüncesindeyim. Bu gün Azerbaycan Devleti dünya devletleri arasında çok iyi tanınıyordur. Cumhurbaşkanımız, Sayın, İlham Aliyev’in yürütmüş olduğu doğru, barışçıl siyaseti sayesinde ülkemizin ekonomi gücü tüm dünya devletlerinden hiç de geride değildir. Tam tersi – Azerbaycan, ekonomi sayesinde dünyanın ileride güden ülkeleri arasında yer almaktadır ve dünya devletleri ile dostluk, ekonomi işbirliğini başarıyla yürütmektedir.
İRAN TOPRAKLARINDA CAN KARDEŞLERİMİZ YAŞIYORLAR…
Bellidir ki, İngiliz parmağı olan ülkelerde baskıcı politika üst düzeye ulaşmış bulunuyor. Örneğin, Afrika ülkelerini ele alalım. Zengin topraklara sahip Afrika Devletlerinin pek çoğunda alcık, sefalet ve yoksulluk – hatta alcık hüküm sürmektedir. Sömürü politika Afrika ülkelerini sefalete ve dize getirdiğini dünya insanları da görmektedir. İngiliz sömürgecileri dünyanın neresinde var ise, o ülke insanları fakir, zavallı ve yoksullar. Fakat topraklarının yer altı zenginlikleri çıkarılıyor, toplanıyor ve yurt dışına götürülüyordur… “Bir zamanlar İran topraklarında da aynı olaylar yaşanmış ve hala da sömürgeciler bu zengin ülkeden çekilmiyorlar, -diyor, ATXEM Başkanı, sevgili, İlham İsmayılov.
İleri yıllarda, İlham İsmayılov, devam ediyor, kardeş Türk Devletlerinde doğacak her hangi sorunlar, yaratılan Türk Devletler Birliği tarafından sıkı denetime alınacaktır ve sorunlar yeni kurulan altı Türk Devletleri İşbirliği sayesinde çözüme kovuşacaktır.
Azerbaycan’ın İran’daki Sefirliğine karşı yapılan silahlı saldırı olayı, kardeş Türk Devlet Başçılarının Azerbaycan’da imzaladıkları Beyannamede de yer alması önemli bir mesele olmuştur, diyor ATXEM Başkanı, sevgili İlham İsmayılov! Bu aynı zamanda İran’ın son olumsuz davranışına da cevap niteliğindedir,
RESİMALTI
ATXEM Başkanı, İlham İsmayılov